İstanbul
Açık
12°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce

DİŞ ETİ HASTALIĞI DEYİP GEÇMEYİN!

YAYINLAMA:

Diş eti hastalığı, dişlerin üzerinde biriken bakteri plağı ve diş taşlarının sebep olduğu, kanamalı iltihabi bir hastalıktır. Diş eti hastalığının belirtileri arasında ağız kokusu, diş etlerinde kızarıklık, şişlik, kanama ve diş eti çekilmelerini sayabiliriz. Diş eti hastalıklarının başlangıç evrelerinde sadece diş eti etkilenirken, orta ve ileri evrelerde diş etiyle birlikte çene kemiği de etkilenmektedir.

Periodontoloji nedir?

Periodontoloji, dişleri çevreleyen yumuşak ve sert doku hastalıklarının teşhis ve tedavisini gerçekleştiren diş hekimliğinin bir branşıdır. Periodontolojinin tedavi kapsamında diş taşı temizliği, diş eti çekilmeleri, diş eti iltihapları, diş etlerinde büyüme gibi erken veya geç dönemde görülen periodontal hastalıklar yer alır.

Diş eti hastalığına kimler daha yatkındır?

Son zamanlarda tüm dünyayı agresif bir şekilde etkileyen Covid-19 hastalığının neden olduğu ateş ve immün sistemdeki zayıflama, diş eti hastalıklarına yatkınlığı maalesef arttırmıştır. Kontrolsüz yapılan diyetler ve kötü beslenme şekli de bağışıklık sisteminin zayıflamasına neden olurken vücudun enfeksiyonlara karşı direncini düşürebilir.

Diş eti hastalıklarına açık olan bir başka hasta profili ise tütün kullananlardır. Tütün ve tütün ürünlerinin diş etlerini tahriş etmesi, diş eti sağlığının bozulmasına neden olmakta ve enfeksiyon gelişimini kolaylaştırmaktadır.

Diş eti hastalığının kontrol altına alınmasında en zorlanılan hasta grubu, diş eti hastalığına yakalanma ihtimali en yüksek olan şeker hastalarıdır. Hamilelik sırasındaki hormon değişimleri, diş etlerinin daha kırmızı, bakteri plağına karşı daha duyarlı bir hale gelmesine neden olur. Menapoz ve mensturasyon dönemlerinde yaşanan hormonal değişimler de diş eti hassasiyeti yaratarak, diş eti rahatsızlıklarına yatkınlık sağlayabilir.

Diş sıkmak veya gıcırdatma sorunu olanlarda risk grubundadır. Diş sıkmaya bağlı olarak periodontal doku yıkımı gözlemlenir. Bu hastalarda ya gece plağı takılarak, ya da masseter botox ile bu sıkmanın durdurulması gerekir. Bununla beraber doğum kontrol hapları, antidepresanlar ve bazı kalp ilaçları gibi kullanılan bazı ilaçlarda diş eti hastalıklarına neden olarak ağız sağlığınızı negatif etkileyebilir.

Diş eti hastalığının belirtileri nelerdir?

Diş etlerinizde olması gereken sağlıklı açık gülkurusu pembe renk kaybolduysa, diş fırçalarken kanama oluyorsa, diş etlerinizde ödem ve kızarıklık görülüyorsa, kök yüzeylerinizde çekilmeye bağlı hassasiyet oluyorsa, diş ile dişeti arasından iltihap geliyorsa, dişlerde sallanma, uzama ve dişler arasındaki açılmalara bağlı olarak besin birikimi ve buna bağlı olarak ağızda kötü koku oluşuyorsa, geç kalmadan bir diş hekimine muayene olmalı ve tedavinizi başlatmalısınız.

Diş eti hastalığının tedavisi nasıldır?

Diş eti hastalıklarının tedavisinde öncelikli olarak, temel etken olan plak ve diş taşının, diş ve kök yüzeyinden uzaklaştırılması gerekmektedir. Diş taşı temizliği; diş ve diş kökü yüzeyinde biriken diş taşları, plak ve renklenmelerin, özel aletler yardımıyla uzaklaştırılması işlemidir ve sağlıklı bireylerde dahi düzenli olarak yapılmalıdır. Başlangıçta kızarık, kanamalı ve şiş olan diş eti, iltihabi dokular uzaklaştırıldıktan sonra eski sağlıklı pembe rengine döner.

Tüm diş eti hastalıklarında diş taşı temizliği ve optimum ağız hijyeninin sağlanması tedavinin ilk aşamasıdır. Hastalığın ilerleme derecesine göre ileri cerrahi işlemlere gerek duyulabilir. Lazer ile de daha konforlu ve etkili şekilde diş eti dokusu temizliği gerçekleştirilebilir. Hiçbir tedaviye cevap vermeyen durumlarda dişin çekimi gerekebilir.

Yorumlar
Yorumlar yükleniyor...
Daha fazla yorum yükle...