İstanbul
Parçalı bulutlu
14°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce

MART AYINDA ETİKETLERLE KAR TOPU

YAYINLAMA:

Artık çok bölümlü bir öyküye dönmüş yaşam yükünü taşımak durumundayız.

Bir yandan pandemi sürecinde yaşamı zorlayan bu son gelişmeleriyle nelerin olacağı konusunda kafamız iyice karmakarışık durumdayken, Bir yandan bölgemizde bir süreden beri devam eden, kendilerini dünyanın jandarması sanan ve yaptıklarının hiçbir zaman hesabını vermeyen ABD, diğer yanda artık yalnız olmayan ama hala eski fiyakasını sürdürüp jandarmalığını hatırlayıp ortalığı kaıştırmaktan geri kalmayarak son günlerde Ukrayna’ya karşı başlattığı harekat veya kısmi işgal diyebileceğimiz savaşı sürdürerek kuzeyimizi savaş ortamına sürükleyen ve bize yansımalarıyla hayatımızı alt üst eden Rusya. Ve son günlerde iyice karabasan gibi üzerimize çöken zam uzantıları...

Dışarıda hiç de sürpriz olduğunu söyleyemeyeceğimiz mart karı, sıfır ile beş derece arasında seyreden, İstanbul için oldukça soğuk bir havanın olduğu bir ortamdayız; Doğal gaz ve elektriği olması gerektiği kadar tasarruflu harcamak durumundaysak, mahkum olduğumuz veya mahkum bırakıldığımız bu yaşam kesitimizi nasıl düşünemeyiz…

Son haftaların gündemi elektrik ve doğal gaz zamlarıyla giydirilmiş faturalarındaki bedeller nasıl dertlendirmesin ki. Bu ay gelen elektrik faturasını birkaç ay önceki fatura ile yanyana koydum, neredeyse iki misline yakın. Üzerine yazan fiyatın da fiyakasından geçilmiyor. Neyse ki bu ayki fatıraları bir şekilde ödedik. Ama aynı rahatlıkla bir sonrakini ödeyebilir miyim bilemiyorum… Evde sanki küçük bir atölye işletiyor gibiyiz.

Oturduğum ev 28 daireli bir apartmanda, zeminin biraz üzerinde bir giriş katı,135-140 metrekare boyutunda, bina olarak çok korunaklı ve en soğuk havalarda bile insanın içini donduracak kadar soğuk olmuyor. Bunu etraftan duyduklarımla kıyasladığımda gelen doğal gaz faturalarından anlayabiliyorum. Elimizden geldiğince tasarruf etmeye çalışıyoruz. Elektriğin o kadar çok yüksek gelmesinin en önemli nedenlerinden birinin yanan kombinin o süreçte harcadığı elektrik olduğunu söylüyorlar.

Kısacası elektrik ile doğal gaz kardeş gibi. Bu konuda etkin bir tasarruf yapabilmek için yapılacak planın temelinde ikili tasarruf düşünülmeli mutlaka.

Pandemi darken, yaşamın bu çok bölümlü parçalarında işimiz daha da zorlaştı. Mutfaktaki yangın, çarşı pazarda iyice kontrolden çıkan fiyat etiketleri, elektrik ve doğal gaz faturaları ve yarın nelerle karşılaşacağımız endişeleri, artık dayanılacak gibi değil. Şimdilik söylenebilecek tek şey; Dayan yüreğim dayan!

Normal bir yaşama tutunmaya çalışan bir vatandaş olarak çarşı pazarda halay çeken zamları biraz görmezden gelebilirsek şu iki kardeş doğal gaz ve elektrik faturaları zulmünden kurtulabilmek için bahar ve yaz aylarının yolunu gözlemiyor da değilim.

Şimdiki duruma göre bunu söylüyorum tabii ki. Bu hayallerimizi yıkıp, “Avrupa’nın en ucuz elektriğini doğal gazını kullanıyoruz” diye iddia edenler tarafından zamla giydirilmiş elektrik, doğal gaz faturaları gibi sürprizlere muhatap bırakılmazsak. Şaka ve fıkra gibi bir çok bölünmüş yaşam!

Daha çarşı - pazar seyr-i seferinde mutfaklara yansıyan fiyatlardan söz edemedim. Çarşı pazarda gittikçe baskısını arttıran fiyat etiketleri yaşamımızı zorlamaya devam ediyor.

Yazmıştım, marketlerin manav reyonlarında ve pazar tezgahlarında fiyakasından geçilmeyen ve neredeyse tek tek özel paketlenmiş olarak satılan salatalık, namıdiğer hıyarın saltanatı aynı münasebetsizliğiyle devam ediyor. Dün baktım. Bölgemizde pazar kuruluyor olmasına rağmen salatalık fiyatları 30-35 TL civarında. Hayatımda ilk kez markete gittiğimde hıyar slmadan geri döndüm. Bu arada manav tezgahlarında egemenlik kuran patlıcanı da unutmayalım. Kısacası salatalık ve patlıcan borsası altınla yarışıyor gibi.

Ben İstanbul’un Bostancı semtinde oturuyorum, dışarıda korkutulduğu kadar olmasa da yolları bembeyaz yapacak kadar kar yağışı devam ediyor.

Aklımda mart ayında bile gelecek doğal gaz faturası ve ortak hareket eden elektrik faturası ve martta etiketlerle kar topu oynamak geldi..

Şaka gibi. Delirmeye az kaldı. Kıskananlar çatlasın!

Yorumlar
Yorumlar yükleniyor...
Daha fazla yorum yükle...