
Vücudumuzun vitamin ihtiyacını unutmayalım
Geçmişte, vücudumuz hastalık halinde alarm verdiği vitamin eksiklikleri doktora gittiğimizde öncelikli olarak tahlillerde öne çıkıyordu. Bir zamanlar hastalıklarımızda kendi kendimizin doktoru olmaktan geri kalmazdık, bazı durumlarda doktora gitme ihtiyacı hissetmeden alınan bazı ağrı kesici ilaçlarla hastalıklarımızı önleme gibi geçici önlemlere başvurup bilinen bazı antibiyotiklerden, ağrı kesicilerden medet umar ve sağlık sorunumuzu bu geçici, önleyici ilaçlarla gidermeye çalışırdık.
Genelde başvurduğumuz bu geçici önlemler zaman zaman doktora gitmeden iyileşmemizi sağlayabiliyordu. Olmazsa sağlık kuruluşuna ve ulaşabildiğimiz doktorlara başvurarak hastalığımıza çözüm arardık. Öncelikle C vitamini ve antibiyotiklerden sonra B vitamini alarak vücudumuzdaki vitamin eksikliğini gidermeye çalışırdık.
Son zamanlara doktorların mutlaka kullanmamızı istediği vitaminlerin varlıklarından pek haberdar değildik. Şimdi ise adını pek bilmediğimiz magnezyum, B12, D vitamini ve Omega-3 gibi vücudumuzun eksikliğini giderici vitaminler doktorların mutlaka alınması gerekenler olarak öne çıkanlardır. Özellikle; Demir, Magnezyum, D vitamini, B12 ve Omega-3 vitaminlerinin vücuttaki eksikliği çeşitli hastalıkların ortaya çıkmasına neden olabililiyor Yorgunluk, bağışıklık sisteminin zayıflaması, zayıf kemik sağlığı ve hatta saç dökülmesi, hayati vitamin ve minerallerin eksikliğinden kaynaklanabilecek sağlık sorunlarından sadece birkaçıdır.
Demir, D vitamini, magnezyum, Omega-3 ve protein, vücut üzerinde farklı etkileri olan yaygın vitamin eksiklikleridir. Bu vitaminlerin eksikliğinin giderilmesi için mutlaka doktor tavsiyesine göre yapılacak testler sonrasına alınması gereğini aklımızdan çıkarmayalım.
Vücudumuzun ihtiyacı olan vitaminleri hatırlayalım:
DEMİR EKSİKLİĞİ
En yaygın eksikliklerden biridir. Demir eksikliği mikrositer anemiye yol açabilir ve ayrıca saç dökülmesinin başlıca nedenlerinden biridir. Demir kaynakları arasında yeşil yapraklı sebzeler, fasulye, demirle güçlendirilmiş tahıllar, bezelye, tofu, yumurta ve yağsız kırmızı et bulunur.
Demir seviyesini arttıran tarif;
1 elma, 10 ıspanak yaprağı, 1 portakal, 2 çay kaşığı zencefil suyu, 5-6 nane yaprağı,
İyice karıştırın ve bir meyve suyu yapın.
OMEGA-3 EKSİKLİĞİ
Omega-3 iltihap giderici özelliklere sahip, kalp sağlığını destekler ve beyin sağlığı için çok önemlidir. Ancak aynı zamanda insanların sıklıkla eksikliğini hissettiği yağ asididir.
Kaynaklar: Yağlı balık, ceviz, chia tohumu, kenevir tohumu, keten tohumu.
MAGNEZYUM EKSİKLİĞİ
Magnezyum, vücudumuzda çeşitli önemli işlevleri yerine getiren 300'den fazla enzimde yardımcı faktör olarak yer alır. Günümüzde insanların bitkin, yorgun, enerjisiz hissetmesinin başlıca nedenlerinden biri magnezyum eksikliğidir. Kaju fıstığı, badem, kabak çekirdeği, bitter çikolata gibi yiyecekleri yüzde 70'in üzerinde tüketmek, diyetinize iyi miktarda magnezyum almanıza yardımcı olabilir.
Çalışmalara göre, insanların yaklaşık yüzde 50'si magnezyum eksikliğinden muzdariptir. Bu, kalp ve metabolizma için önemli olan vücudumuzdaki çok sayıda biyokimyasal reaksiyonu etkileyen bir elektrolit bozukluğudur. Titreme, mide bulantısı, kas krampları, zayıf hareket koordinasyonu ve zayıf kemik gücüne yol açabilir.
Kaynaklar: Diyet lifi içeren herhangi bir yiyecek magnezyum açısından zengindir.
