Allah kibredenleri sevmez
İnsan acz, fakr, kusur ve noksanla yoğrulmuştur. Acziyle Allah’ın sonsuz kudretini fakir ile onun zenginliğini kusuru ile onun kusursuzluğunu ve noksanıyla O’nun kemalini anlayabilir. Işık gecenin karanlığı ile bilinebilir. Açlığın şiddeti nimetlerin lezzetini daha iyi gösterir.
İnsana derc edilen, dezavantajmış gibi görünen bu eksiklikler insanı Allah’a yaklaştırır, O’nun dergâhına yöneltir, dua ile el açtırır, kul olduğunu hissettirir , ibadete yönlendirir ve Peygamber Efendimiz’in (sav) makamı olan mahbubiyet makamına vardırır.
“Kendini bilen Rabbini bilir” hadisin ce kendi mahiyetini bilmeyen ,kendini tanımayan insan haddini aşar, ilahlık davasında bulunur, kibirlenir.Aslında bir nevi zayıflığını kibri ile ilan eder. Herkesin olmak istediği bir makam vardır. İnsanın istidadı o dereceye yetişmek için yetersizse o kişi kendini olduğundan büyük göstermeye çalışacak ve kibirlenecektir. Bu şekilde zayıflığını yetersizliğini bu haliyle ortaya koyacaktır.
“Bana kulluk etmeyi kibirlerine yediremeyenler aşağılanmış bir hâlde cehenneme gireceklerdir.” (Mü’min-60) “Yeryüzünde böbürlenerek yürüme. Çünkü sen yeri asla yaramazsın, boyca da dağlara asla erişemezsin.“ (İsra-37)
“Şüphe yok ki Allah, onların gizlediklerini de, açığa vurduklarını da bilir. O, büyüklük taslayanları hiç sevmez.” (Nahl-23)
“Yeryüzünde haksız yere büyüklük taslayanları âyetlerimden uzaklaştıracağım. (Onlar) her âyeti görseler de ona iman etmezler. Doğru yolu görseler onu yol edinmezler. Ama sapıklık yolunu görseler onu (hemen) yol edinirler. Bu, onların, âyetlerimizi yalanlamaları ve onlardan hep gafil olmaları sebebiyledir. (A’raf-146) gibi ayetlerle anlaşılıyor ki kibrin en büyüğü Allah’a karşı yapılan kibirdir Kur’an’da üzerinde bu kadar durulması içinde küfür barındırdığı içindir.
Büyüklük yalnızca Allah’a ait olduğu için kibirli insan bu haliyle Allah’ın özelliklerini kendince örtmüş oluyor ve kendi üzerine alarak bir nevi hırsızlık yapmış oluyor. Kulun varlığı üzerindeki nimetler sahip olduğu şeyler her şey ama her şey Allah’tandır Bu sebeple Allah’a, peygamberlere ve insanlara hatta bütün mahlukata karşı büyüklenmek yasaklanmıştır.
Firavun, Nemrut, Haman, Karun gibi Kur’an’da ismi geçen şahıslar kibirleri ile zelil olmuşlardır sahip oldukları ve büyüklük tasladıkları güç, ilim, makam, mal, mülk onları helak olmaktan kurtaramamıştır. Kimi suya gark olmuş, kimi sivrisinekle helak olmuş, Kimi yerin dibine batırılmıştır. Kibredenlerin sonu ne kadar acıklıdır.
Rabbimiz, ilahlık dava eden ve secde ederek ölen Firavun’u “Biz de bugün bedenini, arkandan geleceklere ibret olman için, kurtaracağız. Çünkü insanlardan birçoğu âyetlerimizden gerçekten habersizdir.” (Yunus-92) âyetinden de anlaşılacağı gibi bu asrın insanına ibret olsun diye çürütmemiş, bir müzede sergiletmiştir.
Ve günümüzün müstekbirlerinin yaptıkları zulümler ,katlettikleri milyonlarca insanlarla Firavun’u aratmayacak cinsten. Onlar da Firavun gibi ister istemez Allah diyecekler. Büyük suçların cezaları büyük mahkemelerde görülür. Bunların davaları da mahkeme-i Kübra’da görülecek. Duamız odur ki, bu dünyada da yaşattıklarını yaşamadan ölmesinler.