İstanbul
Açık
12°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce

Picasso’nun dünyaya açılan ilk penceresi

YAYINLAMA:

Malaga’nın kalbinde, Plaza de la Merced’in köşesinde yer alan bu mütevazı apartman, dışarıdan bakıldığında sıradan görünebilir. Ancak bu kapının ardında, modern sanatın en büyük dehasının ilk nefeslerini aldığı yer saklı.

Evin içine girdiğinizde, sizi yılların sessiz tanıklığı karşılıyor. Duvarlardaki aile fotoğrafları, küçük Pablo’nun sadece bir çocuk olduğunu hatırlatıyor. Oysa bu çocuk, birkaç yıl içinde sanat dünyasını kökünden değiştirecek bir fırtınanın tohumlarını taşıyordu. Picasso’nun erken yaşlarda yaptığı ilk çizimlerin bazıları burada sergileniyor. Özellikle, bir çocuğun ellerinden çıkan bu olgun ve cesur eskizler, ziyaretçileri şaşkınlığa uğratıyor.

Elçinerez1

Ancak bu evin en büyüleyici yanı, içinde bir ruh barındırıyor gibi hissettirmesi. Sanki Picasso hâlâ burada, dar pencerelerden sızan Akdeniz ışığına bakıyor, elleriyle hayali şekiller çiziyor. Onun yaratıcılığını tetikleyen Malaga’nın renkleri ve dokuları, bu küçücük odalarda yankılanıyor. Bir köşede duran aile yadigârları arasında, Picasso’nun sanatçı bir babanın gölgesinde büyüdüğünü fark ediyorsunuz. Bu babanın, oğlunun yeteneği karşısında kendi fırçasını bırakması gibi dramatik bir detay da ziyaretinize anlam katıyor.

Picasso4

Picasso’nun doğduğu ev, sadece onun çocukluk yıllarını değil, bir sanatçının karakterini şekillendiren çevresel etkileri de gözler önüne seriyor. Dar sokaklar, meydanda uçuşan güvercinler ve güneşin sıcak dokunuşu, sanki onun renk paletinin temellerini oluşturmuş.

Picasso3

Evin bir diğer etkileyici yanı ise sergilenen kişisel eşyalar ve mektuplar. Bir mektup özellikle dikkat çekiyor: Genç Pablo’nun hayata dair erken dönem düşüncelerini kağıda döktüğü bu yazı, onun ne kadar gözlemci ve derin bir zihne sahip olduğunu gösteriyor. Sanki o yıllarda bile, kendisinin sıradan bir insan olmayacağını biliyormuş gibi.

Picasso2

Ama bu evin içinde bir başka tezat daha var: Sade ve nostaljik atmosfer, Picasso’nun eserlerinin radikal ve devrimci ruhuyla keskin bir zıtlık oluşturuyor. Kübizm ve soyut sanatın öncüsü, böylesine sıradan bir yerde mi doğmuştu? Belki de sanat dünyasını sarsan fikirlerini bu basitliğin içinde hayal etmesi daha kolaydı.

Picasso1

Evi ziyaret ettikten sonra, Plaza de la Merced’de bir kahve içerek bu büyülü deneyimi sindirmeye çalıştım. Meydandaki güvercinler, bir Picasso tablosundan fırlamış gibiydi. Malaga’nın her köşesi, onun dünyasını daha iyi anlamak için ipuçlarıyla dolu. Eğer bir gün yolunuz Malaga’ya düşerse, bu sıradan ama bir o kadar sıra dışı eve mutlaka uğrayın. Belki de siz de, bu duvarların arasında bir sanatçının hayal gücünün izlerini bulabilirsiniz.

Yorumlar
Yorumlar yükleniyor...
Daha fazla yorum yükle...