İstanbul
Açık
16°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce

YARATILAN

YAYINLAMA:

“Yaratılan” Netflix’in yeni dizisi olarak 20 Ekim 2023’te izleyiciyle buluştu. Çağan Irmak’ın yazıp yönettiği dizi, Mary Shelley’nin ünlü romanı Frankenstein’dan esinlenerek Osmanlı İmparatorluğu’nun son döneminde geçen fantastik bir hikâye anlatıyor. Dizinin başrolündeki Taner Ölmez canlandırdığı Ziya, karakterinde eksik kalmış. Hala daha önce oynadığı dizinin etkisi altında gibi, bazı sahnelerde tuhaf abartılı ve çok tiyatraldı. Bana göre dizideki en iyi oyuncu Erkan Kolçak Köstendil’di. Oynadığı İhsan karakterinin hakkını vermiş. Diziye gelince çok detay vermeyeceğim ama hem tarihi hem de fantastik unsurları başarıyla harmanlayarak izleyiciye sürükleyici bir macera sunuyor. Dönemin atmosferi, kostümleri, mekanları ve müzikleri oldukça etkileyici. Dizide hem bilim hem de din arasındaki çatışmaya değiniliyor. Ayrıca dizide Sümer mitolojisinden de esinlenilmiş. Ziya’nın yarattığı varlık Engidu adını alıyor, bu da Gılgamış Destanı’ndaki çamurdan yaratılan kahramana bir gönderme. Dizinin bir başka eksiği ise bazı sahnelerin çok karanlık olması. Bazı yerlerde ne olduğunu anlamak zor oluyor. Tüm bunlara rağmen izlenir mi izlenir…

Z Kuşağı

Z Kuşağı, yani 13-24 yaş arası gençler ve genç yetişkinler, filmler ve dizilerde aşkın ve romantizmin çok abartıldığını düşünüyor. Kaliforniya Üniversitesi’nin yaptığı bir araştırmaya göre, bu yaş grubunun neredeyse yarısı, medyada romantizmin çok fazla kullanıldığını söylüyor. Onlar arkadaşlık ve platonik ilişkilere odaklanan, aromantik ve aseksüel karakterleri de gösteren daha farklı içerikler istiyor. Gençlerin bıktığı klişeler de var. En kötüsü, mutlu olmak için illa bir ilişkiye girmek gerektiği fikri. Bir diğeri, erkek ve kadın başrollerin her zaman birbirine âşık olması. Bir de aşk üçgenleri var ki, artık kimse inanmıyor. Bu araştırma, 10-24 yaş arası 1500 gence sorular soran Teens & Screens adlı yıllık raporun bir parçası. Raporda, gençlerin izleme alışkanlıkları da ortaya çıkıyor. Mesela, dizileri haftalık izlemek yerine, bölümleri peş peşe izlemeyi seviyorlar. Ayrıca, yeniden çekilen veya kitap ya da çizgi romandan uyarlanan filmler ve dizilerden çok, orijinal içerikleri tercih ediyorlar. Bu sonuçlar, film ve dizi yapımcılarına da önemli mesajlar veriyor…

Ekmek kırıntıları

Son zamanlarda sıkça duyduğumuz bir ilişki terimi var: Breadcrumbing. Bu, bir kişinin ciddi bir ilişki istemeyip sadece oyalanmak için başka bir kişiye arada bir ilgi göstermesi demek. Bu kişi, karşı tarafı umutlandırmak için arada sırada mesaj atar, beğeni yapar veya yorum yazar ama asla her zaman buluşmak veya konuşmak istemez. Bu davranışın adı, Hansel ve Gretel masalındaki ekmek kırıntılarına benzetiliyormuş. Çünkü bu kişi, karşı tarafı ekmek kırıntılarıyla kendine çeker ama asla doyurmazmış. Peki neden böyle yaparlar? Breadcrumbing yapan kişiler genellikle kendilerini çok önemser ve başkalarının duygularını umursamazlarmış. Onlar için karşı taraf sadece bir oyuncak veya yedek planmış. Kendilerine bağlı tutmak ve egolarını tatmin etmek ister ama gerçek bir ilişki kurmaktan kaçarlarmış. İşin aslı astarı; ekmek kırıntısıyla yetinmeyecek kadar değerlisiniz. Sizi gerçekten seven ve saygı duyan biriyle mutlu olmayı hak ediyorsunuz. Breadcrumbing’e izin vermeyin, kendinizi sevin!

Yorumlar
Yorumlar yükleniyor...
Daha fazla yorum yükle...