Diğer kaynaklar arasında badem, kaju ve ceviz gibi kuru meyveler; baklagiller; ıspanak gibi yeşil yapraklı sebzeler; arpa ve kinoa gibi tam tahıllar; keten, susam, kabak ve chia gibi tohumlar; muz; ve kabuklu patates bulunur.
D VİTAMİNİ EKSİKLİĞİ
D vitamini kemik sağlığı ve bağışıklık fonksiyonumuz için çok önemlidir. Güneş ışığı ana kaynak olduğundan, insanların yeterli güneş ışığına maruz kalması çok nadirdir ve bu da D vitamini eksikliğine yol açar. Vücudunuzu günlük olarak güneş ışığına maruz bırakmanız şiddetle tavsiye edilir.
Kaynaklar: Süt, yumurta sarısı, ciğer, peynir, mantar, yağsız et ve somon gibi yağlı balıkların eti.
LİF EKSİKLİĞİ
Bağırsak ve sindirim sorunları günümüzde oldukça yaygındır ve bunun başlıca nedenlerinden biri de besin lifi açısından yetersiz bir diyettir. Diyet lifi ve prebiyotikler vücudumuzdaki yararlı mikroplar için besindir
Kaynakları: Çeşitli tahıllar, meyveler, sebzeler, kuruyemişler ve tohumlar tüketmek günlük en az 30 gr diyet lifi alımınızı karşılamanıza yardımcı olabilir.
PROTEİN EKSİKLİĞİ
Her vücudun protein ihtiyacı farklıdır ve bireysel ihtiyaçlara göre tavsiye edilmelidir. Genellikle, vücut ağırlığının kilogramı başına 0,8 ila 1,2 gram arasında tüketilmesi önerilir. Et, kümes hayvanları, yumurta ve balık, tofu, soya, süt ürünleri, karpuz çekirdeği, kenevir tohumu, antep fıstığı tüketmek harika protein kaynaklarıdır.
Vücut sağlığınız için üç ana öğünde de protein almanız gerekir. Genellikle kahvaltıda proteini atlarız, bu ilk hatadır. Kahvaltınızda proteini atlamayın.
Kaynakları: Süt ve süt ürünleri: süt, lor, ayran, kuru meyveler baklagiller
B12 VİTAMİNİ EKSİKLİĞİ
B12 vitamini kırmızı kan hücreleri, enerji üretimi, karbonhidrat, yağ ve protein metabolizması ve sinir sistemimiz için gereklidir. Bu eksiklik bireylerin yüzde 70-100'ünü etkiler. B12 suda çözünen bir vitamindir ve vücutta B12'yi depolayacak bir mekanizma yoktur. Fermente gıdalar, güçlendirilmiş gıdalar ve doktorunuzun reçetesiyle takviyeler seviyeleri iyileştirmeye yardımcı olabilir.
Kaynaklar: Karaciğer, kabuklu deniz ürünleri, somon, alabalık, süt ve süt ürünleri bulunur.
İYOT EKSİKLİĞİ
İyot, tiroid bezi tarafından salgılanan ve metabolizma ve kemik gelişimi için hayati önem taşıyan tiroksin üretimi için gereklidir. Beş duyunun, koordinasyonun, hareketin ve sağlıklı bir sinir sisteminin gelişimi için hayati öneme sahiptir. Çalışmalara göre iyot, dünya çapında zihinsel geriliği önlemek için en önemli mikro besin olarak işaretlenmiştir.
Kaynaklar: En yaygın kaynak iyotlu tuzdur. Diğer kaynaklar arasında deniz ürünleri, ekmek, yumurta, süt, yoğurt ve süt ürünleri bulunur. Deniz yosunu da iyot açısından zengindir ancak civa gibi ağır metaller içerebileceğinden hamile kadınlar için önerilmez.
Araştırmalar ve bunun ortaya çıkardığı ve genelde doktorların yönlendirmesiyle istenen testler sonrasında vardığı sonuçlar, vücudumuzun ihtiyaç hissettiği vitaminlerin birçok hastalığın ilk önleyicileri olduğunu görebiliyoruz. Bazı vitaminleri genelde doğal yollardan bazı sebze, meyve, tahıl ve benzeri gıdalardan bilmeden alıyorduk. Şimdi ise bu durum doktorların kontrolündeki testlerde belirlediği hazır vitaminlerle karşılanıyor.
NOT: Bu makale sadece genel bilgi verme amacıyla yazılmıştır ve doktor tavsiyesi olarak ele alınmaması gerekir. Sağlığınızla ilgili herhangi bir endişeniz varsa, vitamın eksiklikleriniz için mutlaka bir doktora, uzmana veya eczacınıza danışın / Alıntıdır