İstanbul
Açık
15°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce

UKRAYNA-RUSYA KRİZİ NASIL SONUÇLANABİLİR?

YAYINLAMA:

Dünya bugüne kadar bilinen tarihinde birçok kırılma noktaları geçirmiştir. Bu noktalarda genellikle bir paradigma değişimi yaşanmış, bilinen yol ve yöntemler değişikliğe uğramış, yeni yapılanmalar, görüşler ortaya çıkmıştır. Ukrayna-Rusya krizide bu tür bir sonuca yol açabilir.

Dağılmalar ve yeni ittifaklar oluşabilir. Güçlükle ayakta duran ve bugüne kadar hiçbir operasyonel başarısı olmayan NATO, olası bir Rusya saldırısına karşı koyabilecek kuvvet üstünlüğüne asla ulaşamayacaktır. Planlara göre bu kuvvetlerin görev yerlerine intikal edecek olmaları hassasiyetlerini arttıracak, görev bölgelerine gitmeden Rus güçleri karşısında etkisiz duruma gelebileceklerdir. Rusya’nın, yığınaklanmasını sadece Ukrayna ile çatışma olasılığına göre yapmadığı dikkate alınmalıdır. Rusya, ABD ve NATO’nun hassasiyetlerini çok iyi bildiğinden, hassas taraflarını istismar edebilmek için başta siber saldırı dahil güç unsurlarını her boyutu ile kullanmaktan, hızlı ve şiddeti yüksek bir çatışma ortamı yaratarak NATO güçleri arasında ağ merkezli harekatın bağlantılarını kesebilecektir. Bu tür bir harekat tecrübesi olmayan NATO’nun alabileceği yenilgi kamuoylarında NATO’nun yetersizliğinin tartışılmasına yol açabilecektir. Bu durum AB ordusunun kurulması tartışmalarını alevlendirebilecek özelikle Fransa’nın eli güçlenebilecektir.

YENİ BİR RBOSNA-HERSEK KRİZİ

ABD’nin bu krizin tırmanmasında oynamaya çalıştığı başat rolü çok ciddi analiz etmek gerekir. Gelişmeler Avrupa’nın ortasında yeni bir Bosna -Hersek krizine yol açabilecek gibi görünmektedir. Avrupa çözemediği birçok sorunun yanı sıra bu tür bir sorunun daha da tırmanması halinde AB’nin de aynen NATO gibi bir tutarlılığı kalmayabilecektir.

ABD, Rusya karşısında hamlelerde geriden gelmektedir. Stratejik üstünlük Rusya’dadır. AB ve NATO ülkelerini cesaretlendirmek, yanlarında olduğunu göstermek için Ukrayna’ya yapılan yardımların kısa vadede çözüm olmayacağını herkes görmekte ve bilmektedir. İngiltere’nin göndermiş olduğu silahlar, ABD’nin helikopter verme kararı vb. boşuna kürek çekme olarak yorumlanabilir. Ukrayna bu silah ve araçları alacak, personelini yetiştirecek ve Rusya’ya karşı olası bir çatışma da kullanacak. Tam tersine bu tür yardımlar güç arttırımına gitmez, daha önce kullanılmamış sistemler ordunun harekat yeteneğini olumsuz olarak etkileyebilir. Yani ABD ve İngiltere kaş yapayım derken göz çıkarabilirler. Ayrıca, Rusya gelebilecek sistemlere göre alternatif üretebilecek kapasitedir.

DOĞAL GAZ GÜÇLÜ BİR SİLAH

Rusya’nın elinde Avrupa’ya karşı her zaman kullanabileceği doğla gaz gibi güçlü bir silah bulunmaktadır. Kuzey Akım-2’yi engellemek Rusya’ya olan bağımlılığı daha da arttıracaktır. Zor durumda kalacak olan başta Ukrayna olmak üzere eski doğu bloku ülkeleri olacaktır. ABD elinde kullanabileceği tek seçenek olan yaptırımların kısa vadede bir çözüm olmayacağı bilinmektedir. Bu yol Rusya-Çin ve İran arasında ki iş birliğini güçlendirmekten öte bir anlam taşımayacaktır. ABD’nin her hamlesi tehdit olarak beilrediği güçleri zayıflatmamakta, tersine güçlendirmektedir. Kuzey Kore’nin yeniden denemelere başlamasını ABD politikasının bir sonucu olarak görmek gerekir.

TEHLİKELİ BİR KUMAR

ABD, Avrupa ülkelerine karşı tehlikeli bir kumar oynamaktadır. Rusya ile korkutarak sıkılaşmayı sağlamayı, NATO’nun asla beyin ölümünün gerçekleşmediğini, NATO’suz bir Avrupa’nın kendini koruyamayacağını ortaya koymaya çalışmaktadır. Tabi bu korkutmanın arkasında silah endüstrisini hareket geçirmek olduğu dikkatlerden uzak tutulmamalıdır.

Krizin savaşa dönüşme olasılığı giderek yükselmektedir. Rusya daha sonra belki bir daha bulamayacağı stratejik üstünlüğünü sonuca dönüştürerek ilerideki görüşmelerde elini güçlendirmek isteyebilecektir. Üstelik mevsim şartlarının Rusya’ya avantaj sağladığı bir zaman dilimi mevcutken, yığınaklanmanın her geçen gün artan maliyetlerini dikkate alındığında Rusya baskısını arttıracak ve Dinyeper nehrine kadar olan bölgeyi ele geçirerek sınırlarını doğal bir engele dayandırabilecektir.

Yorumlar
Yorumlar yükleniyor...
Daha fazla yorum yükle...