İstanbul
Açık
12°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce

Emeklinin hali perişan

YAYINLAMA:

Getirdikleri Orta Vadeli Program’da, bu yıl ek bütçe kanunuyla verilmemiş, 974 milyar liralık bir harcama yetkisi daha kullanacaklarını açıkladılar. Anlaşılan yerel seçimlerden önce bütçeyi darmadağın etmeye devam edecekler. Tabii parayı bulabilirlerse. Bu kifayetsiz yönetimle yoksulluğu geçtik, artık bu mümbit topraklarda açlığı konuşuyoruz. Emeklimiz aç… Açlık sınırının altındaki aylıklarla hayatta kalmaya çalışıyor. Yok kök aylık, yok seyyanen derken hükümet milyonlarca emekliye enflasyon telafisi için vermesi gereken yüzde 25’lik artışı bile vermedi. Emeklileri, ‘Maaşlarınıza ekimde bakacağız, olmadı yılbaşına kadar sabredin’ diye oyalayıp duruyorlar. Bu ülke için alın teri döken milyonlarca emekli, “Cumhuriyet’in 100. yılında bir ikramiye çıkar mı?’ diye bekliyor. Bir yerlerden 5 bin lira fısıldanıyor, emekli dernekleri bir ikramiye verilecekse, en az 10 bin lira olması gerektiğini söylüyor. 100. yıl ikramiyesi tabii ki verilsin. Ama unutmamak gerekir ki ikramiye tek seferlik bir ödemedir. Buna karşın emeklinin ihtiyacı, insanca yaşamasına yetecek sürekli bir aylıktır.

Emekli değil emekçiler de aç!
Karabük’te 78 yaşındaki Kasım Özkan, arkasında borçlarını yazdığı bir liste bırakıp, ‘Borçlarımı ödeyin, hakkınızı helal edin’ deyip canına kıyıyor. Bundan birkaç ay önce kira ödemekte zorlanan genç çiftlerin evlerini kapatıp analarının babalarının yanına döndüğünü konuşuyorduk. Şimdi, barınma krizi baba evlerini de vurdu. Yaşını başını almış insanlar, evlerini kapatıp huzurevi sırasına giriyor. Huzurevi başvuruları rekorlar kırıyor. Hükümet bu hallere düşürdüğü insanlara aylığını mı artırsam, ikramiye mi versem, verirsem ne kadar versem diye kırk deriden su getiriyor. Sadece emekli değil, emekçi de aç...

Evlatlarımız aç aç!
Evlatlarımız da aç… Bu yıl seçimlerden önce, ocak ayında Erdoğan çıktı, ‘1,8 milyon öğrenciye ücretsiz verdiğimiz yemeği şubat itibariyle okul öncesine yayarak 5 milyon öğrenciye çıkarıyoruz’ dedi. Seçim bitti okul yemeği yaygınlaştırılacağına, deprem bölgesi hariç durduruldu. TÜİK; ‘7 milyon 662 bin 807 çocuğumuz dengeli beslenemiyor’ diyor. Birleşmiş Milletler; ‘Türkiye’de yetersiz beslenme nedeniyle 1 milyon 251 bin 285 çocuğun bodurluk sorunu yaşadığını’ söylüyor. Biz, CHP olarak TBMM’de ‘1 öğün ücretsiz yemek’ önergesi veriyorlar. Hükümet ve ortakları reddediyor. Yetmiyor Erdoğan kendi sözlerinden de çark ediyor. Bu ülkede, dört kişilik bir hanede, ana, baba, çocuklar herkes asgari ücretle çalışsa bile yoksulluk sınırı üzerinde bir gelire ulaşamıyor.

Beslenemeyen çocuklar!
Beslenemeyen çocuklar, bir ülke için en büyük yıkımdır. İyi beslenememenin sonucu, iyi gelişememek, iyi eğitim alamamaktır. Çocuk açlığının vicdani ağırlığının yanında ülkeye maliyeti, küresel yarışma gücüne sahip olmayan bir insani sermaye açığını bir nesil boyu taşımaktır. Bu gerçek bir felakettir. Hükümeti, sebebi oldukları, kriz yüzünden bir nesli kaybetmemek için ülkenin beşeri sermayesinin telafi edilemez şekilde zarar görmemesi için anne ve çocuklar için beslenme programlarını hızla ve eksiksiz hayata geçirmeye çağırıyoruz. Siz kendi harcamalarınızdan kısmayacaksınız, çocukların boğazından kısacaksınız, böyle bir şey olamaz. Birinci öncelik bu ülkede hiçbir çocuğun, yatağına aç girmemesi mutlaka sağlanmalıdır.

Yorumlar
Yorumlar yükleniyor...
Daha fazla yorum yükle...