Bir dost!
"Bahar" dizisi, yayın hayatına güçlü bir giriş yaptı. Reytinglerde zirveyi gördü ve hâlâ yüksek izlenme oranlarına sahip. Tabii ki bunda Demet Evgar, Buğra Gülsoy ve Mehmet Yılmaz Ak gibi başarılı oyuncuların etkisi de büyük. Dizi, sosyal medyada da geniş yankı buldu. Spontane ağızdan kaçan esprileri paylaşmayan, tiye almayan kalmadı. Ancak o ilk bölümlerdeki eğlenceli, dinamik atmosfer yavaş yavaş yerini durağanlığa bırakıyor. Farkında mısınız bilmiyorum ama "Bahar"ın eski tadı yok. Hikâye temposunu kaybetti. Ne konular, ne de karakterler merak uyandırmıyor. İşin Aslı astarı; artık ben de eskisi gibi diziyi takip etmiyorum. Bölümleri kaçırdığımda bir eksiklik hissetmiyorum. Etrafımdaki birçok kişi de benimle hemfikir cümleler kurmaya başladı. "Bahar"ın senaristleri ve yapımcıları belki şu an reytinglerden memnun olabilir ama asıl tehlike sessizce yaklaşıyor. Diziyi bırakanların sayısı her geçen gün artıyor ve bu dalga büyüdükçe reytingler de kaçınılmaz şekilde düşecek. Heyecanını yitiren bir diziyi, yapay gündemlerle de ayakta tutmak imkânsız. Tam da bu sebepten, radikal bir çözüm lazım. "Bahar" bir an evvel toparlanmalı. Yoksa…

Tik tak…
Gülseren Budayıcıoğlu, son yıllarda televizyon dünyasını ele geçirmişti resmen. Hangi kanalı açsak, hangi diziye baksak bir şekilde adı geçiyordu. Kitapları dizi oldu, dizileri reytingleri alt üst etti, derken oğlu yapımcı oldu. Sonra Budayıcıoğlu ailesi, OGM yapımla işin içine iyice girdiler. Bu hız ve hırsla yakında kendi kanallarını kurarlarsa şaşırmam. Ama dürüst olalım, son iki yıldır işler pek de yolunda gitmiyor. "Yalı Çapkını" hâlâ ekrandaydı ama nedenini kimse anlamıyordu. Bana sorsalar, ikinci sezonda final kararı verirdim. Fakat uzattıkça uzattılar… Neyse ki sonunda bitti! Bunun dışında OGM, iki dizi yaptı, Budayıcıoğlu da senaryo danışmanı olarak işin içindeydi. Biri Star TV’de "Sahipsizler", diğeri "Sen Ağlama İstanbul". Ama ikisi de patlamadı, hatta doğru düzgün konuşan bile olmadı. Şimdi ise işler değişebilir. Yıllardır konuşulan "Kral Kaybederse" sonunda ekrana geliyor. Gülseren Budayıcıoğlu’nun kitabından uyarlanan bu dizi, hem OGM'yi hem de Budayıcıoğlu’nu tekrar zirveye çıkarabilir. Herkes merakla “Kral Kaybederse”yi bekliyor, ama… OGM ve Budayıcıoğlu ailesi, yüreği ağzında bekliyor.

Duyurulur!
Eğer bir kısa film ya da belgesel yapmak istiyorsanız, ya da çektiğiniz projeyi doğru bir platformda daha fazla kişiye duyurmak istiyorsanız, İstanbul Film Station tam size göre! 24-27 Nisan 2025 tarihlerinde Beyoğlu’ndaki Hope Alkazar’da gerçekleşecek bu etkinlik, yeni nesil bir sinema platformu. Avrupa Birliği Sivil Düşün Programı ve Fransız Kültür Merkezi desteğiyle düzenlenen etkinlik, projelerinizi geliştirmeniz ve uluslararası alanda tanıtmanız için harika bir fırsat sunuyor. Bu yılki etkinlikte Avrupa-Türkiye ortak yapım fırsatları da olacak. Etkinlik, proje sahiplerinin mentor’larla çalışıp projelerini uluslararası düzeyde geliştirmelerine yardımcı olacak. Ayrıca finale kalan projeler, sektördeki uzmanlardan geri bildirim alarak iş birliği yapma şansı bulacak. Başvurular 15 Ocak – 28 Şubat 2025 arasında yapılacak. Bu fırsatı kaçırmayın!