İstanbul
Açık
15°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce

Kasada hiç para yok!

YAYINLAMA:

Nereden nereye demeden edemiyor insan… Arjantin’den bahsediyorum. 19. Yüzyılın başlarında İspanya'ya karşı savaşarak bağımsızlığını kazandı. 20. Yüzyılın ilk yarısında dünyanın en zengin on ekonomisi arasındaydı, Kanada ve Avustralya'nın önündeydi. Latin Amerika'nın üçüncü büyük ekonomisi bugün dünyada çok derin bir kriz içindeki birkaç ülkeden biri. Enflasyon tahmini yüzde 250. Döviz hazinesi boş. Mart ayına kadar yabancı alacaklılara 6,5 milyar dolar ödemesi gerekiyor.
* * * *
Değerli dostum emekli büyükelçi Servet Öktem, Latin Amerika’yı çok iyi tanır, takip eder. Şöyle diyor; Arjantin denince Türkiye'de insanların aklına önce Messi ve Maradona gelir, mürekkep yalamışlarımızın aklına ise tango düşer, karı-koca Peron'lar hatırlanır. Ama, ülkeyi yakından tanıyanlar için, iktisadi buhran, hiperenflasyon, dış borç batağı, sürekli değer kaybeden Peso, IMF reçeteleri, IMF'den usandığı için meydanları dolduran kızgın kitleler ve nihayet bir krizden diğerine koşan ülke demektir.‘
* * * *
Dostum şöyle devam ediyor. ‘Arjantin seçmeni ülkeyi yıllardır münavebeyle yöneten sağ ve sol iki siyasi gelenekten bıktı. Geleneksel siyasi partilerin sorunları çözemediği, kötümserliğin iyice yerleştiği ortamlarda, özellikle yolsuzlukların iç siyasetleri sarstığı dönemlerde, yerleşik siyasi partiler ve politikacılar inişe geçerler. Böyle dönemlerde sistemin değiştirilmesi, sloganlarıyla ortaya çıkan yeni renkli simalar boşluktan yararlanarak yükselirler. Şu anki Arjantin Cumhurbaşkanı Javier Milei bu fırsatçı ve kurnaz isimlerden biri‘
* * * *
Pazartesi günü devlet başkanı olarak yemin edip göreve başlayan Javier Milei kongrede yaptığı yarım saatlik konuşmada, "Maalesef size şunu söylemek zorundayım: Kasada hiç para yok. Kısa vadede, işler daha da kötüleşecek. Ciddi bir stagflasyon, yani durgunluk ve yüksek devalüasyon yaşanacak‘ dedi. Halktan 18 ila 24 ay sabırlı olmalarını istedi. Nüfusun yüzde 40'ı yoksul, istihdamın dörtte üçü kayıt dışı sektörde, insanların yüzde 40'ının devlet desteğiyle yaşadığı ülkede yoksul halk için bu sonsuz uzun bir süre gibi gelir mi acaba bilmiyoruz. Milei’nin halkı fedakarlığa ikna becerisine bağlı sanırım.
* * * *
Kendini anarko-kapitalist olarak niteleyen ekonomist Javier Milei, seçimi beklenmedik bir şekilde açık bir şekilde kazanmış, rakibinden 11 puan önde yüzde 56 oy almıştı. Siyasi analistler "Ondan önceki yol felakete yol açabilirdi. Şimdi de yol artık bilinmeyene gidiyor‘ diyorlar. Çünkü Milei'nin kısa vadede programının tamamen belirsiz olduğu, seçim kampanyasında duyurduğu reformların belki orta veya uzun vadede uygulanabilir olduğu, ancak başlangıçta krizi daha da kötüleştireceği söyleniyor.
* * * *
Milei‘nin, ekonomi bakanlığına eski başkan döneminde maliye bakanı ve merkez bankası başkanı olan ‘Toto‘ lakaplı Luis Caputo’yu ataması da kafaları karıştırdı. Seçim kampanyasında halka sürekli "Her zamanki gibi aynı insanlarla başka bir Arjantin imkansızdır" diye seslenen Milei için ‘Başkan sözlerini unutmuş görünüyor‘ deniliyor. Başkan Milei’nin lideri olduğu ‘La Libertad Avanza‘ partisinin 257 sandalyeli mecliste 37, 72 koltuklu Senatoda sadece 7 üyesinin olması ülkeyi düze çıkaracak radikal değişiklikleri yapabilecek çoğunluğa sahip olmaması da işini bir kat daha zorlaştırıyor.

* * * *
Arjantin'de sanki değişen tek şey sorunlar: onlar da her geçen gün biraz daha büyüyor. Hayatı boyunca hiçbir zaman ekiplerde, bürokrasilerde veya siyasi kurumlarda çalışmamış, yalnız bir insan olan Milei’nin Arjantin’i nasıl düze çıkaracağı tüm dünyada merakla izleniyor. O da pek umutlu değilki sanki işi şimdiden Tanrı’ya havale etmiş gibi. İngiliz The Financial Times gazetesine bakıyorum, konuşmasında İncil’den bir alıntı yaparak ‘Savaşta zafer ordunun gücüne değil, Tanrı’dan gelecek güce bağlıdır‘ demiş. Arjantin’de içler acısı bir durum yaşanıyor galiba. Tek sevindirici şey, sert bir kuraklıktan sonra bol yağış olmuş, bu yıl mahsul bereketli, hasat bolmuş.

Yorumlar
Yorumlar yükleniyor...
Daha fazla yorum yükle...