İstanbul
Parçalı bulutlu
14°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce

IRAK'TA ARAP MİLLİYETÇİLİĞİ VE YENİ DENKLEMLER

YAYINLAMA:

Geçmişte Arap-Kürt-Türkmen-Azınlıklar olarak ayrışan Irak sonraki yıllarda Şii-Sünni ayrışmasını da aldı baş köşesine. Bu da yetmedi Şii-Şii ve Sünni-Sünni çekişmesi de eklendi ayrışma listesine. Sonra Arap-Arap, Kürt-Kürt, Türkmen-Türkmen ayrışması eklendi. Böylelikle Irak’ın ayrışma listesi bir hayli kabardı derken son dönemde “lokale özel ayrışma” denklemleri belirmeye başladı.


Benim anladığım Bağdat’taki Şii liderler, Saddam’ın başlattığı “Araplaştırma Projesine” kaldığı yerden devam ediyor.
Uzaktan bakıldığında Şii-Sünni-Kürt-Türkmen olarak ayrıştığı düşünülen Irak güç dengelerinin analizi içeriden yapıldığında durumun öyle olmadığı net bir şekilde görülüyor.
Bir kaç ay önce kaleme aldığım yazımda “Irak’ta yükselişe geçen vatanseverlik” başlığına dikkat çekmiştim. Kapalı kapılar ardında her geçen gün güçlenen Iraklı Vatanseverler “Arap milliyetçiliğini” öne çıkarmaya kararlı. Bu milliyetçiliğin hamiliğini Şii dengeler üstlense de söz konusu Arap Milliyetçiliği olunca Sünnilerle farklı denklemler de hayata geçiriliyor.

Misal; Arap Şii liderler söz konusu Musul, Diyala, Ambar ve Selahattin’deki Şiiler olunca onlara Sünni gözüyle bakıyorlar…
Kerkük’teki halka ise Şii-Sünni ayırt etmeden Arap Milliyetçiliği gözüyle ile bakıyorlar…
Şii Türkmen’i Şii olarak değil Türkmen olarak görüyorlar. Türkiyeci olarak gördükleri Kerküklü Türkmenleri içlerine almıyorlar.
Bunun en bariz kanıtı, Kerkük’teki Araplara 5000 silahlı Haşdi Şabi gücü verilirken Şii Türkmenlere ise 1500 kişi veriliyor.
Saddam döneminden kalan Arap Milliyetçiliği şimdi kaldığı yerden devam ediyor özetle. Bu politika elbette ki etkisini her mecrada hissettiriyor. Siyasette, bürokraside, iş dünyasında, sivil hayatta, sanatta, sporda her yerde Arap Milliyetçiliği yansımalarıyla yüzleştiğimiz Irak’ta bu yöndeki en büyük etkiyi elbette ki azınlıklar ve Türkmenler hissediyor.

Zira Kürt Yönetimi pek çok anlamda gücünü ve etkisini ispat etmiş önemli bir denge şu an. Irak’taki Arap Milliyetçiliği baskısı arttıkça Kürt Milliyetçiliği de güçlenerek tepki verecektir bu duruma. Fakat aynı durum son dönemde oldukça zayıflayan Türkmenler için geçerli değil. Şu an Irak’ta azınlıklar statüsünde görülen Türkmenlerin yaşadıkları sorunlar sonrasında Araplaşmaya yenilmemeleri imkansız gibi görünüyor.

Özetle Irak’ta hiçbir şey eskisi gibi değil artık. Yeni denklemleri, yol haritaları, ittifakları, güç dengeleri ile Irak farklı bir senfoniye geçti. Bu doğrultuda Türkiye’nin de nasıl bir strateji belirleyeceği merak ediliyor.
Bununla birlikte son dönemde Irak’ta etkisini bir hayli görmeye başladığımız Azerbaycan’ı da unutmayalım derim.
Azerbaycan’ın Irak’ta olması belki de yeni bir güç dengesinin belirlenmesine sebep olacaktır. Zira Şii kodlarının hakim olduğu Irak’ta Azerbaycan’ın var olması, İran’ın oluşturduğu egemenlik zehrine karşı panzehir oluşturulması umudunu da beraberinde getiriyor. Öyle görüyorum ki Azerbaycan sosyal-kültürel anlamda Iraklı Türkmenler başta olmak üzere Irak geneline fazlasıyla etki edebilir.
Türkiye’nin son yıllarda daha geniş bir dünya çerçevesinde başarılı bir diplomasi/askeri/denge gücü olması sebebiyle sorumlulukları bir hayli arttı. Bu sebepten Azerbaycan’ın Irak başta olmak üzere coğrafyadaki sosyal-kültürel-iletişim çalışmaları yapması elbette ki önemli…

Yorumlar
Yorumlar yükleniyor...
Daha fazla yorum yükle...