İletişimin belası: Narsistler
İletişim her zaman başlı başına bir sorun. İnsanlar arasında bir bağ kurabilmek bir meziyet istiyor. İş ortamında, aile yaşantısında, ikili ilişkilerde iletişimi doğru koordine edebilmek, sağlıklı bir yol izleyebilmek çok önemli. Tabii iletişim asla tek taraflı olmuyor. Birbirinden farklı duygu durumuna sahip, farklı inançta ve görüşte insanların aynı etkileşim alanında bulunabilmelerini sağlamak zor.
Bireyler var ki süreci yönetirken iletişimi daha da zor hâle dönüştürüyorlar. En zorluları da narsistler… “Ben merkezci”, “Her şeyin en iyisi benim” ve “Her şey benim etrafımda dönüyor” diyenler… Sadece kendi mutlulukları olsun, sadece onlar övülsün, sadece onların istedikleri olsun diyerek iletişim köprülerini yıkanlar, süreci tıkayanlar ve insanları buhrana, bunalıma sürükleyenler… Onlar her yerde: siyasette, sosyal hayatta, evimizde, iş yerimizde, çevremizin tamamında onlara rastlamak mümkün.
Narsistlerin oluşturduğu bu sıkıntılı durum süreçleri tıkıyor, köprüleri atıyor ve insanlar arasındaki bütün gönül bağlarını yerle yeksan ediyor.
İletişimde gerçekten herkesin duygusuna, düşüncesine bu kadar önem vermeli miyiz? Burası da tartışılır. Eğer süreci sağlıklı yürütmek istemeyenler varsa, onlara karşı doğru reaksiyonları göstermek gerekiyor.
Narsistlere karşı nasıl bir yol izlemeliyiz? Alanının uzmanlarından profesyonel destek alınmalı belki de. Ancak bildiğim bir nokta var: Size gelen her ileti iyi niyetli olmuyor. Kendi sorunlarını çözememiş, kendi kavgasını hâlâ bitirememiş insanların size aktarım değerini bu denli önemser misiniz?
Narsistlerin oluşturduğu iletişim facialarının topluma yansımaları ve bedelleri ağır oluyor. Arada bir kaldırmak lazım başımızı. İletişim kurduğumuz insanlar gerçekten ne kadar sağlıklı bir iletişim yolu izliyor? Çevremizde ne kadar narsist var ya da bu aralar bana onlar mı çok denk geliyor, ne dersiniz?