İstanbul
Açık
12°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce

Yaratıcılığın ve özverinin izinde: Cumhuriyet kadınları

YAYINLAMA: | GÜNCELLEME:

Bir yerde okumuştum; atlar yorulduğunu anlamadığı için koşarken çatlayarak ölebiliyormuş. Fedakarlık yaparken kendimi ihmal edişim geldi aklıma… Ülkemizin güçlü Cumhuriyet kadınları da tıpkı o atlar gibi, kendilerini durup dinlemeyi unutacak kadar fedakarlıkla yol alıyor. Sanatla uğraşan, üreten, topluma ilham veren bu kadınlar, aynı zamanda evde de birer anne, eş ve ev kadını olarak bambaşka sorumluluklar taşıyorlar.

Sabahın erken saatlerinde kalkıp çocuklarını okula hazırlayan, akşamları yemeği hazırlayıp evi düzenleyen, her detayı düşünen bu kadınlar, aynı zamanda sanatla toplumun aynası olmayı başarıyor. Atölyesine çekilip saatlerce resim yapan, sahneye çıkıp tiyatroda rol alan, yazdığı satırlarla okuyuculara seslenen bu kadınların mücadelesi, yalnızca sanatla sınırlı değil. Onlar, sanatlarını icra ederken aynı zamanda bir aileyi çekip çeviriyor; evde yanan ışığı, ocakta kaynayan çorbayı da ihmal etmiyorlar.

Cumhuriyet’in başından beri kadınlara tanınan haklar, onlara toplumsal yaşamda daha geniş bir yer açmış olsa da bu kadınlar bir yandan yaratıcılıkla yoğrulurken, bir yandan toplumun geleneksel beklentilerini de omuzlarında taşıyor. Sanatçıdır, düşünürdür, yazardır, ama toplum ona bir de “ev kadını” rolü biçmiştir. Üretirken kendilerini adeta unutan bu kadınlar, sabırla, fedakarlıkla hem evlerini hem de sanatlarını birlikte yeşertirler.

Bir yanda ilham perileriyle dolup taşan bir kalp, diğer yanda ailenin ihtiyaçları. Çoğu zaman hem eve hem de topluma uzanırken, ne kendilerinden ne de sanatlarından vazgeçerler. Ürettikleriyle toplumun kültürel mirasını besler, sahnede, tuvalde, kağıt üzerinde yeni dünyalar kurarlar. Onlar Cumhuriyet’in aydınlanmış kadınları; toplumun hem yaratıcı gücü hem de sessiz fedakarlıklarıdır.

Bu kadınlar, yüzyıllardır süregelen tüm o toplumsal rollerin ötesine geçip, hem sanatlarını hem de yaşamlarını ilmek ilmek dokuyarak ilerlerler. Onların azmi ve fedakarlığı, yalnızca sanat dünyasına değil, hayatın her alanına yansır; bu çok yönlülükleriyle yaşamın ritmini tutarlar. Cumhuriyet kadınları, yorulmadan, durmadan yürür; her şeye yetişmeye çalışırken kendilerini unuturlar, ama varlıklarıyla toplumu hiç unutulmayacak bir biçimde dönüştürürler.

 

Yorumlar
Yorumlar yükleniyor...
Daha fazla yorum yükle...