İstanbul
Açık
12°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce

Sorun Sayın Akşener'de mi? Yoksa...

YAYINLAMA: | GÜNCELLEME:

2019 yerel seçimlerinden önce kaleme aldığım makalemde CHP’nin İYİ partiyi görmezden gelmesinin hata olacağına dair vurgu yapmıştım.

Nitekim 2019 yerel seçimlerinde alınan sonuçlara bakıldığında başta İstanbul dahil olmak üzere Ankara ve Tekirdağ Büyükşehir Belediye Başkanlıklarını İYİ partinin desteği ile alındığını görmek için kılavuza gerek olmayacaktır.

Çünkü ortada görmezden gelinen bir İYİ parti gerçeği vardı. Ve asıl yanılgı da görmezden gelinen İYİ partinin sürekli CHP adaylarını destekleyeceğini düşünme kurnazlığı idi. Oysaki Ak parti bile Cumhur İttifakı ortağı MHP’ye Silivri Belediye Başkanlığını verirken CHP’nin İYİ parti sayesinde aldığı İstanbul’un 39 ve Tekirdağ’ın 12 ilçesinde İYİ partiye Belediye Başkan adaylığı vermemesi antidemokratik bir tutumdu.

Hal böyleyken İYİ partinin gerek 2019 yerel seçimleri gerekse de 2023 genel seçimlerinde Millet İttifakına sağladığı katkıyı görmek yerine “Şahsi hırslar Türkiye'ye tercih edilmiştir. Hakarete uğradık, dişimizi sıktık. İftiraya uğradık, linç yedik.” Söylemiyle 6’lı masadan kalkıyor olmasına ihanet gözüyle bakılması garip bir durumdu.

Çünkü CHP seçmeni de aynen Ak parti seçmeni gibi sorgulamak ve hesap sormaktan korkar duruma gelmişti. Eğer bunun aksi olsaydı bugün o aynı CHP seçmeni Sayın Akşener’in kalktığı masaya Sayın İmamoğlu ve Sayın Yavaş’ın Cumhurbaşkanı yardımcısı olacak şartı ile oturmasını ve 28 Mayıs seçim sonuçlarına bakarak ne demek istediğini daha iyi anlardı.

Kaldı ki Sayın Akşener’de İYİ partinin gücünün farkındaydı. Ve bu gücünü; Büyük Taarruz’un 101. yıldönümünde Afyonkarahisar Kocatepe’den “bütün partiler seçime kendi adayları ile girsin” mesajı vererek kanıtlamaya çalışsa da aslında ne Sayın Akşener’in ne de Sayın Kılıçdaroğlu’nun Ak parti ile tek başlarına mücadele edecek gücü yoktu. Bu durumda yapılması gereken asıl öncelik Sayın Akşener’in yerel seçimlere tekrar Millet İttifakı çatısı altında girmeye ikna edilmesi gerekir.

Eğer bunun aksi olur ve Türkiye genelinde yüzde 10 oy potansiyeline sahip İYİ parti görmezden gelinirse sadece İstanbul, Ankara değil Tekirdağ Büyükşehir Belediye Başkanlığı dahi Ak partiye hediye edilmiş olur.

Yorumlar
Yorumlar yükleniyor...
Daha fazla yorum yükle...