İstanbul
Parçalı bulutlu
14°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce

Gurur mu utanç mı?

YAYINLAMA:

Sen kalk 57 yıllık ömrüne 11 savaş sığdırarak milyonlarca insanın özgürlüğü için canını feda et.

İngiliz gemileriyle seyahate çıkanların bıraktığı enkazı vatan toprağı yapmak için cepheden cepheye koş.

Ülkemin bağımsızlığı için 250 bin şehidimize “size savaşmayı değil ölmeyi emrediyorum” diyerek

7 düvele meydan oku.

Yunanı denize dök.

Osmanlı'nın küllerinden 783 bin 562 kilometrekareden koskoca Türkiye Cumhuriyeti Devletini yarat.

Türk Bayrağı altında birilerinin özgürce nefes almasını ve özgürce yaşamalarını sağla.

Ülkeyi çan sesi yerine ezan sesiyle çınlat.

Yetmedi emperyalist ve mandasever Sevrcileri Lozan antlaşması ile hizaya sok.

Sonra birileri Türkiye Cumhuriyeti Devletinin Kurucusu Atatürk’ün ebedi istirahatgahı Anıtkabir’de “gençlik seninle gurur duyuyor” desin.



Yoksa “Paramız bitti oğlum Mustafa!” diyen Zübeyde Hanım’ın bu isteğine “Elimizdeki mevcut paradan gönderelim mi?” diyen Salih Bozok’a “Hayır! Elimizdeki para millete aittir, milli mücadele parasıdır ve bu maksatla harcanacaktır” diyerek annesine “Evdeki halıları, kilimleri satın!” cevabını veren Gazi Mustafa Kemal Atatürk ya da daha ağzı annesinden emdiği süt kokan, eline oyuncak yerine silah o da yoksa kazma kürekle bağımsızlığımız için savaşan çocuk şehitlerimize minnet duymak yerine, Türkiye’yi dilenci durumuna düşürenlerle, Cumhuriyetin kazanımı fabrikalarımızı babalarının malıymış gibi satanlarla, ne istediyseler verdik denilen cemaatin yargısına Yarbay Ali Tatar, Genel Kurmay Başkanı İlker Başbuğ, akademisyenler ve gazetecilerin suçsuz yere içeri tıkılmasına, ömürlerin çalınmasına, ailelerinden koparılmasına seyirci kalanlarla, 81 milyonun kul hakkınını milyon tane mülteciye yedirenlerle, üniversite açmakla övünüp açtıkları üniversiteden mezun olan yüzbinlerce çocuğumuza gelecek sağlayamayanlarla, halkın yüzde 30’unun açlık sınırında yaşadığı bir ülkede “Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed’in (S.A.V.); “Komşusu açken tok yatan bizden değildir” sözünü kendine rehber edindiğini söyleyen din temelli siyaset yapanlara “gençlik seninle gurur duyuyor” denilmezdi.

Yorumlar
Yorumlar yükleniyor...
Daha fazla yorum yükle...