İstanbul
Açık
15°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce

Temel haklarımız da pahalı!

YAYINLAMA:

Mevcut ekonomik durumunuzu göz önünde bulundurduğunuzda, durumunuz her ne olursa olsun son bir iki yıl içinde alım gücünüzün önceki yıllara göre hızla düştüğü inkâr edilemez bir gerçek. Hayat pahalılığı istisnasız her alanda kendini gösteriyor. En temel ihtiyaçlardan başlayıp katlanarak devam ediyor pahalılık.

Bu durumun en temel örneği gıda sektöründe yaşananlar. Market alışverişleri… Markette geçirdiğiniz sadece beş dakika ve elinizde bir poşetle çıkarken cüzdanınızdan minimum bin lira eksiliyor. Çok değil bundan bir, bir buçuk sene öncesine kadar bin liraya aylık alışverişinizi yapmak mümkündü. Şimdilerde aldığınız belki de sadece üç parça yiyecek. Aslında çok kısa bir zaman diliminde gıda sektörü fiyatlarını üçe hatta beşe katlamış durumda.

Bir diğer örnekse emlak sektörü… İnsanların en temel hakkı olan barınma hakkına sahip olamıyor oluşuna doğru gidiyor emlak sektörünün hali. Kiralık ev arayışında da olsanız, bir ev alacak da olsanız durum çok vahim. Bir ay her gün saatlerce çalışarak kazanılan bir maaşın tamamı bile bir aylık ev kirasına yetmiyor bu zamanlarda. Kaldı ki ev almak isteseniz mümkün değil çekeceğiniz kredinin aylık taksitlerini ödemek. Hal böyle olunca maalesef ki büyük bir barınma sorunu çıkıyor ortaya. Çeşitli düzenlemelerle önüne geçilmeye çalışılan bu kira düzeni pratikte pek de düzenlenemiyor. Ev sahipleri yine de bildiğini okumaya devam ediyor. Vatandaşta bu düzenden payına düşeni üzücü bir şekilde alıyor.

Tüm bunlardan bahsedip sağlık sektöründen bahsetmemek olmaz. Sağlık sektörü de gıda ve emlak sektörü gibi bu pahalılıktan pek tabi kendine düşeni alıyor. Devlet hastanelerinin durumu malumunuz, bir randevu oluşturup gidip muayene olmayı bırakın, o randevuyu zaten bulamıyorsunuz. Gittiğiniz de ise asla aldığınız randevu saatinde muayenenizi olamıyorsunuz çünkü muazzam bir kalabalık mevcut içeride. Hele ki acile gitmişseniz durum içler acısı. Acil diye gittiğiniz hastanede yüzlerce kişi bekliyorsunuz. Hal böyle olunca özel hastanelere yöneliyor insanlar fakat ücretler o kadar yüksek ki artık bir muayene olmak binlerce liraya mal oluyor. Dahası sadece muayeneyle kalmadığınız için işlemler çoğaldıkça sizlere çıkarılan fatura da o kadar ağırlaşıyor. Durumu sadece hastanelerle açıklamak olmaz. İlaç fiyatları da artık insanların altından kalkamayacağı derecelere gelmiş durumda. Zaten genelde istediğiniz ilaca ulaşamıyorsunuz da.

Tüm bu hayat pahalılığının toplumda yansıması görüldüğü üzere hızla fakirleşme. Zengin bir yandan parasına para katarken, orta direk dediğimiz tabaka tamamen ortadan kalkmış durumda. Eskiden lüks denilen şeyler pahalıyken, artık temel ihtiyaçlarımızı karşılayamaz hale geldik toplumca. Nereye kadar gider bu durum bilinmez. Temennimiz bu pahalılığın bir noktada son bulması, insanların beslenme, barınma, sağlık gibi temel hakları söz konusuyken en azından bir dur denilmesi, önlem alınması, toplumu rahatlatmak adına adımlar atılması.

Yorumlar
Yorumlar yükleniyor...
Daha fazla yorum yükle...