İstanbul
Açık
15°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce

Nasıl beslenmemeli?

YAYINLAMA: | GÜNCELLEME:

Dünya Sağlık Örgütünün en son 2022 yılında yayınladığı Avrupa Obezite Raporu'na göre ülkemizde durum içler acısı. Yetişkinlerin yaklaşık %59’luk bir kısmı aşırı kilolu ya da obez. Yine aynı rapora göre erkeklerde %30 civarlarında olan obezite sorunu kadınlarda %40 seviyelerinde. Bu durum son yıllarda fast food yeme kültürünün hızlıca çoğalmasının yanı sıra genel olarak yemek yeme kültürümüz.

Sabah kahvaltılarının, akşam yemeklerinin, iki dakika atıştırmanın en büyük eşlikçisi ekmek. Sofralarda her daim ilk sırada yerinin alan ekmek ülkemizde genelde beyaz ekmek olarak tüketiliyor. Atıştırmak için yapılan tostlar, sandviçler yapılırken tercih hep beyaz ekmekten yana oluyor. Yemek yemeyen çocukların ya yemeklerine ekmek katılıyor ya da doymadığı zaman eline bir dilim ekmek veriliyor. Neden? Karnı doysun diye. Peki tüm bunları yaparken beyaz ekmeğin tehlikelerinin farkında mıyız acaba?Beyaz ekmek öncelikli olarak içerdiği yüksek ve basit karbonhidrat sebebiyle kan şekerini hızlıca yükseltir ve aslında ekmek yediğimizde doymuş gibi hissetmemizin sebebi budur. Herhangi bir protein de içermediği için vücuda verdiği tokluk hissi kısa sürelidir. Yeterli ve gerekli miktarda vitamin ve minareli barındırmadığı için de sindirim bozukluklarına yol açar. Sonuç olarak bu basit karbonhidrat obeziteye yol açmanın yanı sıra kalp damar hastalıklarına ve şeker hastalığına da davetiye çıkarır. Tüm bu sebepler düşünüldüğünde vitamin ve minarel açısından zengin, tokluk hissi yarataca tam buğday ekmeği ve ya esmer ekmek tercih etmek sağlığımızı korumak adına doğru bir tercih olacaktır.

Yemek kültürümüzün getirisi olan bir diğer tehlike ise kızartma. Toplum olarak herşeyi kızartıp yeme potansiyelimiz mevcut. Patates, patlıcan, et, tavuk, balık… Bu besinler düşünüldüğünde genelde akıllara gelen ilk yöntem kızartma yöntemi olur. Peki nedir kızartmayı tehlikeli kılan? Yemeği kızartırken yanma noktasına gelen yağ yapısı değişime uğrar ve trans yağ olur. Trans yağın vücudumuza zararları ise saymakla bitmez denecek seviyededir. En önemlisi iyi kolestrol ve kötü kolestrol dengesini kaybolur. Kötü kolestrol yükselir ve böylece ekmekte olduğu gibi kalp hastalıkları riski ortaya çıkar. Bu riskin yanında kızarmış yağın içerisinde pişen besin her ne olursa olsun temel besin değerlerini kaybeder. Bu tehlikeler ortadayken ızgara, fırın, haşlama, suda pişirme gibi yöntemler tercih edilmeli, kızartma yöntemi hayatımızdan tamamen çıkarılmalı.

Ve tabi ki son olarak hazır işlenmiş gıdalar. Nedir bunlar? Paketli yiyecekler, dondurulmuş yemekler, gazlı içecekler, hazır çorbalar gibi daha birçok şey sayılabilir. Neden tehlikelidir? Yüksek miktarda yağ ve şeker içerirler. Tabi bir de bunu alışkanlık haline getirmişseniz, bu masum, hızlı görünen besinler sizin bir günlük yeme alışkanlığınızın arasında sürekli bulunuyorsa obeziteye neden olması kaçınılmaz. Özellikle daha genç yaşlarda ulaşılabilirliği ve kolaylığı açısından tercih edilen bu besinler, tüketenleri için eninde sonunda obeziteyle sonuçlanacaktır.

Ülkece obezite oranımızın yüksekliği (%59) beslenme tarzımızın bir sonucudur. Bu gidişe dur demek için yediğimiz besinleri gözden geçirmeli, gün içinde daha fazla hareket etmeli, aktif bir yaşam tarzı benimsemeliyiz.

Sağlıklı günlere…

Yorumlar
Yorumlar yükleniyor...
Daha fazla yorum yükle...