Gasilhanede aşk başkadır!
Geçen hafta İstanbul’da “Gassal”a yaraşır bir gala yapıldı. İlgi büyüktü! Galanın yapıldığı otele giden tüm yollar, “Gassal” afişleriyle donatılmıştı. Bu sezon ürkütmeyen afişler tasarlamışlar. Galaya birbirinden önemli isimler, dizinin oyuncuları ve “tabii” platformunu büyük emeklerle bugünkü seviyesine taşıyan TRT Genel Müdürü Mehmet Zahit Sobacı ile Genel Müdür Yardımcısı Muhammed Ziyad Varol da katıldı.
Dizinin yapımcısı Şeyma Eraz Çelik’e ve senaristi Sümeyye Karaaslan’a iki kelam etmeden geçemeyeceğim... Böyle bir meslekten böyle bir hikâyeyi çıkarıp, trajikomik bir dengeyle, yalın bir şekilde anlatmak herkesin harcı değil. Bence; bu iki kadını, ayrıca tebrik etmemiz gerekiyor.
Gelelim “Gassal”ın ikinci sezonuna… Baki, birinci sezonda neyi kınadıysa, bu sezon itinayla yaşıyor. Baki’ye âşık olmak da baba olmakta çok yakışmış. Bu sezon diziye dahil olan dişi gassalımız Nihan, hikâyeye öyle güzel öyle hoş gelmiş ki… Hande Soral oyunculuğuyla kendini aşmış, nevi şahsına münhasır bir karakter yaratmış. Gassal’da arabesk Bayhan’la devam ediyor. Fikir babasına benden selam olsun!
“Gassal”a hala komedi diyenler var! Bu diziyi komedi sınıfına koymak, Gassal’a hakaret. Evet, güldüğümüz sahneler var. Hatta bu sezon, ilk sezona göre daha fazla güldüm. Ama o kahkahaların içinde insanı çimdikleyen, tokatlayan, okuyunca altından kalkamayacağı altyazılar var.
Size benden küçük bir kulis bilgisi… Dizinin üçüncü sezon hazırlıkları başlamış bile. Üçüncü sezona sürpriz isimler dahil olacak, biraz da şaşırtacak bir “Gassal” izleyecekmişiz.
Bizim mutfaktan…
Now’da “Çift Kişilik Oda” başladı. Sizin için dün gece oturdum, izledim. Baştan söyleyeyim, öyle “vay be” dedirten bir iş değil. Yeni sıra dışı bir tarzı, şaşırtıcı hikâyesi, farklı bir kurgusu falan yok. Klasik yaz dizisi işte... Modern külkedisi hikâyesini alıp, güncelleyip, romantik komedi sosuyla önümüze koymuşlar.
Ama tutar mı? Tutar. Tabii ki ekonomik krizler ortaya çıkmazsa! Çünkü eğlenceli, temposu sıkmıyor, oyunculuklar iyi.
Başrollerde Ulaş Tuna Astepe ve Devrim Özkan var. İşin Aslı astarı; ikisi de şaşılacak derecede uyumlu. Adeta bu proje için yaratılmışlar. Yan roller de cuk oturmuş. Diziye şöyle bir bakınca “Now yaz dizisini bulmuş” diyorsun. En azından ben dedim. İlk bölüme göre konuşuyorum tabii. İlerisi için ilk bölümden bir şey söylemek zor ama bu yaz kafa dağıtan, eğlendiren işlerden biri olabilir.
Bu arada dizi, Kore uyarlaması… Ama bizim mutfakta öyle güzel harmanlamışlar ki, kimse tarifin ithal olduğunu anlamaz.
Yaz rotası oluşturuldu!
ATV’nin yeni dizisi “Aile Saadeti” çok yakında başlayacak. Tanıtım fragmanını izledim, biraz da araştırdım. Şöyle ekran başında oturup kafa dağıtmalık, gülümseten diziler olur ya, heh işte onlardan biri gibi. Eğlenceli, tempolu, kalabalık, kadro da sağlam duruyor.
Burak Dakak ve Buse Meral başta olmak üzere, Vildan Atasever’den Hakan Yılmaz’a, Sibel Aytan’dan Fatih Al’a kadar dizide bir sürü tanıdık yüz var. Bu kadar tanıdık ismi bir araya getirince ortaya ne çıkacağı belli olmaz derler ama fragmandan gördüğüm kadarıyla, aralarındaki enerji iyi.
Konu da klasik ama işe yarayan cinsten. Üç ayrı ailenin aynı evde yaşamak zorunda kalması… Gerisi zaten belli… Bol didişme, eski defterler, arada sıkışmış gençler, aşk meşk ve tabii ki mizah.
Yaz dizisi ne ister? Tatlı bir aile hikâyesi, iyi oyuncular, biraz romantizm, biraz komedi. “Aile Saadeti” bu formülü tutturmuş gibi.
