İstanbul
Açık
16°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce

Nasıl aşık oluruz?

YAYINLAMA:

“Sadece 'sevilmek' harekete geçirir donmakta olan bir kalbi. Ve hızla çarpan bir kalptir her seferinde, dünya üzerindeki onca güzel şeyin sebebi. Yani, sızlayan yerinden sevmeye başlamalı bir insanı. Sevdiği kadar da sevilmektir zaten bir acının yara bandı.”

İclal Aydın’ın söylediği bu derin sözlerle yazıya başladım çünkü konu aşksa, o derinlerde yüze de biliyorsunuz, boğula da biliyorsunuz!

Aşkın uğramadığı bir tane bile insan yoktur desem yanılmış olmam diye düşünüyorum. Aşk, bazen sizi dünyanın en mutlu insanı yapıp ayaklarınızı yerden kesecek kadar merhametli, bazen de hayatınızı tepetaklak edecek kadar güçlü ve acımasız bir duygudur.

Çoğunlukla başı güzeldir, sonu ise hayal kırıklığıdır. Bazen bıkarsınız yaşamak istemezsiniz ama aşk sizin seçiminiz olmadığı için aniden gelir ve sizden izin bile almadan hayatınıza yerleşir. Aşık olmak bir tercih meselesi değildir. Bunun en güzel kanıtı da çoğu insanın istemediği kişiye aşık olmasıdır.
Peki nasıl aşık olduğumuzu hiç düşündünüz mü? Aslında bu kişiye göre değişebiliyor. Tüm iyi şeyleri o kişiye atfedip edip, sonra o kişinin öyle olmadığı gerçeğiyle karşılaşıp bir yanlış anlaşılma sonucunda gerçekleşebiliyor. Yine bunun tam tersi o kişinin zararlı ve toksik olduğunu bile bile de aşık olabiliyorlar. Burada asıl nokta bu konuda aşık olmanın kişiden kişiye göre değiştiği…

Aşık olduğunu zannedenler de var. Derin bir yalnızlık korkusunun vermiş olduğu “Yanımda mutlaka biri olmalı” düşüncesinden yola çıkarak hayatındaki insana yalnız kalmamak için aşık olduğunu sananlar da var. Oysa ki örtmeye çalışılan yalnızlık, aşk değildir.

Bilim sayesinde aşkın bir kimyası olduğunu ve bunda hormonların büyük etkisi olduğunu duyuyoruz, görüyoruz. Aşık olan organ da zaten kalp değil, beyindir.

Tolikyte konuyla ilgili şöyle diyor: “Bazen iki insan arasında aşkın oluşması çok zaman alabilir. Bazen bu bir anda olur. Bazen gelgitler söz konusudur. Bu yüzden de bu deneyimlere farklı isimler veriyoruz.”

Ya ilk görüşte aşk?

Aranızda ilk görüşte aşka inananlar var mı? Ben ilk görüşmede beğenme ve etkilenme olduğunu, aşkın ise zamanla yaşanılan olaylar sonucunda beyinde gerçekleştiğini biliyorum. Zamanla olan ve insanı aşık eden en büyük sırlı kelimeler ne biliyor musunuz? -Gizem, merak ve bilinmezlik… Olayların çıkmaza girmesi, verilen mücadeleler, yoğun emekler ve hatta bazen hayal kırıklıkları…. Kimi zaman da sıcak ve soğuk dengesi...

Yabancı insanlar arasında birdenbire bir yakınlık olabilir mi?

İnternette gördüğüm yapılan bir araştırmada laboratuvar ortamında tamamen birbirine yabancı insanlar bir odada karşılıklı oturtuluyor. Kendilerine verilen 36 soruyu birbirlerine sormaları ve ardından da hiç konuşmadan 4 dakika boyunca birbirlerinin gözlerinin içine bakmaları isteniyor. Çiftlerin çoğu o görüşmeden birbirlerine olumlu duygular besleyerek ayrılıyor. Hatta içlerinden biri de daha sonra evleniyor. Evet yabancı insanlar arasında aniden yakınlık olabiliyor.

Aşık olduğumuzu nasıl anlarız?

Eğer hayatınızdaki insanla ayrıldığınızı ve artık yolunuza onsuz devam edeceğinizi düşündükten sonra nefesiniz daralıyor ve sanki ondan ayrılmak dünyanın sonuymuş gibi hissetmenize sebep oluyorsa evet aşıksınız. Eğer “Yoo bunlar olmuyor, gayet sakinim olmasa da çok fark etmez” diyorsanız aşık değilsiniz. Eğer bu ikisinin ortasındaysanız aşık olmaya doğru gidiyorsunuz...

Yorumlar
Yorumlar yükleniyor...
Daha fazla yorum yükle...