İstanbul
Açık
12°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce

Haydi kızlar görev başına

YAYINLAMA:

Antalya ve ABD de yapılan 8 müsabakada 6 galibiyet 2 yenilgi alarak yoluna devam eden Filenin Sultanları şimdi de Çin’de 4 önemli müsabakaya çıkacak.

18 puanla 4. sırada yer alan milli takımımızın hedefi ilk 8 içerisinde yer alıp finallerde mücadele etmek.

Dünya birinciliği unvanını koruyan kızlarımızda asıl amaç olimpiyat şampiyonluğu.

Kuşkusuz son dört maçını da kazanmalarını istiyoruz ancak finallere katılmaları kesin gibi görünen Filenin Sultanlarının şimdiye kadar bizleri gururlandıran başarıları voleybolda dünya birinciliğini elde etmelerinden çok daha önemli ve anlamlı.

Önemli çünkü bütün dünyayı hayran bırakan, en sıkıntılı günlerimizde yüreğimizi serinleten bir başarı elde ettiler.

Ama öneminden daha çok anlamlı bir başarıya imza attılar.

Kimi spor branşlarında kimi zaman gözlerden kaçan, çok önemsenmeyen başarılar elde etsek de kızlarımızdaki o yüksek özgüveni, dik duruşu ne yazık ki onlarda pek göremedik.

Avrupa’nın bile giderek sağcılaştığı günümüzde ülkemizde cumhuriyet değerlerine sahip çıkanların 31 Martta elde ettiği başarıyla birlikte geleceğe ilişkin umutlarımız arttı.

Her geçen gün daha da yaşanmaz hale gelen ekonomik sıkıntılar bir yana özellikle de kadınlara yönelik baskı, şiddet ve tacizlerin arttığı, her fırsatta kadınların itibarsızlaştırılmaya çalışıldığı ülkemizde kızlarımızın sportif başarılarının ötesinde birer Atatürk genci olarak sergiledikleri onurlu tavır hepimizi gururlandırdı.

Futbol endüstrisinin toplumu uyuşturmaya yönelik girişimleri karşısında Kadın voleybolcularımızın her türlü engelleme, değersizleştirme çabalarına rağmen gösterdikleri dik duruş bence kazandıkları sportif başarılarından çok daha anlamlıdır.

Barış ve demokrasiye hasret kaldığımız Türkiye’de kızlarımızın mücadeleci kişiliklerinin yanında sevgi dolu yaklaşımları, kendi içlerindeki dayanışma ve en önemlisi Cumhuriyet değerlerine ve Atatürk ilkelerine bağlılıkları alışık olmadığımız davranış biçimleri olduğu için önemliydi.

Biz onları bu yüzden çok sevdik.

Onları tarifeli uçakla deniz aşırı ülkelerden getirtenlere, giydiklerine, saç şekillerine, cinsel tercihlerine, laik yaşam tarzlarına olmadık hakaretler yapanlara inat onların her smacı birer tokat gibi indi gericilerin yüzlerine.

Onlar, Ebrar’ın istiklal marşını okurken heyecandan titreyen dudaklarını göremezler.

Onlar Vargas’ın formasına ve bayrağa sevgi dolu bakışını, yüreğinden taşıp gelen coşkusunu fark edemezler.

Çünkü onlar kadına düşman!

Çünkü onlar kadını bir cinsel obje, alınıp satılan bir meta gibi görüyorlar.

Oysa bizim kızlarımız gelecek nesillere örnek olacak birer kahramandılar.

Aydınlık yüzleri, öpülesi elleri, azim ve kararlılıkları ve elde ettikleri üstün başarılarla onlar ülkemizin yüz akı, modern toplumun çağdaş kadınlarıydılar.

İyi yetişmiş, eğitimli, kültürlü; dünyayla ve kendileriyle barışık, bir o denli ülkelerine sevdalı bu kadınlarımıza ne yapsak azdır.

Onları küçümseyen, aşağılayan, itibarsızlaştırmaya çalışanlar, onları bağrına basan halkımızın alkışları altında ezilecek, alınacak her set, kazanılacak her maç, boyunlarına takılacak her madalyanın sonunda utanç denizinde boğulacaklar.

Dileriz son etaptan da bizleri sevindirecek, gururlandıracak sonuçlarla dönerler.

İtibardan tasarruf olmaz diyenler bakalım kızlarımıza yönelik daha ne tasarruf tedbirleri alacaklar.

Onlar ne yaparlarsa yapsınlar, gurur kaynağımız kızların başarılarını görmezden gelsinler, onları taşıyacak bir özel uçağı çok görsünler; onlar bizim gönlümüzün baş köşesinde yer almaya devam edecekler.

İnanıyorum, Akbelen’de ağaçlarına, topraklarına sahip çıkmak için direnen 80 yaşındaki Zehra nine de, cumartesi anneleri de onların başarısı için dua ediyorlardır.

Onların başarıları sonucunda ülkemizde kız çocukları voleybolu sevmeye başladılar.

Yalnızca seyretmek değil, profesyonelce voleybol sporuna yönelen on binlerce kız çocuğunun alkışları da Filenin Sultanları için olacak.

Artık bu maya tuttu.

Ülkemizdeki tüm gerici güçler, çağdışı kafalar karşı çıksalar kadınlar çok büyük mücadeleler vererek, bedeller ödeyerek elde ettikleri aydınlık yoldan yürümeye devam edeceklerdir.

Bizlere düşen de; her biri anamız, bacımız, eşimiz, çocuğumuz olan kadınların var olma, eşit yurttaşlar olarak toplumsal yaşam içerisinde yer alma mücadelesinde onlara sonuna kadar destek olmaktır.

Haydi kızlar bir kez daha görev başına!

Bu yobazlara, had bilmezlere, kadın düşmanlarına bizleri mahcup etmeyin.

Biz sizlere inandık, her koşulda yanınızda, yanı başınızda olacağız.

Öpülesi elleriniz dert görmesin.

Attığınız her servis, vurduğunuz her smaç bu gerici zihniyetin suratına bir şamar olsun. Başarı ve şans sizden yana olsun.

Yorumlar
Yorumlar yükleniyor...
Daha fazla yorum yükle...