İstanbul
Açık
12°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce

Altın Koza Adana’ya çok yakışıyor iki gözüm!

YAYINLAMA:

30.ncusu yapılan Uluslararası Adana Altın Koza Film Festivali için geldiğim Adana’da bir kez daha gördüm ki, Çukurova insanı sanata ve kültüre hak ettiği değeri gösteriyor.

İlgilenenler için festivalle ilgi kısa bilgiler aktardıktan sonra ilk gece için izlenimlerimi sizlerle paylaşmak istiyorum.

18-24 Eylül tarihleri arasında gerçekleşecek festivalde Uluslararası uzun metrajlı ve kısa film yarışmalarının yanında Adana Kısa Film Yarışması ve Öğrenci Kısa Film Yarışmaları sonuçlanacak.

Çukurova Altın Koza Film Akademisinin de katkılarıyla söyleşi ve paneller yapılacak, sergiler açılacak.

En önemlisi de halka açık film gösterimleri Adana Merkez ve İlçelerde açık hava sinemalarında ücretsiz olarak gerçekleştirilecek.

İlk akşam açılış ve Orhan Kemal Emek Ödülleri Töreni ve ardından Candan Erçetin konseri yoğun bir kalabalık tarafından ilgiyle izlendi.

Cumhuriyetin yüzüncü yılına denk gelen bu festival gerçekten Adana’nın ve Adana Büyükşehir Belediyesinin yüz akı bir etkinlik.

Kuşkusuz bu festivale göreve geldiği günden bu yana büyük önem veren Başkan Zeydan Karalar başta olmak üzere Altın Koza Yönetimi, festivalin görünmez kahramanları Belediye çalışanları emek yoğun bu etkinliğin başarısında en çok alkışı hak edenlerdi.

Ancak Altın Koza Genel Müdürü Hüseyin Orhan’a ayrı bir bölüm açmak gerekiyor.

Öğrencim olmasından dolayı ayrıca gurur duyduğum Hüseyin Orhan, genç yaşında gecesini gündüzüne katarak Altın Koza’ya yeni bir ruh kattı.

Siyasi hedefleri olduğunu da duydum. Umarım bu alanda da hak ettiği hedeflerine ulaşır. Ülkemizin böylesi genç yöneticilere, siyasetçilere ihtiyacı var. Yeter ki, koltuklarına yapışıp bırakmak istemeyen dinozorlar bu gençlerin önünü açsınlar.

Orhan Kemal Emek ödülleri bence de tam hak eden kişilere verildi.

Kendi ifadesiyle “50 yıl beni karanlıklara hapsettiler” diyen Yeşilçam Filmlerine kadife sesiyle hayat veren Belkıs Özener de yıllarını Türk sinemasına adamış, senarist Ahmet Soner de bu ödülleri fazlasıyla hak ettiler.

Bedel ödemiş sanatçıların ödül alması çok anlamlıdır.

Zeydan Başkan gerek açılış konuşmasında gerek ödülleri takdim ederken yaptığı konuşmalarda Adanalılık vurgusuyla yine alanda bulunan tüm izleyicilerin gönlünü fethetti.

“Adana’ya gel, ciğerimi ye! ”güzellemesinin ardından Adana’da çok kullanılan “İki Gözüm” söylemi de Zeydan Başkan sayesinde Türkiye’ye duyurulmuş oldu.

Halka dokunan, içini ısıtan bu tür samimi söylemleri Zeydan Karalar’ın Adana’da niye bu kadar sevildiğinin bir göstergesi.

Her ne kadar her fırsatta adı geçse, anılsa da bence festival içerisinde Yılmaz Güney adına da bir ödül verilebilir ya da onun adına bir forum, panel organize edilebilirdi.

Çünkü Yılmaz Güney Türkiye’de devrimci halk sinemasının öncüsü olduğu gibi bir dolu sanatçının kendini yetiştirmesi ve geliştirmesinde tarzı, dik duruşu, sınıf bilinciyle örnek olmuş bir sanatçıdır.

Geçmişte bir dönem neredeyse Altın Koza adının festivalden kaldırılmaya çalışıldığını ve neredeyse Yılmaz Güney’in adının festival broşür ve kitaplarında yer almadığı festivalleri henüz unutmadık.

Yeniden oluşturulan Altın Koza Yönetim Kurulunda liyakatli insanların yer alması elbette festivale yeni bir heyecan, daha bir profesyonellik kattı.

Menderes Samancılar, Nebil Özgentürk gibi sanatçıların festivalin evrildiği bu süreçte emeklerini ve katkılarını söylemeden geçemeyiz.

Bir dönem Portakal Çiçeği Karnavalının gölgesinde kalan, kapalı alanlarda, sinema salonlarında ve lüks otel lobilerinde elit bir kesime hitap eden festivalin varlığından nerdeyse halkın haberi bile olmuyordu.

Oysa son yıllarda halkın öncelediği Festival hem Adana’nın bütün ilçelerine taşındı hem de halkın ayağına götürüldü. Neredeyse bütün mahallelerde açık alanlarda, parklarda perde kurularak film gösterimi yapılması Altın Koza’yı gerçek işlevine kavuşturdu.

Adana’ya da bu yakışırdı.

Artık ünü Adana ve hatta yurt sınırlarını aşan Portakal Çiçeği Karnavalı gibi bu anlayışla yapılması halinde inanıyorum Adana halkı, Altın Koza’ya da gereği gibi sahiplenecektir.

Görünen o ki Zeydan Karalar yaklaşan yerel seçimlerde Yeniden Adana Büyükşehir Belediye Başkanlığına aday gösterilecek.

Genel Merkez yöneticileri müdahale etmez, kendi içlerindeki kavgayı buraya da yansıtmazlarsa Zeydan Başkan yerel siyasi dinamikleri en iyi şekilde bir iş birliği etrafında bir araya getirmeyi başaracak potansiyele sahiptir.

Adana’lı bir yanıyla çok duygusaldır, vefayı bilir, çalışanı takdir eder ama bir yanıyla da haksızlığa hiç tahammülü yoktur. Siyaset ateşi Adana’da harlanmışa benziyor.

Yeterki, Adana’lıya açık ve samimi olun.

Son dönemde yerel yönetimlerin başarılı çalışmaları Adana’da yeniden solun hareket alanını olabildiğince genişletti.

Umarım kişisel egolar, aşırı hırs ve beklentiler toplumsal çıkarın önüne geçirilmez.

Yorumlar
Yorumlar yükleniyor...
Daha fazla yorum yükle...