İstanbul
Açık
15°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce

KÖTÜ DÜNYA SENDROMU

YAYINLAMA:

Dünyayı güzellik kurtarmıyor artık ve bir insanı sevmekle başlamıyor her şey. Günümüzde sevmek yeterli kalmıyor dünyayı kurtarmaya. Yakın zamanda yaşanan savaşlardan görüyoruz.

21.yüzyılda yeni bir kavram doğdu: “Kötü Dünya Sendromu. Bu kavram insan psikolojisini direkt etkilemekte. Sürekli öldürülme ya da şiddete maruz kalma veya dünyanın sonunun gelme korkusu, televizyonlardaki görüntüler, gazetelerin üçüncü sayfalarındaki kanlı olaylar sonucunda

kat be kat artıyor. Dünyanın artık yaşanmaz bir hal aldığını düşünen kişi daha çok korkuyor ve karamsarlığa sürükleniyor. Böyle olunca da insanlar dünyayı tehdit edici bir yer olarak görmeye başlayarak yaşama küsüyor. Ancak bu durumun olumsuz sonuçları sadece

kişiyi etkilemiyor, toplum da bu sendromdan nasibini alıyor.

Dünyanın tehdit edici haller alması ve güven ortamının azalması insanların duygu ve davranış durumlarında çöküşlere neden olmakta. Bu durumda yaşam kişiye ağır gelmeye başlar. Adeta yaşamaktan zevk almaz. Yolun sonuna geldiğini düşünür. Yapacak bir şey yokmuş gibi

gelir. Yaşama olan küskünlükler Kötü Dünya Sendromu’na neden olmakta. Her gün bir cinayete kurban gitme, kaçırılma veya yaralanma endişesi, her an bir patlama ihtimali, dünyanın sonunun geldiği korkusu… Bu olaylar güvenliğin zayıfladığını ve kötü dünya içinde

bulunduğumuzu ortaya çıkarmaktadır. Tüm bunlar Kötü Dünya Sendromu’nu yaşayanların ortak kâbusu.

Kötü Dünya Sendromu aslında takıntılı kişilik yapısı ve kaygı bozukluğuyla ilintili bir konu. Örneğin dünyadaki tüm kötü şeyler onun başına gelecekmiş gibi. Psikolojik ortamın bozuk olduğu durumlarda liderlik çok önemlidir. Bu durumda milli güç unsuru liderlik eder, o da toplumun birliğidir. Toplum ortak hareket gösterebilirse bu en önemli güç olur. Diğer bir güçse, uluslararası destektir. Bunu arttırmalıyız. Çünkü süper devletler psikolojik üstünlükleriyle sorunları çözmeye çalışır.

Goethe "Kaçmak yerine ya da hareketsiz kalıp bir şeylerin olmasını beklemek yerine harekete geçmek her şeyi çözmenin başlangıcıdır” der. Bunun en güzel, en büyük örneği tarihimizde var zaten. Kurtuluş Savaşımız. Mustafa Kemal’e ”Ordu yok, dediler, kurulur dedi.

Para yok, dediler, bulunur, dedi. Düşman çok dediler, yenilir, dedi” Ve sonunda tüm dedikleri oldu!

Unutmayalım

ki, dünya her zaman karmaşık bir yer olmuştur, ancak pozitif bakış açısı ve dayanışma ile daha iyi bir gelecek inşa edebiliriz.

Çaresizliği değil karanlıkta dahi ışığı bulabilmeyi öğretelim birbirimize. Gerçek bir kurtuluşun birinci koşulu; hiç kuşkusuz, insanın kendisine inanmasıdır.

Kötü Dünya Sendromu hayatınızı karartmasın!

Kötüyü değil, iyiyi düşünün…

Biliyoruz ki aralıksız damlayan su, taşı deler.

Yorumlar
Yorumlar yükleniyor...
Daha fazla yorum yükle...