Sezgisel yorumlar…
Sezgilerime göre Ay Yapım çok sağlam bir projeyle geliyor. Dizinin adı “Sonra Gözler Görür.” Hikmet Hükümenoğlu’nun aynı adlı romanından uyarlanıyor. Ece Yörenç yazıyor, yönetmen koltuğunda Bertan Başaran oturuyor. Başrolde Ezgi Sezgin adında bir gazeteci var. Yıllar sonra döndüğü memleketinde, geçmişten kalma bir cinayetin izine düşüyor. Ama iş sadece cinayetle bitmiyor. Kasabanın eski sırları, görmezden gelinen gerçekleri birer birer ortaya çıkıyor.
Dizi polisiyeye yakın ama sadece suç temalı da değil. Karakterlerin özel hayatları, geçmişe gömdükleri şeyler, kasabanın kendi içindeki dengeleri hikâyeye yön veriyor. Ezgi’nin dönüşüyle birlikte taşlar yerinden oynamaya başlıyor. Herkes bir şey biliyor ama kimse açık açık konuşmuyor. Dizi tam da bu suskunluk üstüne kurulu.
Uğur Aslan, Fırat Çelik, Başak Daşman, Vildan Atasever, Hakan Yılmaz ve Fatih Al gibi güçlü oyuncular dizide yer alıyor. Her biri oynadığı karaktere bürünen oyuncular. Dizi toplam 8 bölümden oluşacak. Çekimler Temmuz ayında başlıyor ve Eylül’e kadar sürecek. Çekim yeri Antalya. Yayın platformu ise Netflix.
‘’Sonra Gözler Görür’’ riskli bir hikaye, güzel bir çıkaracaklarına inanıyorum. Umarım hayal kırıklığı yaşamam!
Pera köyde!
Instagram’da gördüğümüz hayatların, gerçekle hiçbir ilgisi kalmadığını artık herkes biliyor. Kimse mutlu olduğu için gülmüyor, tatile keyfi yerinde diye gitmiyor. Herkes, başkaları görsün diye yaşıyor. Giyilen kıyafetler, yenen yemekler, gidilen mekanlar her şey ama her şey “hikâye” için. Gerçekte nasıl yaşadığımız değil, sosyal medyada nasıl göründüğümüz. İşte tam da bu sahte hayatlara dokunan bir dizi geliyor, “Pera.”
Adı Pera, ama dizi Pera da geçmiyor. Afra Saraçoğlu’nun canlandırdığı “Pera”, sosyal medyada çok takipçisi olan bir influencer. Herkes onun hayatını imrenerek izliyor. Ama yakından bakınca, o parlak görüntünün altında yalnızlık, yorgunluk ve kaçma isteği var. Pera; bir gün her şeyi bırakıp, bir köy evine yerleşiyor. İşte hikâye de tam bu noktada başlıyor.
Diğer başrol karakterimiz Furkan Andıç. Köyde tanıştığı “Adam” karakterini canlandırıyor. Nazlı Bulum ise “Emel” adında bir yogacıya hayat veriyor. İşin Aslı astarı; OGM Pictures’ın Disney Plus için çektiği bu dizi, güncel konusuyla dikkat çekecek gibi duruyor. Hikâye doğru şekilde işlenirse, “Pera” sezonun en çok konuşulan yapımlarından biri olabilir.
Biz de izleyelim!
Yapımcılar artık formülü çözdü. Yakışıklı adam, güzel kadın, yanına biraz aksiyon, biraz da öpüş koklaş… Oldu, bitti. Türkiye’de izlenir mi izlenmez mi, artık kimsenin pek umurunda değil. Projeler artık iç pazar için değil, Orta Doğu’da sevilsin diye planlanıyor. Tamam, para elbette önemli ama birazda sanat, unutulmaz karakterler, içerik be… İlk bakışta “Dehşet Bey” de tam bu mantığın ürünü gibi duruyor.
Barış Arduç bu kez bir suikastçıyı oynuyor. Karşısında Tuğba Büyüküstün var. Ne yalan söyleyeyim, Barış’ın sonunda partner değiştirmesine ayrıca sevindim. Hande Erçel’le bir dizi, bir film, araya bir reklam, iki gala böyle senelerce devam edecekler diye ödüm kopuyordu. Halbuki Barış yeteneksiz bir oyuncu değil ki sadece güzel bir kadının karşısında kas gösterip, öpüşüp dursun.
“Dehşet Bey” umarım yine sadece Orta Doğu garantili bir proje değildir de... Güçlü bir hikaye, iyi bir kurgu, oyunculuk falan da izleyebiliriz. Bu arada, filmin afişini de çok beğendim.
