İstanbul
Açık
12°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce

Dua

YAYINLAMA: | GÜNCELLEME:

Bir araştırmaya göre doğumundan konuşmasına kadar yanında tek kelime edilmeyen bir çocuğun ilk söylediği kelime "Ver" olmuş. Araştırma ne kadar doğru bilinmez fakat insan, ihtiyaçlarının sonsuz olması ve bunları elde edebilme noktasında aciz bir varlık olması sebebiyle istemek üzerine programlanmış bir varlıktır .

Güneşe ihtiyacı vardır, onu doğurup batıramaz. Kalbinin çalışmasına ihtiyacı vardır, bunu yapmaktan acizdi. Bazen küçücük bir mikroba bile yenik düşer.

Bu isteklerle yaratılmış olması onun isteklerinin kabul edileceğine bir delildir. Küçük bir çocuğun kudretiyle değil de acz ve fakrıyla anne babasının merhametini üzerine celbedip onları etrafında pervane ettirmesi gibi insan da nazlı bir çocuk gibi isteyerek, kudreti sonsuz, merhametli olan Allah'ın merhametini üzerine çeker ve O'ndan isteyerek kainatı kendisine musahhar ettirir.

Bu istemenin adına biz duâ ediyoruz .Duâ bazen namazla olur ,bazen türlü ibadetlerle, bazen zikirle, salâvatla bazen de seher vaktinde secdelerde gözyaşı dökmekle... Bunlar insanı Allah'ın nazarında kıymetli kılan şeylerdir. Rabbimiz Kur'an-ı Kerim'de "Duânız olmazsa ne ehemmiyetiniz var ?"buyurarak insanın yalnızca Allah'a yönelerek değer kazanacağını belirtiyor.

Duâ, insanı bir olan Allah'a götürür. İnsan duâ ile çağırır, duâ ile ister, duâ ile Rabbiyle bağ kurar, duâ ile O'nunla sohbet eder. En yakınlarınla dahi paylaşamadığın şeyleri Rabb'inle paylaşırsın. Sesini işitir, seni dinler cevap verir. O'nun kapısında teselli bulursun. Fariğ'in,
"Âh  ile giryan ettin Rabbine dua 
Nişan-ı aşkdır vuslât içün Yâre dua"
dediği gibi duâ O'na olan muhabbetini izhar etmektir.

Olmaz dediğin şeyler duâ ile olur.Yeter ki samimi ,inanarak gönülden yapılsın. O, her müşkülünü halleder. Sebepler âleminde yaşadığımız için bazı durumlarda sözle yapılan dualar yetmez. Fiili duâ da yapmak gerekiyor. Yan gelip yatarak bir şeyin olmasını bekleyemeyiz. Tohumu toprağa atıp onunla ilgilenmeli, sulamalı ve bakmalıyız.

Kâinattaki mevcudatın lisan-ı hal, ihtiyacı fıtrî ve ızdırar halinde yaptıkları bütün duâları, tesbihleri, zikirleri halife-i arz olan insan namazda Rabb'ine sunar ve böylelikle ahsen-i takvime çıkar. Bu sebeple en, umumi, külli dua namazdır.

Bir insan görüştüğü, konuştuğu dostlarının haliyle boyanır. Bir nevi Miraç olan, en büyük duâ olan namaz da Allah ile görüşmek olduğu için O'nun esmaları ile boyanıp nurlanır. "Allah göklerin ve yerin nurudur" âyeti o kulun kalbine serpilir. Kılınmayan her namaz yani yapılmamış her duâ umumi vekilliğini yerine getirmeyen bir kul için büyük bir hüsran, büyük bir kayıptır, eksikliktir. Mevcudatın o kuldan şikayet etmesine sebep olacaktır.

Duânın da bir edebi vardır Allah'ı hâşâ emir erimiz gibi görerek duâ edemeyiz. Kur'an'da geçen peygamber dualarıyla ve Habibullah'ın (sav) yaptığı gibi duâ etmeli. Önce Allah'a hamd ederek O'nu tesbih etmeli, nefsimizin kusurlarını belirtmeliyiz. İki salâvat ortasında ,mübarek gün ve gecelerde yapılan duâlar daha makbuldür.

Bunlar dururken evrene mesaj gönderip dönüş yapmasını beklemek büyük edepsizliktir. Doğrudan Allah ile görüşmeyip O'nun vazifeli bir memurundan medet istemek haddini aşmaktır. Gönderilen o mesajlar evren tarafında o ehl-i şirkin kafasına atılıp davacı olmasına sebep olacaktır.

"Eğer vermek istemeseydi istemeyi vermezdi" Biz de bu mübarek günlerde Peygamber Efendimiz (sav) ile haşr olmayı, O'nun şefaatine nail olmayı Rabb'imizden niyaz ediyoruz. Allah'ım Efendimiz Muhammed'e (sav) âl ve ashabına ezelden ebede kadar ilm-i iİahideki mevcudat adedince salât ve selâm et. Bize ve dinimize selâmet ver. Âmin.

Yorumlar
Yorumlar yükleniyor...
Daha fazla yorum yükle...