İstanbul
Açık
12°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce

TEKNOLOJİDEN NE ANLIYORUZ?

YAYINLAMA:

Siz de Türk insanının teknoloji kullanımı açısından çağ atladığını düşünüyor musunuz? Başta cep telefonu olmak üzere internete bağlanabilen cihaz sayısında ülke olarak rekor kırıyoruz. Doğu ya da Batı fark etmeksizin bulunduğumuz bölgedeki her ülkeden daha fazla cep telefonu abonemiz, internet kullanıcımız da var. İnsanımız sosyal medyada paylaşım rekorları kırıyor. Doğal olarak çok bilinen, çok ziyaret edilen web siteleri de ziyaretçi rekoru kırıyor. Ünlülerimizin (veya sosyal medya ünlülerinin) paylaşımları dünya standartlarının üzerinde like alıyor. Bazı şarkıcılarımızın YouTube’a yükledikleri klipler, yine dünyaca bilinen isimlerin yeni kliplerinden daha hızlı milyonlarca seyredilmeye ulaşıyor. Dünyada 3G’den 4G’ye abone sayısı anlamında en hızlı geçen ülke olduk. Yani Türk insanı teknolojiyi seviyor ve kullanıyor.

Sadece tüketiyoruz

Farkındaysanız yukarıda saydığım örneklerin tamamı teknoloji şemsiyesi altında günlük yaşamın eğlenceliklerini anlatıyor. Aslına bakıldığında teknoloji ile ilgimiz ağırlıklı olarak sosyal medya üzerine kurulu. Yani daha çok “kim nereye gitmiş, ne yemiş, kiminle gitmiş ve ne demiş” üzerine kurulu bir teknoloji anlayışına sahibiz. Kısaca söylemek gerekirse teknolojinin sunduğu imkânları kullanarak zaman harcamak ve bunu yaparken de teknolojiyi asıl üreten şirketlere para kazandırmak konusunda gayet başarılıyız.

Son zamanların popüler kavramlarından “girişimcilik” sayesinde dünya devleriyle rekabet edebilecek yeni projeler hedeflense de şu ana kadar elle tutulur somut bir örnek ne yazık ki yok. Google ve Facebook Türkiye’deki online reklam pastasının büyük bir kısmını elde tutup parayı Amerika’ya transfer ediyor. Booking.com, Türk turizmine destek veriyormuş gibi görünüp pansiyondan dört yıldızlı otele kadar tüm işletmecilerden komisyon alıyor. Yüksek vergiler nedeniyle Türkiye’de 150 liraya satılan herhangi bir şeyi alibaba.com’da 25 liraya bulunca da haklı olarak siparişi Çin’e veriyoruz. Böylece Sivas’ın bir köyünde oturan ve çevresinde “gayet teknolojik” bir insan olarak bilinen internet kullanıcısı da parayı Çin’e kazandırmış oluyor.

Bu açıdan bakınca Çin’in Facebook’u yasaklaması veya Rusya’da Google yerine Yandex’in, Facebook yerine VK.com’un daha popüler olması kulağa hiç de mantıksız gelmiyor. Sorun şu ki interneti tüketmekle “yükümlü” milyonlarsa lokal çözümler (veya eğlencelikler) sunamadığınız sürece satılan her cep telefonu veya 3G aboneliğini 4.5G aboneliğine çeviren her faturalı hat sahibi, ülke dışından birilerinin para kazanmasına neden oluyor. Popüler bir kavram olarak “girişimcilik” ülke insanına pek bir şey sunamıyorken belki de Türk Telekom gibi dünya ölçeğinde şirketlerin bu işe el atması gerekiyor. Öyle ya bu teknoloji tüketiminden maddi olarak ilk ve en büyük zararı da Türk Telekom görüyor…

Yorumlar
Yorumlar yükleniyor...
Daha fazla yorum yükle...