İstanbul
Açık
15°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce

ADALET

YAYINLAMA:

Önce son olaydan başlayalım. Küçücük bir çocuk tam 19 gün Diyarbakır’ın Bağlar ilçesinde arandı. Ülkenin gözü kulağı bir umut gelecek iyi haberdeydi ama olmadı. Günler geçtikçe umut da azaldı. Ve maalesef kötü haber pazar günü sabah saatlerinde geldi. Bir dere kenarına bırakılmıştı Narin'in cansız bedeni. Şimdi Narin'e ne oldu diye soruyoruz? Bir cevap arıyoruz. Ve fakat hangi sebep böyle bir cinayeti açıklayabilir ki...

21 kişilik gözaltı kararının verildiği olayla ilgili Adli Tıp çalışmaya başladı. Cumhurbaşkanı Erdoğan da yayınladığı mesajda cinayete sebep olanların adalet önünde hesap vereceğini söylerken adlı sürecin takipçisi olacağının sözünü verdi. Korkunç olayın ayrıntılarını bilmek istemiyorum şahsen. Ancak bu cinayete kim ya da kimler sebep olduysa adalete hesap vermeli. Daha önce de küçük yaşta öldürülen pek çok çocuk oldu. Her biri içimizi acıttı. Ama asıl acıtan ise çocuklarımızı koruyamamak. Hem de bizzat içinde oldukları ailelerden koruyamamak! Bu ne biçim bir çelişki? En güvende hissetmeleri gereken yerde çocukları korumak gerekliliği! Dilerim Narin olayında sorumlular bir an önce cezalarını bulur.

Artık kimse kendini güvende hissetmiyor. Trafikte, işte, yolda... Her gün bir başka saldırı olayı haberlerde yerini buluyor. Misal önceki gece. İstanbul Kadıköy’de önünü kestikleri aracı durdurup içindekileri darp eden bir grup olay sonrası kaçıyor. Eee ne olmuş diyecekseniz demeyin. İlla sonu cinayetle mi bitmeli. Olayların sebepleri ne olursa olsun burada dikkat çekmek istediğim adli süreç. Kolluk kuvvetleri çoğu zaman elinden geleni yapsa da sıra suçluların adalet önünde hesap vermelerine gelince cezalarda indirim yapılmaması önemli.

Toplum vicdanı ancak böyle rahatlar. Geçen haftanın en dikkat çeken olaylarından biri de Polat davasındaki tahliyeydi. Bu konuda o kadar çok şey yazıldı söylendi ki ekleyecek ne kaldı bilmiyorum. Adaletin hakkaniyetle tecelli etmesini beklemekten başka yapacak tek şey onu hiç yorulmadan hatırlatmak. Adalet Bakanı Yılmaz Tunç da bu konuda gelen tepkiler üzerine davanın sürdüğünü hatırlattı.

Ezcümle adalet hepimize lazım. Toplum vicdanında oluşabilecek yara aslında kar topu gibi büyüyüp başka toplumsal çatlaklara sebep oluyor. Büyük hükümdar Fatih Sultan Mehmet ne demişti hatırlayalım. “Aklı öldürürsen ahlak da ölür. Akıl ve ahlak öldüğünde millet bölünür. Kadıyı satın aldığında adalet ölür. Adaleti öldürdüğün gün devlet de ölür."

Yorumlar
Yorumlar yükleniyor...
Daha fazla yorum yükle...