BU LİG NASIL BİTECEK?
Geçtiğimiz hafta sonu, FIFA Dünya Kupası grup elemeleri karşılaşmaları nedeniyle ligdeki iki haftalık aradan sonra 31. hafta karşılaşmaları yapıldı. Ligin üstünde ve altında mücadele veren takımlar oldukça sürpriz sonuçlara imza attılar.
Ligin zivesindeki lider Beşiktaş, Kasımpaşa deplasmanında hiç beklemediği 1-0’lık bir yenilgi alarak üç puan kaybetti.
Ligde zirve mücadelesi verip sergilediği istikrarsız sonuçlarla tartışılan, beklenmedik puan kayıpları yapan Galatasaray Hatayspor’a deplasmanda mağlup oldu zirve yarışında hiç beklemediği üç puan kaybetti.
Oldukça çalkantılı bir dönem geçiren, peşpeşe puan kayıpları yaşayan, özellikle de son haftalarda kendi evinde neredeyse maç kazanamayan, teknik direktörü Erol Bulut’u gönderen Fenerbahçe ise, Emre Belezoğlu yönetiminde, kendi evinde oldukça zorlandığı lig sonuncusu Denizlispor karşısında 1-0 galip geldi ve biraz olsun nefes aldı. Fenerbahçe, tam “şampiyonluktan uzaklaştım” derken, Beşiktaş ve Galatasaray’ın puan kayıpları sonrasında aldığı bu galibiyetle liderin iki puan arkasında ikinci sıraya yerleşip, yeniden şans yakalama seviyesine gelmesi sonrasında zirve yarışı yeni bir şekle dönüştü. Bu arada, Trabzonspor’un da puan kaybı sonrasında ligin zirvesindeki ilk dört sıra yeniden dizayn edildi.
Kalan haftalarda, küme düşme hattındaki takımların bu mücadelenin içinde yer belirleyici olarak etkin olacağını düşünürsek, ligin alt da, üstü de tam alev alev yanıyor diyebiliriz..
Bu arada bu ateş hattındaki ligimizde hala var olan tavırlarında pek de değişiklik olmayan hakemlerimiz ne kadar belirleyici olacaklar hiç bilinmiyor.
Avrupa’da marka gibi görünen FIFA kokartlı hakemlerimizin ligimizde yönettiği maçlardaki tartışılma özellikleri azalmadığı gibi artmaya başladı bile. Bunlardan Cüneyt Çakır alışkanlık haline getirdiği Fenerbahçe maçlarında önce golü verip sonradan VAR’dan gelen ikaz sonrasında anlaşılamayan bir nedenle iptal etmesi, ligimizdeki hakemlerimizde başgösteren iyi hakem kategorisinin de iyice tartışılmaya başlandığını gösteriyor. Ve bu yaşananları sadece izleyen Serdar Tatlı yönetimindeki Merkez Hakem Kurulu’nun. Bu ligi bu tartışmalar yumağı arasında sonuna kadar nasıl götüreceği bir başka endişe yaratan durum.
Artık hakemlerimizin, hakem atamalarının ve VAR organizasyonlarının tartışılmadığı Süper Lig karşılaşması yok gibi. İstenmediği halde, inadına, arka arkaya aynı takımın maçına verilen hakemler veya aylardır verilmediği takımın maçına verilen hakemler üzerine yapıştırılan, endişe yaratan tartışılan hakemler konusu, sahadaki hakemlerle sert tartışmaların segilendiği maçlar konusu, tribüne gönderilmeyi alışkanlık haline getiren teknik çalıştırıcılar konusu, nerdeyse, maçlarda oynanan futbolu iyice konuşulamaz hale getirdi.
Artık maçları konuşulmuyor, baştroldeki VAR hakemlerinin pozisyon geçtikten sonra sahadaki hakemlere “yeniden izlemelisin” tavsiyeleri sonrasında sürpriz hakem kararları iptalleri maçların önüne geçmiş durumda. Hakemlerimiz ağzı olanın konuştuğu programlarda ağızlara ciklet olmuş. Hakemlerimize yazık oluyor. Kendilerine güvenleri kalmadı. Hakemler penaltı kararı verirken mutlaka VAR’a sorma gereği hissettiklerini çok net gösteriyorlar.
Ya son zamanlarda gündeme gelen ve tartışılmaya başlanan; sahadaki pozisyonlar sırasında çizilen VAR çizgisinin çizilmesi ile ilgili yoğunlaşan spekülatif söylentiler. Bu çizgi konusunun, nereden, nasıl çizilmesi gerektiği ile ilgili bir kural var mıdır, yok mudur tam bilemiyorum ama, bu kadar önemli bir işin, bir teknisyenin keyfi değerlendirilmesine bırakılmış olabileceğini düşünemiyorum. Yaşanalardan ve tartışmalardan anlaşıldığı üzere, maçların en kritik pozisyonları ve kaderi VAR çizgisini çizen teknisyenin kararına bırakılmış durumda.
Tüm bunlar yaşanırken ve dilden dile dolaşırken birilerini işi biraz ciddiye alıp duruma ivedilikle el koyulması gerektiğini ne zaman anlayacak?
Ligin en kritik haftalarına geldik. Maçlarda verilen kararların karşılaşma sonuçlarında ne kadar etkili olduğunun en net göstergesi, sonucu tartışılmayan maç neredeyse kalmadığıdır.
Böyle karmaşık ortamı yaşayan hakemlerimizle bu ligi nasıl bitireceğiz?