İstanbul
Açık
12°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce

ADLARIYLA YAŞAYANLAR

YAYINLAMA:

Ülkemizde başarılı insanları onore etmek, onların başarılarını yaşayanlara ve gelecek kuşaklara aktarmak için değişik yöntemleri hayata geçirmekte üstümüze yoktur. Hak etsin veya etmesin bu konuda kadirşinas olduğumuzu söylemek için çok acele etmemek lazım. Bir bilim adamı düşünün ki, bir hastalığı, mikrobunu ve çaresini bulduğunda tartışmasız adı bu buluşa verilir. Örneğin, Fransız Pasteur ve aşısı veya Türk doktoru Hulusi Behçet ve Behçet Hastalığı gibi. Mucitlerin ve kaşiflerin icat ettikleri buluşlara ve keşfettikleri yerlere adların vermek adettendir.

Bu bütün dünyada kabul gören bir taltif şeklidir.

Bir de, önemli insanların adlarını binalara, parklara, hastanelere, hatta üst geçitlere, alt geçitlere veya viyadüklere vermekte üstümüze yoktur. Valiler, kaymakamlar, belediye başkanları bu konuda birbirleriyle yarışırlar. Hani, Andy Warhol ne demişti “Bir gün herkes 15 dakikalığına ünlü olacak “ misali binlerce kişiyi böylece az veya çok ünlü yapmışız. Son dönemde köprü, otoyol ve havalimanı gibi büyük yatırımlara verilen isimler tartışma konusu olmaya devam ediyor. İstanbul’a yapılan üçüncü köprüye Yavuz Sultan Selim adının verilmesi belli bir kesimin tepkisini çekti. 450 sene önce meydana gelen bir olay ileri sürülerek “Bu isim asla olamaz” denildi. Fakat bu tür tartışmalar saman alevi gibi söndü ve yerini başka tartışmalara bıraktı.

İzmir Otoyolu Körfez Geçiş Köprüsü'ne Evliya Çelebi adı verilsin derken, Osman Gazi’de karar kılındı. Tepki falan da görmedi. Aksine kabul gördü. Aynı tartışma son yıllarda havacılık sektöründe de yaşanıyor. Adına “Çözüm Süreci” denen dönemde 40 yıl düşünsek aklımıza gelmeyen isimler havalimanlarına verildi. Mutedil Kürt politikacı rahmetli Şerafettin Elçi’nin adı Şırnak Havalimanı’na verildi. Kıyamet kopmadı ve halen de süreç müreç olmamasına rağmen o isim oradan silinmedi. Ağrı Havalimanı’na ise Kürt edebiyatçı Ahmed-i Hani (Ahmede Xani) adı konuldu. Hakkari’nin Yüksekova ilçesinde yapılan havalimanına Kürt asıllı devlet adamı Selahaddin-i Eyyübi’nin adını yazmakta sıkıntı yaşanmadı. Ardından, Kars Havalimanı’na da Ebü’l-Hasan –El-Harakani adlı alim ve din adamının adına izafeten Harakani Havaalanı yazıldı. Ve bunların içinde bir isim var ki, adı doğduğu şehrin havalimanına verilmesinde çok geç kalınmıştı. Sivaslı Nuri Demirağ’ın adı memleketinde hak ettiği gibi havalimanına verildi. Bir hak teslim edildi. Her kimim emeği geçtiyse teşekkürler etmek lazım.

Bunlar son dönemde ki isim vermeler.

Geçmişte de bu tür uygulamalar vardı. Örneğin, İstanbul’a Atatürk ve ikinci havalimanına Sabiha Gökçen, Kocaeli’ne Cengiz Topel adının verilmesini ayrı tutarsak, İzmir’e Adnan Menderes, Isparta’ya Süleyman Demirel, Van’a Ferit Melen gibi başbakanlık yapan merhum siyasetçilerin adlarının verilmesi yerinde ve olumlu kararlardır. Fakat, burada kendi memleketim olması hasebiyle, Trabzonlu Başbakan Hasan Saka’nın adının Trabzon Havalimanı'na verilmemesi büyük bir eksikliktır. Yine aynı şekilde bazı merhum veya yaşayan başbakan ve cumhurbaşkanlarının adları da bazı havalimanlarına verilebilir. Dünyada bunun örnekleri çoktur. Paris Charles De Gaulle, Jakarta Soekarno, Houston George Bush, Delhi İndira Gandhi, Mexico City Benitu Juarez, Manila Ninoy Aguino, Cidde Kral Abdülaziz, Washington Ronald Reagan, Riyad Kral Khalid, Lima Jorge Chavez, Tel Aviv Ben Gurion, Prag Vaclav Havel,Yazar) New Orleans Louis Armstrong (asronot) Haydarabad Rajiv Gandhi ve Priştine Adem Yaşari adını taşımaktadır.

Şimdi bizim sol kamuoyu bir dönem, Atatürk’ün manevi kızı olan ve Dersimli bir Ermeni olduğu Hrant Dink tarafından gündeme getirilen Sabiha Gökçen adının değiştirilmesini hararetle savundular. Aleviler, Dersim İsyanı'nda atalarının, dedelerinin Sabiha Gökçen tarafından bombalandığını da gerekçe olarak ileri sürmüşlerdi. Hükümet, bu tür taleplere prim vermedi ve konu böylece kapandı. Sırada büyük fırtına koparacak tartışmalar var. Birileri, Atatürk Havalimanı taşınırsa ne olacak diye soruyor. Derler ki, yeni limana da Atatürk adı verilsin. Bana göre Yeşilköy tamamen kapanmayacağı için orasını Atatürk Havacılık Merkezi olarak yaşatmak mümkündür. Üçüncü havalimanı faaliyete geçmeden, yine birileri madem Atatürk Havalimanı kapanacak yeni limana Atatürk adı verilsin derken, birileri de buraya en çok emeği geçen kişi olarak Recep Tayyip Erdoğan adı verilsin diyecek. Bunu adım gibi biliyorum. Bekleyelim görelim. Biraz sabır.

İyi uçuşlar Türkiyem.

NOT ; Bugün 1 Mayıs. İşçi ve Emek Bayramı. Tüm çalışanların emekçilerin bayramın kutluyorum.

Yorumlar
Yorumlar yükleniyor...
Daha fazla yorum yükle...