Mal-İhulya
İbn-i Sina mal-ihulya hastalığının tedavisi için âşık ve maşuğun evlendirilmesini, şayet olmuyorsa aşığın yanında maşuğunun kusurlarını, kötü yönlerinin anlatılmasını tavsiye etmiştir.
Dünya ve içindekilere saplantılı şekilde bağlanıp yanlış muhabbet etmemiz ve karşılık bulamamamız karasevda hastalığına yakalandığımızı gösteriyor. Dikenli bir çiçeğe sımsıkı tutup bırakmak istemedikçe elimizi yaralayıp kanatması gibi ayrılmak istemediğimiz gençliğimiz, malımız, sevdiklerimiz bizi bırakıp gittiklerinde firak acısıyla kalbimiz kanıyor. Bediüzzaman hazretleri bu yanlış muhabbetin yönünün sonsuz muhabbete lâyık mahbub-u Hakiki olan Allah'a çevrilmekle yaralarımızın iyileşeceğini, mecazi mahbubların asıl sevgiliye perde olduklarını ve onların çirkin, kusurlu yüzünü göstermekle bu derde deva bulunacağını söyleyerek kapsamlı ve kalıcı bir çözüm önerisi getiriyor.
Bütün mahlukat Allah için sevilir, sevilmelidir. Meselâ, yediğimiz şeyleri Allah'ın gönderdiğini tefekkür ederek O'nun Rahman, Rahim Mün'im gibi isimlerini sevip manen şükrettiğimizde, helâlinden kanaatkârane yediğimizde Allah için sevmiş oluyoruz.
Anne ve babamızı ihtiyarladıklarında, bize hiçbir faydaları kalmadığında Kur'an'ın emri gereği "Öf" bile demeden şefkat, muhabbet ve merhamet ederek sevdiğimizde onları Allah için sevmiş oluyoruz.
Evlatlarımızı Allah'ın hediyesi, emaneti olarak düşünüp şefkat merhamet ve muhafaza edenin cenab-ı Hak olduğunu tefekkür ederek vefatlarında sabır ve şükür göstermek Allah için sevmektir.
Hayat arkadaşını Allah'ın hediyesi olarak görüp suretine değil de siretine bakıp ahirette de beraber olacağını tefekkür ederek merhametkârane sevmek Allah içindir.
Bütün bu muhabbetlerin yönü Allah'a çevrildiği takdirde onların ayrılıkları azap vermiyor ve o mahluklar bâkileşip ibadet sevabı kazandırıyorlar.
Şimdilerde muhabbet deyince geyik muhabbeti aklımıza gelse de bu kainatın yaratılma sebebi, Allah'ın esmalarına en güzel ayna olan Peygamberimiz'e (sav) olan muhabbettir ve insanın kalbine sonsuz muhabbet derc edilmesinin sebebi Allah'ın muhabbeti içindir. Dolayısıyla "De ki :Eğer Allah'ı seviyorsanız bana uyun ki, Allah da sizi sevsin'' ayeti gereği Habibullah'a (sav) benzediğimiz ve O'nu sevdiğimiz ölçüde Allah'ın sevgisini kazanmış oluyoruz.
Nefsani, süfli heveslerin sevgi diye lanse edildiği, her şeyin maddiyatla ölçüldüğü zamanda, beylerin kâbusu olan 14 Şubat yaklaşıyor. Bilhassa hanımlar sosyal medyanın da etkisiyle hediye yarıştırıp birbirlerine nispet yapıyorlar, hediye umutları olmayanlar ise kendi kendilerine çiçek siparişi verip mahcubiyetlerini gizlemek için epeyce çaba gösteriyorlar .Zorlama bir gün icat edilerek insanlar tüketime, israfa, haramlara teşvik ediliyor. Avrupa'nın yaptığı zulümler düşünüldüğünde onların sevgi gösterilerinin ne kadar suni, sahte olduğu görülüyor ve onlar gibi olmaya çalışan yurdum insanının üzerine bu kültür, bu elbise oturmuyor.
Velhasıl-ı kelam, dünya ve içindekiler Allah'ın istediği şekilde, Allah için sevilmeli Kabe hükmündeki kalbin içi Allah'a mahsustur. Her şey Allah için olduğu gibi sevgi de yalnız ve sadece Bâki olan Allah içindir. Allah'ım bize Senin muhabbetini ve Sana yaklaştıracak şeylerin muhabbetini nasib et! Âmin!