İstanbul
Parçalı bulutlu
15°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce

DERTLERİ ZEVK EDİNDİK!

YAYINLAMA:

Neredeyiz, neler yapıyoruz. İşimiz Allah’a kalmış ve günü yaşamaya çalışıyoruz dersek belki de en doğrusunu söylemiş oluruz.

Yaşamımızda bir kartopu gibi günden güne büyüyen sorunlar yumağı artık tek bir parça değil ve çok parçaya dönüşmüş durumda ve gitgide de parçalar çoğalıyor, çoğalırken de büyüyorlar. Sorun, bir zamanlar hep gündemimizde olan ve kafamızı bozan geçim sıkıntısı değil artık. Sadece geçim sıkıntısı olsa, alıştık artık, bir şekilde ona çare bulmaya çalışırsınız.

Genellikle yılın belli aylarında dönemsel olarak yaşamımızde etkili olan ve beraberinde birçok yaşam zorluğunu da üzerimize yükleyen, bir bölümüne çözüm bulabilme şansına sahip olabildiğimiz ekonomik zorlukların yaşattığı geçim sıkıntısının çok daha ötesine geçmiş bir yaşam biçimine mahkum durumdayız. Böyle bir psikolojinin içindeyken, yaşamı iyice zorlaştıran salgın durumu, toplumu iyice çıkmaza sürükledi. İki yılı aşkındır süren, zaman zaman biraz yavaşlar gibi görünüyor olsa da sürekli değişime uğrayarak beklentilerde hayal kırıklığı yaratan bir yaşam biçimine dönüştürdü. Üzerimizde taşıdığımız dayanılmaz yükleri taşınamaz hale getirdi. Alınan tüm önlemlere karşın hala bu pandemi ortamında yarınımızın ne olacağı konusunda içimizi ferehlatacak bir gelişmeden söz edemiyoruz. Tam rahatlayacağız derken, yeni varyantlar yüzünü gösteriyor ve yine başa dönüyoruz. Gündemin başına yine aynı konuyu yerleştiriyoruz. Vaka sayıları ve vefatları yansıtan rakamların olduğu haberlerin etkisinde psikolojimizi bozmamaya çalışıyoruz.

Covid-19 artık bir yaşam biçimne dönüştü bizler için.

Başında söylediğim gibi sorunlar kartopu gibi büymeye devam ediyor.

Bir yandan pandemi sürecinde yaşamı zorlayan bu son gelişmeler sonrasında nelerin olacağı konusunda kafamız iyice karmakarışık durumdayken, son günlerde iyice karabasan olarak üzerimize çöken zamları düşünmeden de yapamıyoruz.

Aklımızın en çok kullanacağımız bölümünü, yolunu beklediğimiz elektrik ve doğal gaz faturalarının bize nasıl bir darbe vurağını düşünmeye ayırdım. Faturalar için söylenenlerden oldukça korktum.

Dışarıda sıfır ile beş derece arasında seyreden, İstanbul için oldukça soğuk bir havanın olduğu bir ortamda doğal gazı, olması gerektiği kadar tasarruflu harcamak durumundayım. Benim evimde kombi var. Oturduğum apartmanın giriş katında, oldukça korunaklı bir dairede yaşıyorum ve kombiciyi olabildiğince idareli bir derece olan 45-50 derece ayarında yakıyor olmama karşın, üşümeyecek şekilde tasaruf etmeye çalışıyorum.. Buna rağmen gelecek olan faturayı merak ediyorum. Bir önceki faturanın çok üzerinde olacağı kesin.

Düşündüğüm sadece doğalgaz değil. Kombi yanarken elektrik de neredeyse iki misli artıyor. Üstelik evdeki tüm lambalar led lambalar, çok fazla fırın kullanmıyorum, normal düzendeki işleyiş içinde beyaz eşya kullanıyorum ama elektrik için gelen son fatura, önceki gelenin iki misli, 750 TL. Evde küçük bir atölye işletsem bu kadar harcama yapabilirdim diye düşünüyorum. En yakın zamanda elektirik dağıtım şirketinden tesisatımın kontrolunü isteyeceğim. Bir yerde kaçak olduğundan şüpheleniyorum.

Elektrik ve doğal gaz, toplamda bir kira parasını bulmak üzere.

Daha çarşı-pazar için topladığım bilgileri buraya aktaramadım. Çarşı-pazarda

salatalık(hıyar) ve patlıcan saltanatları var fiyakalarından geçilmiyor. Bazı marketlerde tek tek paketlenmiş olarak satılan salatalıktan söz ediliyor. Ben, pazar dolaşımlarımda, bir adet salatalık, bir adet patlıcan, iki dolmalık biber ve kapya biber aldım. Kaça mı aldım?

Onu da, çarşı pazardan edindiğim bilgilerle birlikte anlatacağım. Tabii ki haftaya.

BİR TUTAM TEBESSÜM

TALAT PAŞA VE NEYZEN TEVFİK

Talat Paşa, bir gün Neyzen Tevfik'e memuriyet almasını teklif etmişti.

Neyzen Tevfik, Paşanın bu nazik teklifini iltifat olarak kabul edip gülerek şu cevabı verir:

- “Memur olursam sonunda ne olacağım?”

Talat Paşa memurluk silsilelerini saydıktan sonra:

- “ Hiç!..” der.

Neyzen, Paşaya dönerek:

- “Ne fark edecek ki paşam, ben bugün de bir hiç’im!..”

Yorumlar
Yorumlar yükleniyor...
Daha fazla yorum yükle...