İstanbul
Açık
12°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce

TSK’da neler oluyor?

YAYINLAMA:

Tuzla Piyade Okulu’nda 10 Kasım’da Atatürk fotoğrafı takmayan teğmenlerin ‘Hubb-i fillah’ adlı bir WhatsApp grubu kurdukları, hafta sonları ise bir evde toplandıkları ortaya çıkarken yaşanan bu olay sonrası yapılan “öğrenci ve sorumlu yöneticilerin görevden uzaklaştırıldı” söylemiyle konu sıradanmış gibi gösterilmeye çalışılsa da bence yaşanan bu olay yaklaşan felaketin sadece kaza ile duyulan ufacık bir kısmı olduğu idi.

Çünkü Atatürk ve Cumhuriyet düşmanları sadece TSK’da değil devletin bütün kurumlarında çoğunluğu ele geçirmiş durumdaydı ve bu bile isteye yapılmıştı.

Eğer bugün bunun aksi olsaydı. Atatürk’ün fotografını takmayan Cemaatçi subaylara itiraz eden Atatürkçü subayların görevlerinden uzaklaştırılıyor olmasından rahatsızlık duymayan eskinin Genelkurmay Başkanı bugünün Savunma Bakanı Yaşar Güler’den “Olayı yanlış yerlere götürecek yorumlardan kaçınılmalı.” Yorumu gelmezdi. Demek ki sayın paşa TSK’ya bağlılık yemini ederken ayağını kaldırmış olmalı. Yoksa hiçbir subay yaşanan bu vahim olay karşısında ATATÜRK’ün fotoğrafını takmayı reddeden biri için “bir öğrenci subayımız” demezdi.

15 Temmuz sonrası kaleme aldığım birçok makalemde darbeye kalkışanların eski Genelkurmay Başkanı İsmail Hakkı Karadayının altın nesil dediği FETÖ’nün çocukları olduğuna vurgu yapmıştım. Hatta biraz daha ileri giderek Fetö’nün ele geçiremediği tek siyasi liderin Rahmetli Necmettin Erbakan olduğunu ve 28 şubat’a bakarak ne demek istediğim daha iyi anlaşılır.

Sonuç olarak; Ordudan vesayeti kaldırıp saraya ve cemaate biatkâr hale getirilirse o bir zamanlar “her şey vatan için ve vatan sana canım feda” diyerek koşan askerlerimizin canını Türk Halkı için değil tekbirler eşliğinde reis’e ya da cemaat’e feda ettiğine şahit oluruz.

Kaldı ki bizler bu senaryonun aynısını geçmişte yaşanan Ergenekon, Balyoz kumpasları ile TSK’nın şerefli ve onurlu türk askerleri darbeci gösterilip cemaatçi hakim ve savcılara kırdırılmasına ve toplum nezdinde itibarsızlaştırılıp tasfiye edilerek yerlerine cemaatçi subayların yerleştirilmesine defalarca şahitlik etmiştik. Bugün ise o aynı soyun devamı olan soysuzlar TSK’nın içinde yer alan alt kadro Atatürkçü subayları temizlemek için alçakça kumpaslar kurmanın peşindeydiler. Çünkü amaç Atatürk’ün kurmuş olduğu türkiye cumhuriyetini yıkmaktı. Bunun içinde yapılması gereken ilk şey TSK’nın ele geçirilmesiydi.

Nitekim Şanlı Türk Ordumuz cemaatçiler tarafından tek el silah sıkılmadan esir alınmışa benziyordu.

Hakan Sönmez

Yorumlar
Yorumlar yükleniyor...
Daha fazla yorum yükle...