İstanbul
Açık
16°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce

Dilber senin evin yok mu?

YAYINLAMA:

Dizinin 3.bölümü “yüreğimi sıkıştıran sırlar” başlığı altında, büyük bir izlenme oranı ile ekranlara geldi.

Tanıtımlarının dönmeye başladığı günden bu yana diziyi yazmayan, çizmeyen, yorumlamayan kalmadı. İnci Taneleri siyaset programlarının içinde de konuşuluyor, ekonomik analizlerin yapıldığı açık oturumlarda da...

***

Geçtiğimiz günlerde bir haber kanalında eski bakanlardan birine, yayında dizinin tanıtımı gösterildi. “Pavyonda böyle güzel kızlar mı var?” demesi üzerine bütün konuklar kahkahaya boğuldu.

***

Bunun yanısıra, siyasetçilerin gündemine de düştü. MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Dilber karakterinin yayınlanma zamanını komplo olarak değerlendirdi. Uzaya gönderilen astronot Alper Gezeravcı için göklerde olması gereken gözlerimiz, birden pavyonda dans eden Dilber’e takılıvermiş. Evet, oldukça manidar!

***

Bu arada toplum ikiye bölündü. Genç kızların pavyona özendirildiğini iddia edenler de var. Oysa, bundan önce de çeşitli dizilerde pavyonda çalışmak zorunda kalan kadınların rolleri vardı.

Örneğin; geçtiğimiz yıllarda çok izlenen “Kadın” adlı dizide Ceyda karakteri, “Ulan İstanbul” adlı dizi de oynayan Yaren karakteri de pavyonda çalışan kadınları canlandırıyordu. Sadece onlarda şarkıcılık biraz daha öne çıkıyordu. Geçmişte yeşilçam filmlerinden de aşinayız bunlara aslında.

Yılmaz Erdoğan’ın dizisinde sanırım çok fazla bilinmeyen Ankara pavyonları ve Dilber’in dansıydı dikkati çeken...

***

Dilber’in dans ederken giydiği elbisenin satışları da patlamış diyorlar. Bu da bize çok yabancı değil. Asmalı Konak dizisi gösterimdeyken, ana karakterlerin başörtüleri, yüzükleri, giysileri de satışa sunulmadı mı? Kadın dizisinde pavyonda çalışan Ceyda’nın elbisesi de aynı şekilde satışa çıkarılmadı mı?

***

Dizide bu hafta neler oldu?

Kaybedecek bir şeyi olmayan adamı hiçbir şey korkutamaz diyen Azem, kayıp çocuklarını aramaya devam etmektedir. Bu arada Dilber’in içinde bulunduğu durumdan dolayı başı sık sık derde girmektedir.

Öğrencisinin velisi tarafından akşam yemeğine davet edilen Azem, iyi şeylere alışmaktan korktuğunu da filozof Diyojen’in anektodu ile anlatıyor; Diyojen kendisine iyi bir şarap sunulduğunda reddedermiş. Sebebi de; “yokluğunda huzuru bozulmasın” diye.

***

Eğitimin vasatlığı konusunu deşmeye devam eden Azem, özel ders verdiği öğrencisine sorduğu sorularda buna şu şekilde değiniyor;

“Aşağıdaki sorulardan hangisi doğru değildir?” sonra ekliyor; “Neden doğrusunu sormazlar ki?”

“Peki aşağıdaki şıklardan hangisi? A, b,c, d...Ya da her zaman hiçbiri olan e şıkkı mı?” “Ee, cevap hiçbiri ise doğrusunu nereden öğreneceğiz?”der ve güler.

Öğrencisine; “Okullarda hala münazara yapılıyor mu? Siz de yapmışmıydınız. Mesela çok gezen mi bilir, çok okuyan mı?” diye sorar.

Öğrenci boş boş bakar.

Bunun üzerine; “Siz de okulda yaptınız mı?” diye sorduğunda “galiba” cevabını alır. Kim kazanmıştı sorusuna ise “hatırlamıyorum” diyerek ilgisini çekmediğini belli eder.

Azem öğretmen cevap verir; “Hiçbiri. Sadece merak eden, merak edip okuyan ve gezen bilir.”

***

Şimdi gelelim bu pavyona özendirilme meselesine...

Bence dizi de pavyonlara özenilcek bir durum yok. Aksine, o parıltılı görünen hayatın arkasındaki dram var. Dilberin küçük bir eve sahip olma, evin bir odasını Azem’in kitapları için ayırma hayali var. Hatta “istersen ben de kitap okurum, daha önce de okudum ne olacak ki?” cümlesinde “Birini çok seversen, onun sevdiği herşeyi seversin” vurgusu var.

Sinema tadında bir dizi bana göre...

Edebi metinleri, esprileri, çekimleri uzun süre ilgiyi üzerinde tutacak gibi görünüyor.

Ama birşey daha var!

Bu şarkı ve dans bu ülkeye iyi geldi sanki. Şarkı eşliğinde danslar yapılıp videoya çekiliyor. Sosyal medya Dilber’le doldu.

Ne çok evsiz barksız varmış meğer!

“Dilber senin evin yok mu?” dediğinde hep bir ağızdan “Yooookkk” diye bağırmak, içeride bir yerlerde bastırılmış duyguların isyanı olmasın!

Sevgiyle kalın

Yorumlar
Yorumlar yükleniyor...
Daha fazla yorum yükle...