İstanbul
Açık
5°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce

GERÇEKLER VE YANILGILAR

YAYINLAMA:

Soykırım iddiaları yine önümüze sürüldü.. Yanı sıra bizim itirazlarımız..

J. Biden geldi böyle oldu diye bir şey yok bence.. ABD buydu, hep böyleydi.. Ermeni soykırım iddialarını yüzyıl önce temellendiren de Amerikalı misyonerler, onların misyon okullarında Protestanlık adına devşirdikleri kadrolar ve diplomat gazetecilerdi..

Uzun uzadıya; 1915 olayları öyle olmadı, şöyle oldu, aslında esas mağdur olan bizdik diye anlatmaya niyetim yok.. Merak eden okusun.. Her türlü bilgi internette var. Berlin’de Talat Paşa’nın katli davasını okuyun, okuyun ki şimdi ne olacağını görün.. Taşnak Cemiyeti Amerikan Merkez Komitesi İstanbul Merkez Komitesi ve Ermeni Devrimci Federasyonu tarafından gerçekleştirilen suikastın faili katil olay yerinde yakalandıktan ve suçunu gurur duyarak itiraf ettikten sonra Alman jürisi ve mahkemesi caniyi haklı bulundu, beraat kararı verip serbest bıraktı..

Ve bugüne kadar aralarında Libya, Suriye’nin de olduğu çok sayıda ülke ‘1915 soykırımdır’ diye karar aldı.. Bunları hepsine kulak tıkadık, gözümüzü yumduk desek yeridir.. Adet yerini bulsun kabilinden diplomatik protestolar v.s.

Ancak iş ABD’ye gelince durum farklı. Washington ne diyor diye bakan devletler, kurumlar, çevreler var. Geçmişte Ronald Regan da söylemişti demek manasız.. Zira; evet Regan söylemişti ama başkanlık kararnamesine dönüştürmemişti sözlerini.. Biden’ın takınacağı söylenen tavrın mahiyeti bu..

Dün kıymetli tarihçi Murat Bardakçı ‘Bundan sonra ne olacak?.’ diye yazmamış ve ‘uzun vadede hiçbir şey olmayacak’ dememiş olsa, yazma ihtiyacı hissetmezdim. Zira benzer görüşte olan ‘Bir şey olacağı yok.. Karar aldılar da her sene dertlenmekten kurtulduk..’ diyen gazeteciler, yorumcular, siyasiler var.. Daha ötesi ‘Soykırım yaptık biz..’ diyen kalem erbabı, hatta tarihçi v.s. var..

Şöyle diyor Bardakçı: “Dostumuz ve müttefikimiz” Amerika’nın Türkiye’yi başkan seviyesinde soykırımcı gibi göstermesi bizi ilk günlerde tabii ki hiddetlendirecek, memlekette gittikçe artmış olan Amerikan karşıtlığı daha da fazlalaşacak ama bir müddet sonra her şey eskisi gibi oynak hâle dönecek. Ama, tepemizde senelerdir sallanan ve her ilkbaharda kalpleri çarpıntılara boğan Demokles’in kılıcından da beter bir tehditten kurtulmuş olacağız! Üstelik bu kadar sene boyunca uğradığımız soykırımcı suçlamalarının kazandırdığı bağışıklık sayesinde, Biden’e gönül ferahlığı ile ‘Yayınladığın mesaj ve ettiğin söz bilmemneme kadar!’ diyebileceğiz.. Son senelerin ‘toprak, mal ve tazminat talebi’ paranoyasından da kurtulup rahatladığımız takdirde ‘Bilmemneme kadar!.’ sözünü ağzımızı doldurarak ve öyle bir keyifle söyleriz ki, emin olun, her zerremiz huzur bulur!.”

Keşke kazın ayağı öyle olsa… Böylesi bir kararla Ermeni diasporasının Amerikan başkanının yakasını, Amerikan kongresinin kapısını bırakacağını düşünüyorsanız hayal görüyorsunuz derim.. Zira ‘soykırım ABD’de ‘Ermeni milliyetçiliği davası’ndan öte hatta Ermenistan’dan bile ayrı olarak ‘karlı bir sektör’..

ABD kongresinden geçirilip kanun haline getirilen Caatsa Yaptırımları benzeri bir karar tasarısı girişimiyle Ermeni taleplerini temellendiren ABD’de dava açma hakkı veren düzenleme dahil Türkiye’den toprak tazmini dahil tüm istekleri görüşmek için masaya oturma şartı içeren aksi halde uluslararası yaptırımlar tehdidi koyan girişimlerin hayal ürünü olduğunu söyleyebilir misiniz?

Yorumlar
Yorumlar yükleniyor...
Daha fazla yorum yükle...