İstanbul
Açık
16°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce

O MUTFAKTA ADAYLIK MI PİŞİRİLİYOR?

YAYINLAMA:

CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun bayram öncesi eşi Selvi Hanım’la yufka açtığı görüntüler birçok insanın aklına deli sorular getirdi. Böreklerin lezzetini bilmiyoruz ama acaba o mutfakta Kılıçdaroğlu’nun cumhurbaşkanlığı adaylığı mı pişiriliyor?

Son derece mütevazi, Türkiye’de orta sınıf herkesin sahip olabileceği bir mutfak... Kemal Bey, geleneksel kültüre kodlanmış ataerkil yapıyı terk ederek eşine yardım ediyor ve görüntüler sosyal medya üzerinden basına servis ediliyor.

Bu görüntülerin öncesinde Kemal Bey’in muhalefetin “çatı adayı” olup olmayacağı bir süredir konuşuluyordu. Böyle bir düşünce kamuoyunda nasıl hâkim oldu, geçtiğimiz günlerde 140journos’un “CeHaPe zihniyeti” belgeselinde Kılıçdaroğlu’nun reformist bir başkan olarak CHP’yi daha merkeze çekmeyi amaçladığına dair oluşturulan algı bir tesadüften mi ibaret?

Açıkçası ben Kemal Bey’in kafasında “çatı aday” olursa adaylık fikrinin olduğunu düşünüyorum. Yaklaşık 11 senedir partinin başında olan Kemal Bey partide bir dizi dönüşüm gerçekleştirdi, partinin temel zihniyeti olan “ulusalcılıktan” farklı bir portre izledi ama bu dönüşümün Türkiye’nin sorunlarını çözebilecek bir yapıda olduğunu söylemek mümkün mü?

Bence değil, zira Kemal Bey’in son 11 senede Türkiye’ye dair somut bir vaadini de bilmiyoruz. 140journos’un belgeselinde gazeteciler anlata anlata bitirememiş ama CHP’de çağın profiline uygun ne değişti? Bekaroğlu, Tanrıkulu ve Kaftancıoğlu gibi isimlerin partiye girmesiyle statükoyu temsil eden o yapı köklü bir değişime mi uğramış oldu şimdi?

Açıkçası ben öyle düşünmüyorum. Evet, ne olursa olsun Kemal Bey, 25 yıl aradan sonra İstanbul ve Ankara yerel yönetimlerini kazanan genel başkan olarak tarihe geçecek ama HDP oyları olmasaydı bu mümkün olur muydu?

HDP de son zamanlarda zira “şeffaf bir şekilde ittifakta adımız geçmeli” diye boşuna uğraşmıyor, çünkü Erdoğan’ın karşısında kim varsa onu desteklediklerini açıkça belirtiyorlar, bu da CHP’nin başını çektiği ittifaktan başka bir adres değil.

Kemal Kılıçdaroğlu’nun muhalefetin ortak aday olabileceği yönünde psikolojik bir algı yaratılmaya çalışılıyor olsa da Kemal Bey’in aklının bir köşesinde bence hala Abdullah Gül var. Meral Hanım ne diyor bu işe bilmiyoruz, Kemal Bey’le iftar buluşmalarında ya Kılıçdaroğlu ya da Gül’ün ortak adaylık görüşünde hemfikir mi?

Cumhurbaşkanlığı seçimleri yapıldığı zaman Kemal Bey partinin başında 12-13 yılı devirmiş olacak. Yine aday olmazsa genel başkan olarak partinin başında iddiasız bir şekilde neden bulunduğu da taban açısından sorgulamaya açılabilir. Muhalif taban “Erdoğan gitsin de ne olursa olsun” mantığında düşünüyor ama Kılıçdaroğlu’nu gönülden desteklemiyor. Ki ayrıca muhafazakâr kesimin oylarını almak da “kimsenin hayat tarzına karışmıyoruz” demek kadar kolay değil.

E haliyle yufkanın iç malzemesini doldurarak da fırında adaylık pişirilmiyor. Belki Kılıçdaroğlu’nun kurmayları böyle bir politikayla en azından bu konuyu gündeme taşımak istese de bence o görüntülerin tek muhatabı Vedat Milor’dan başkası olmasa gerek.

Yorumlar
Yorumlar yükleniyor...
Daha fazla yorum yükle...