İstanbul
Açık
12°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce

Sayın ve saygılı kişiler

YAYINLAMA:

‘Son günlerde adlarının önünde büyücek sıfatları olanlar destursuzca konuşup yazmakta. Hele birde destursuz tavırlar sergileyen akademik ve eğitim mesleğinden ve birde seçimle gelen yöneticilerin yapması epey düşündürücü. Bir de bunlar toplumun ve kamuoyunun önünde birbirlerine söylemeleri ne kadar anlamlı ve ahlaklı olduklarını ortaya çıkarıyor.

Bu “sayın” ve “saygın” kişiler söyledikleri ve yazdıklarına fütursuzca sınır koymadan neden yapmakta?

“Sayın” ve “saygılı” kişiler kiminiz seçimle ya da atamayla kiminizde eğitim yani akademik bilgilerinizle o konuma geldiniz. Topluma dahası sizin gibi düşünmeyenlere kavgada dahi söylenmeyecek sözleri söyleyip kelimeleri yazmak hangi ahlak ve değerde var?

Söylemek gerek, sizin gibi düşünmeyen ve tavır içinde olmayan, diz çöküp biat ettiğinize biat etmeyen, dün söylediğini bugün inkâr eden, yalan ve iftira atarken bile sesini yükselterek topluma ikiyüzlülüğü ve korku salmaktasınız.

Siz topluma sevdiğiniz, baş tacı yaptığınızı sevip baş tacı yapmalarını isterken, toplumun baş tacı yapıp sevdiklerini ayaklar altına alarak gözlerinin önünde çiğnemektesiniz.

Saygı ve sevgi bekleyen “siz” sayın ve saygılı kişiler toplumun değerlerini sevmeseniz bile saygılı olmanız gerekir. Saygı göstermesini bilmeyen toplumsal değerlere sahip olur mu?

Bizi hayvanlardan ayıran düşünmemiz derdimizi anlatmamız dahası küsüp kinlenmeden, şımarıklık ve ukalalık yapmadan, nifak tohumları ekmeden nefret etmeden konuşmamızdır.

Bırakalım farklı kulvarı, aynı yerde saf tutup birlikte olduğumuz birlikte omuz omuza verip değerlerimizi savunduğumuz kişileri sorgulamaya başladığımızda birileri çocuklar gibi darılıp küsmekte. Hatta kimileri araya mesafe koyup soğuk davranmakta, iletişimi kesmekte.

Darılıp çocuklar gibi küsen etrafında kimseler olmayınca bir yerlerden seni mutlaka arayıp bulmakta ama biraz palazlanmaya gör yine eskisi gibi darılıp küsecek.

“Eğitim aileden başlar” denir, doğru mu?

“Herkesin ana babası ya da büyüteni var”, doğru mu?

İnsan evladı ailesinden, ana babasından ve büyüklerinden saygıyı, sevgiyi ve eğitimi alır peki sormazlar mı kendin gibi düşünmeyene neden yaşam hakkı tanımıyorsun?

Kendin gibi biat etmeyen insan evladına yakışmayan sözler söyleyip çamur atıp, çirkefleşen, ardından konuşan sen değil misin “sayın ve saygın” kişi?

Sahi sizi hangi ana baba büyüttü ve eğitti?

Şairin “yârin yanağından gayri her şeyi paylaşma…” sözünü de mi bilmezsin?’

Geçen gün karşılaştığımızda Sezai Sami çok kızmış ve söyleyecek çok sözü vardı. Yine de bu adlarının önünde koca sıfatları yazılanlara ne de onların ardında olanlara kızıp darılmıyor ve küsmüyor.

Bireylerin ve toplumun insani duygu ve değerleri olduğuna inanıyor gerçekleri görmelerini istiyor.

Yorumlar
Yorumlar yükleniyor...
Daha fazla yorum yükle...