İstanbul
Açık
12°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce

Azıcık çalıştırın…

YAYINLAMA: | GÜNCELLEME:

Çağatay Ulusoy’un projeleri her zaman büyük ilgi görür. Kimse kusura bakmasın ama bu adamın ülkemizde ve eşrafında büyük gideri var. Eşref Rüya dizisi de sırf Çağatay Ulusoy var diye daha başlamadan gündem oldu. Herkes merakla bekledi ama dizi bir türlü başlamadı. Ocak’ta başlar dedik, başlamadı. Şubat bitti, hala başlamadı. Tam umudu kesecektik ki, ortalık bir anda alev aldı. “Çağatay Ulusoy’un partneri, Demet Özdemir olacakmış ama Çağatay istememiş!” Vay be, büyük haber! Fakat biraz mantıklı düşünen herkes, bu haberin safsata olduğunu anlardı. Ama malum, ülkede az düşünüp, çok yorum yazmak daha popüler. Gelin biraz bu işin Aslı astarını konuşalım… Demet Özdemir uzun zamandır kafa bir proje arıyordu. Akranları ekranda fırtına gibi eserken, o çalışmıyordu. 

Şimdi böyle bir fırsatı elinin tersiyle iter mi? Tabii ki itmez! Yapımcı açısından da Demet Özdemir’in avantajları saymakla bitmez. Kadını beğenirsiniz, beğenmezsiniz ama kitlesi var, sosyal medyada gücü var, Orta Doğu’da popülerliği var. Dizi satışı için gayet mantıklı bir isim. Kanal da reytingine bakar, Demet’i ister mi? İster! Gelelim onu istemediği iddia edilen Çağatay Ulusoy’a. O da artık yapımcı kafasına geçmiş biri. Olumsuz fikri varsa bile o düşünceyi bir kenara koyar, stratejik kararlar verir, profesyonel davranır. Nitekim, iki gün geçti ve ne oldu? Setten fotoğraflar gelmeye başladı! Demet Özdemir sette, çatır çatır oynuyor. Hemen akabinde, Kanal D de dizinin ilk tanıtımını yayına soktu. Çift, yan yana güzel bir resim vermiş. Ama asıl bomba Çağatay Ulusoy’un son hali! O saçı sakalı birbirine girmiş, pijama lastiğine göbeğini bırakmış Çağatay gitmiş, yerine... 40 bin bakımdan yeni çıkmış, ışıl ışıl, gıcır gıcır bir Çağatay gelmiş. Tanıtımı üst üste izleyip, benzer bir koca için totem yapan kızlar duydum! Şimdi tek beklentim, dizinin sabrımı ve beklentimi karşılaması… Çağatay ve Demet’i güzel bir hikayede, uyumlu bir çift olarak izleyebilmek. 

Değil mi? 

Dönem dizilerine bayılan biri olarak, Şakir Paşa Konağı'nın tuttuğuna çok sevindim. Hikaye akıyor, oyuncular cuk oturmuş, sanat ekibi her detaya ince ince çalışmış. Şimdi de bu dizinin RTÜK cezaları gündemde! Tabii ki televizyonda bir düzen olmalı. Herkes kafasına göre yayın yapmamalı, yaparsa da bedelini ödemeli. Ama Şakir Paşa Konağı'na kesildiği iddia edilen ceza biraz kafa karışıcı. Dizide, Şakir Paşa ile gelini arasında pek de hoş karşılanmayacak bir ilişki durumu var. Tarihçiler ikiye bölünmüş. Kimisi "Yaşandı" diyor, kimisi "Bunlar hep dedikodu" diyor. Zaten dedikodu da televizyonun ruhu değil mi? Reytingler sansasyonla beslenir. Sektörü bilen bilir, böyle bir hikaye varsa, bunu dizide ayıla bayıla kullanırlar. RTÜK tabii ki hassas olsun, gelen şikayetleri incelesin. Ama sabah programlarında kaynanayla kaçan damatlar, kayınbiraderle evlenen gelinler, eniştesiyle ilişki yaşayan yeğenler bangır bangır anlatılırken ceza kesilmezse, Şakir Paşa’nın yıllar öncesinin dedikodusu da dizide işlenince sorun olmaz diye düşünmüş olamazlar mı? Belki de o programlara ceza kesilmediği için, bu tarz hikayeler dizilere konu oluyor. Neticede kimse ceza alacağını bile bile emek, zaman, para harcamaz. Değil mi?

Yorumlar
Yorumlar yükleniyor...
Daha fazla yorum yükle...