İstanbul
Açık
12°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce

Yürek yakan ormanlarımız

YAYINLAMA:

Sevgili Okuyucularımız her yıl Temmuz ayı sıcaklarıyla geldi mi içim kan ağlar. Beni yakan Orman Yangınları. Bu yıl Temmuzu beklemedi Haziranın ilk haftasında Antalya’dan haber geldi. İçimi yaktı. Ayrıca ağaç düşmanı maden ve taş ocaklarını konu eden makaleler yazıp sizlere sunarım. Türkiye'yi ormansız bırakmak isteyen kanı bozukların bilerek orman yakmaları da söz konusu. Ülkede 5-6 ilde ve her birinin 3-5 noktasında aynı anda başlayan orman yangınlarına şahit oluyoruz. Ülkemizin bitki ve hayvanlarının yapısını incelediğimizde, ormanların, çayır ve meralarının, çeşitli bitkilerinin ve hayvanlarının, milli parkların, ulusal ve uluslar arası doğayı koruma alanlarının çeşitli sorunlar yaşadığını görüyor, duyuyor, okuyoruz.

Ormanların genelde dünya, özelde ülkemiz için, sunduğu ilaç yapımında, meyvede, hayvanlara yaşam alanı sunmada ve çeşitli ahşap ürünleri ve hizmetleri açısından; yaşanabilir bir çevreye sahip olmada çok önemli olduğunu hepimiz biliriz. Ülkemizin iklim ve arazi koşulları nedeniyle biyolojik çeşitlilik tüm dünya ülkelerine kıyasla son derece yüksektir. Bilim adamları, Anadolu’nun tarih boyunca birçok uygarlığa beşiklik etmesinin, orman varlığını doğal, tarihsel ve kültürel nedenlerle olumsuz yönde etkilendiğine işaret ediyorlar. Verimli ve verimsiz ormanları bir arada düşünsek bile, ülkemizin ormanlık alanı 20 milyon hektar kadardır. Bu da, ülkemizin yüzde 26’sını kapladığını göstermektedir. Bu sayıya baktığımızda Türkiye’nin, Avrupa ülkelerine göre ormanca yoksul bir ülke olduğunu ve var olan ormanların da ülke yüzeyine dengesiz dağıldığını söyleyebiliriz. Prof. Dr. Koray Haktanır’ın dediği gibi, ülkemizdeki “ormanlar çeşitli iç ve dış etkenlerden zarar görmektedir”.

Türkiye’de ormanların içinde ve bitişiğinde yaklaşık 10 milyon civarında köylünün yaşaması ve hayat standartlarının elverişsiz olması, gelişmiş ülkelerde görülmeyen orman koruma sorunlarına sebep olmaktadır. Türkiye’de hala tarla açma veya genişletme, binalar kondurarak yerleşme, ısınma ve yapı malzemesi olarak kullanma için ağaç kesme, hayvan otlatma, yangınlara sebep olma veya orman yangını çıkarma yoluyla çeşitli şekillerde ormanlarımıza zarar verilmektedir. Türkiye’de her yıl ortalama 1000 dolayında yangınla 13-15 bin hektar orman yanmakta, 4-5 bin hektar tarla açılmakta, 3-4 bin hektar alana yerleşim yapılmakta, binlerce metreküp ağaç kesilmektedir. Bunun ötesinde, çeşitli böcekler, mantarlar, asit yağmurları da zarar vermektedir. Personel, teknik araç gereç yetersizliği, gerekli araştırmaların yapılmaması bu zararların önlenmesini kısıtlamaktadır. Çayır ve meralarda da durum aynı.

1930’lu yıllarda 44 milyon hektar olan çayır ve meralarımız tarımın 1950’li yıllardan sonra makineleşmesiyle 22 milyon hektara düştüğü söyleniyor. Bu çayır ve meraları bitkisel üretim amacıyla kullanma, aşırı otlatma, iyileştirme yönetim çalışmalarında yetersizlik gibi sorunlarla karşı karşıyadır. Şimdi bunları göz önüne alıp, Ormanlarımızı koruyalım. Geziye çıktınız ormanda duman gördünüz hemen itfaiyeye haber verelim. Sağlıklı kalmanız dileklerimle.

Yorumlar
Yorumlar yükleniyor...
Daha fazla yorum yükle...