İstanbul
Açık
12°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce

Hayat

YAYINLAMA:

Hayata sarılacak başka başka yollar buluyorlar. Bunun birçok örnekleri var: Çileler yaşarken bile yüzyıllara ışık tutacak eserler üreten büyük ustalar. Karanlıkta bile içlerinden gelen aydınlıkla gülümseyenler. Bütün sevgisizliklere rağmen sevmeyi başaranlar. Karıncayı ezdiğinde gözyaşı dökenler. Çevresindekileri rahatsız etmemek için kendi arzu ve isteklerinden vazgeçenler, kendilerini sınırlayanlar...

HAYATIN İÇİNDE OLMAK

Bütün mesele hayatın dışında değil içinde hatta odağında yer almaya çalışmakta. Hareket halindeki bir tren gibi hayat. Bir kez kaçırdınız mı yaya kalırsınız. Ne yapıp edip o trenin yolcusu olmak, hayata karışmak, onu yaşamak, hissetmek ve kucaklamak gerekir. Hayatı çok yoğun yaşayarak bitkin düşmek de mümkün, dışında kalarak boş durarak da. Bir iğne oyasına benzetilirse yaşam; motiflerin sıklığı, rengi, ahengi ve işleme ustalığı öne çıkar. Dümdüz, motifsiz, renksiz, sadece ip yığınlarının bir araya gelmesiyle oluşan iğne oyası evleri süsleyemez. Başarılı hayatların kilometre taşları belirgindir. Harcıâlemlik, öylesine yaşamışlık yoktur. Çünkü zordur hayat. Ayakta durmak bile ciddi bir çaba gerektirir. Çevresine umut aşılayan, renk verenler; yeri geldiğinde çok sesli bir orkestra gibi çeşitliliği başaranlardır. Farklı beklentilere cevap verebilecek olgunluğa ve kıvraklığa erişebilenler başarıyı yakalar. Bir ipi bir iğnenin deliğinden geçirmek bile bu işe odaklanmayı gerektirir. Hayata odaklanmamak onu ıskalamaktır. Aslında ıskaladığımız her dakika, saat, gün ve ay bizden giden ve geri gelmeyen güzelliklerdir. Çünkü hayat geri gelmez. Her anına ayrı bir heyecan yükleyenler başarılı olurlar bu hayatta. Bize sunulmuş olan yaşamın hakkını vermek, herkesten önce bizim elimizde. Bunun için başkalarını suçlamaya gerek yok. Daha renkli, heyecanlı, coşkulu bir hayat için mutlaka çevreden aldıklarımızın da etkisi vardır. Ama renkliliği, dinamizmi, umudu, ahlak ve diğer pek çok güzelliği üreten bir makine gibi hareket edebilir insan. Yeter ki bunu istesin ve çaba göstersin; kendisini kapalı kapılar hatta zırhlar arkasına gizlemesin.

BİR SEVDADIR YAŞAMAK

Başkası gibi değil kendi gibi olmak ve kendini aşmak sevdasıdır hayat. Yoldaki gülleri koklarken dikenlerine katlanmaktır sevgi. Hayat yolunun çıkışları kadar inişlerini de göze almak gerekir. Kendisini üstünde değil içinde hissetmeli hayatın ve bu zorlu yolculukta zamanla değişime hazır olmak gerek. Hayat; sadece görülenler, duyulanlar ve hissedilenlerle sınırlı değildir. Gördüğümüz ve duyduklarımızın ötesindekileri de içerir hayat. Son noktasını göz ardı etmeden hazır olmalı yaşama ve yaşamın sonuna. Hayal edebilmeli, geleceği tasarlamalı, geçmişe takılmadan dersler almalı ve umutlu olabilmeli insan. Çünkü hayat umut demektir ve umut her zaman vardır. Umut olma sevdası bizi bir yerlere getireceği gibi başkalarına da katma değer sağlayacaktır. Ve hayat katma değer ürettiğimiz oranda renklenir, tazelenir ve anlam kazanır. Nihayet sevgidir hayat. Özünde sevgi olan her davranış hedefine ulaşır. Şartlar ne olursa olsun sevgi dilinden uzaklaşmamak, görünen üzerinden görünmeyenin bendesi olmak; ruhumuzu karartmaktan kurtarmanın en önemli reçetesidir. Bu sonsuz kaynaktan yeterince yararlanmamak çok ama çok büyük kayıptır. Çünkü hayat sevgiyle vardır, hayat sevgiyle mayalanır ve sevgiyle anlam kazanır. Sağlıklı, bereketli ve mutlu bir sene dilerim.

Yorumlar
Yorumlar yükleniyor...
Daha fazla yorum yükle...