Miniatürk
Haliç’in kıyısında yer alan Miniatürk 2 Mayıs 2003’te Türkiye'nin ilk ve en büyük minyatür parkı olarak açılmıştır.
60 bin metrekarelik geniş bir alana yayılan Miniatürk, İstanbul’un ve Anadolu’nun dört bir yanından önemli yapıları bir araya getiriyor. 1/25 ölçeğinde hazırlanmış bu minyatürler arasında Ayasofya’dan Nemrut Dağı’na, Mostar Köprüsü’nden Safranbolu evlerine, Anadolu Selçuklu mimarisinden Osmanlı’nın taş işçiliğine, Cumhuriyet döneminin sembol yapılarına kadar çok sayıda tarihî ve kültürel yüz otuzdan fazla maket eser yer alıyor. Her maketin yanında yer alan bilgi panoları ve çok dilli sesli rehber sistemi sayesinde özellikle çocuklar ve gençler için tarih, burada görerek, dokunarak, sorarak öğrenilen bir deneyime dönüşüyor.
Ayrıca parkın içinde 300 araçlık otopark, restoran, kafeterya, hediyelik eşya dükkânları, açık hava gösteri alanı, çocuk oyun parkı, feribot iskelesi, kumandalı tekne havuzu, mini stadyumda dört büyük futbol kulübünün temsilleri, satranç ve labirent alanları, nostaljik bir gezi treni ve hatta Türkiye-İstanbul simülasyonlu helikopter turu bile bulunuyor.
Diğer yandan parkta kullanılan QR kodlar ve sesli rehber sistemleri sayesinde her bir maketin ardındaki tarihî bilgiye anında ulaşmak mümkündür ve engelli ziyaretçiler için özel yollar, rehberli turlar ve dijital anlatım desteği sayesinde erişilebilirlik açısından da örnek bir model sunmaktadır.
Miniatürk aynı zamanda birçok belgesel ve televizyon yapımına ev sahipliği yapmakta, mekânın görsel zenginliği ve sessizliğe gömülmüş tarih anlatıları, sinematografik projeler için ideal bir zemin oluşturmaktadır. Tüm bunlara ilaveten akademisyenlerin akademik çalışmaları için de önemli bir veri halindedir. Şehir planlamacılarından mimarlara, tarihçilerden kültür araştırmacılarına kadar pek çok disiplinden kişi Miniatürk’ü hem gözlem hem de analiz alanı olarak kullanmaktadır.
Miniatürk’ün bir diğer dikkat çeken yönü de çevre düzenlemesidir. Geniş yürüyüş yolları, yeşil alanlar, göletler ve mimarî ile doğal unsurların uyumu, ziyaretçiye huzurlu bir atmosfer sunmaktadır. Bu yüzden Miniatürk tarih meraklılarının, fotoğrafçıların, yürüyüşçülerin uğrak noktası olmaya devam etmektedir. Hususen okul gezileri kapsamında gelen öğrenciler, ders kitaplarında gördükleri yapıları yakından inceleme fırsatı bulur ki bu, teorik bilginin somut deneyime dönüşmesi anlamına gelmektedir.
Kısacası Miniatürk, birçok yönüyle geçmişe dokunan ve kalıcı eserleri geleceğe aktaran nadir yerlerden biridir.
