İstanbul
Açık
12°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce

Fransa’da kaos riski

YAYINLAMA:

Geçenlerde The New Yorker dergisi elime geçti. Okurken dikkatimi çekti. Bir hikayede geçiyor. Venedik Cumhuriyeti'nin klasik günlerinde, sokaklarda bir tür posta kutusu varmış. ‘bocca di leone‘ (Aslanın ağzı) adı verilen, gerçekten de aslan ağzı şeklindeki taştan bir kutuya şikayetinizi bir kağıda yazıp atıyormuşsunuz. Örneğin vergilere kızmak için veya kanaldaki çöplerden şikayet etmek gibi. Bu gizli bir ihbar değil, açık bir protestoymuş. Yetkililer de huzursuzluğa yol açan şikayeti kaydedip bu konuda bir şeyler yapıyorlarmış.
* * * *
Bence Avrupa Parlamentosu’nu bir nevi Venedik Senatosu gibi düşünürsek Avrupa Parlamentosu seçimi de bir tür aslan ağzı iletişim karakteri taşıyor. Fiili siyasi güç hala ulusal hükümetlerde ama yine de seçim sonuçlarının bir anlamı var. Aşırı sağın zaferi anlaşılır bir şekilde, özellikle Fransa ve Almanya'da görüldü. Fransa'da eski adıyla Front National RN veya Rassemblement National kurucusu Jean-Marie Le Pen'in kızı Marine Le Pen'in rehberliğinde en fazla sandalyeyi kazandı.
* * * *
Takip edenler bilir. Günlerdir, konuşuluyor, yazılıyor. Bu sonuç, tamamen beklenmedik olmasa da, Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, Ulusal Meclisi feshetti ve 30 Haziran - 7 Temmuz olmak üzere iki turlu yeni ulusal seçimlerin yapılmasına karar verdi. Gerekçe seçmenlerin ‘güvenlik‘, ‘göç‘ ve ‘satın alma gücü‘ konularındaki endişeleri. Macron ‘Bu göz ardı edemeyeceğimiz siyasi bir gerçek‘ diyor. Ekliyor, ‘Bu mesajlara kayıtsız kalamayız veya sağır kalamayız ve demokratik bir yanıt vermeliyiz.‘
* * * *
Marine Le Pen’in adayı Jordan Bardella yüzde 31, Macron'un adayı Valerie Hayer ise yüzde 14,6 oy aldı. Bardella, 96 seçim bölgesinden 92'sinde birinci oldu. Sonuç güç dengesinin ne kadar değiştiğini gösteriyor. Cumhurbaşkanı Macron seçimden önce bu sonucu öngören anketlerden şüphe ediyordu. Listesinin en az yüzde 20'ye ulaşacağına, aşırı sağ popülistlerle aradaki farkın göz ardı edilebilecek kadar az olacağına inanıyordu. Macron iyimserdi. Bu iyimserliğin ülkedeki durum hakkında bulanık bir resme sahip olduğunu gösteriyor.
* * * *
Şimdi en çok merak edilen konu erken seçimde Fransızlar ona yönetimde çoğunluk verecek mi? Seçmenlerden onun lehine karar vermelerini istiyor, aşırılık yanlılarını dinlememelerini istiyor. Bunu adeta bir ‘güvenoyu‘ olarak görüyor. Macron, 1997'de parlamentoyu feshedip erken seçime giden merkez sağdan Cumhurbaşkanı Jacques Chirac'ı anımsatıyor. Chirac çoğunluğunu kaybetmişti. Ama erken seçim ile kendi kalesine gol atmıştı. Seçimde solun çoğunluğu kazanmasıyla devleti sol bir hükümet koalisyonuyla yürütmek zorunda kalmıştı.
* * * *
Siyasi analistlere bakıyorum. ‘Macron kumar oynuyor‘ diyorlar. Hiçbir koşul değişmedi. Bu yüzden bir varoluşsal seçim olarak göstermeye çalışıyor. Seçmene ‘Aşırı sağ bir parti veya koalisyon tarafından yönetilmek mi istiyorsunuz?‘ diye soruyor. 2007-2012 arasında merkez sağ cumhurbaşkanı Nikolas Sarkozy de pazar gazetesi ‘Le Journal du Dimanche'ye ulusal meclisin feshedilmesinin Fransa için ‘büyük bir risk‘ olduğunu söylüyor, ülkeyi kaosa sürükleyebileceğini, buradan çıkmakta büyük zorluk yaşayacağını işaret ediyor.
* * * *
Bu seçimde Macron’un Rönesans Partisi’nin kaybedebileceği söyleniyor. Pazar gazetesi adına Ifop tarafından yapılan bir kamuoyu yoklaması, aşırı sağcı Ulusal Birlik’in yüzde 35 oy oranıyla açık ara önde olduğunu gösteriyor. Sol partilerin Yeni Halk Cephesi ittifakının yüzde 26 ve Macron'un Rönesans'ının yüzde 19 oy alabileceği anlaşılıyor. Gazeteye göre, 2022 cumhurbaşkanlığı seçimlerinin ilk turunda Macron'a oy verenlerin yalnızca yüzde 61'i 30 Haziran'da Macron'a destek vermeyi planlıyor.
* * * *
İtalyanca ‘In bocca al lupo‘ diye bir deyim var. Kelimenin tam anlamıyla çevirisi: Kurdun ağzında. Kökenine dair pek çok yorum var. ‘kurtun ağzına girmek‘ kişinin zor ve tehlikeli bir duruma girdiğini gösteren bir metafor. Mecazi olarak da kendinizi doğrudan bir krizin içine atmanın, krizden kaçınmaya çalışmaktan daha iyi olduğudur. Macron'un kumarı da bu. Kurdun gelip sizi almasını beklemektense kendinizi kurdun üzerine atmanın daha iyi olabileceğidir. Sonucu görmek için pek de fazla beklemeyeceğiz. Herkese sevdikleriyle birlikte huzurlu bir Kurban Bayramı dilerim.

Yorumlar
Yorumlar yükleniyor...
Daha fazla yorum yükle...