İstanbul
Açık
5°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce

İSMAİL HENİYE'YE

YAYINLAMA:

Ümidimiz bu değildi.. Sönmeye yüz tutan Filistin aşkını son bir kez ateşlemekti yola çıkarken hedef.. Filistinlilerin çektiği acılar yanında İsrail halkının ve onunla birlikte dipsiz kuyunun başında bekleyenlerin yorulduğu, 7 Ekim şokunun pas tutan kilidi kırıp çözümün önünü açabileceği sanılmıştı..

Ama öyle olmadı..

Yorulmak şöyle dursun ‘Fırsat bu fırsat..’ diyerek düğmeye bastı ‘Küçük/ büyük İsrailler..’ Hazır etrafımız kendimizi savunmamızın hakkımız olduğuna, bu nedenle saldırmamızı (varsın biraz orantısız şiddet kullanmış olsak da) meşru müdafaa olarak görmeye hazır dostlarla çevriliyken ‘vur’ emri vermemek için kim elimizi tutabilir ki?.. Karşımızda köşe yastığı misali toprak parçasına sıkışmış, el yapımı füzelerle savaş kazanacağını hayal eden HAMAS mı, ümidini ona bağlayan halk mı direnecek?

Sonuçta kundaktaki bebekten, hamile kadınlara, yaşlı, genç, sakat onbinlerce Filistinli toprağa düştü..

Dün Refah kapısını ele geçirip alametlerini dikti İsrail ordusu.. Filistin bayrağını paletlerin altına atıp tankın yolu dışında kalanını ayaklarıyla çiğneyip sürüklediler.. ‘..Refah’ta dört Kassam Tugayı var.. Yok etmeden bırakmayacağız..’ iddiasındaydılar.

El kadar toprağa 2. Dünya Savaşı’nda Hiroşima’ya atılan atom bombasının dört katı güçte bomba yağdırdığı halde diz çöktüremeyen; HAMAS’ın elindeki rehineleri kurtarmadığı için gece- gündüz kendi halkı tarafından protesto edilen; soykırım suçuna alkış tutup silah sağlayarak katılan, uluslararası alanda her üniversitede lanetlenen tecavüzün bilinen iki sorumlusu var ABD başkanı Biden ve yanında sevgili BiBi’si..

Gelinen noktada herkesin merak ettiği HAMAS’ın bundan sonra ne yapacağı; nasıl bir gelecek planladığı..

Aziz Nesin’in lafı takıldı aklıma ‘Başımıza gelenlerden korkmadığımız için bütün korktuklarımız başımıza geldi’ derdi.. Ve Tevfik Fikret’in Zelzele’deki ünlü mısrası “Zafer biraz da hasar ister!..”

İsmail Heniye’ye söylenecek çok şey var aslında.


Yorumlar
Yorumlar yükleniyor...
Daha fazla yorum yükle...