Gelecekte kolaylıklar tatlım
İnsan denen canlıya.
Nasılsın, diyorsun,
Nasıl görünüyorum, diyor
Nasılsın, diyorsun
Nasıl olmam gerekiyor, diyor.
Nasılsın, diyorsun
Sizce nasılım, diyor
Bu liste doğru değil, daha doğrusu olmalı ve onu yapmalısın diyorsun, aradan doğruyu seç diyor.
Herkes kafayı yemiş.
Herkes kötü niyetli.
Kimse çalışmıyor.
Kimse çalışmak istemiyor
Yalan dolan almış başını gitmiş.
Çalış diyene kızıyor, işini yap diyene çok kızıyor, yalan söyleme bak yakaladım seni diyene daha fena fazla kızıyor.
Yapma diyemezsin.
Eh.
Herkes ne söylersen, ben şuna bir cevap yapıştırayım görsün gününü telaşında.
Manyak mısınız nesiniz yahu.
Kötü niyetli ve fesatsınız o kesin de, ama yanlış saat bile günde 1 defa doğruyu gösteriyor.
Bir belgesel geldi tesadüfen karşıma.
Robot üretiyorlar ve aslında bize laboratuvarlarını anlatıyorlar.
En güzel tarafı, içeriye girip robotları deneyebiliyorsunuz.
Yani robotlara erişme imkanı var.
Ah keşke insanları da deneme. imkanımız olsa.
İlk başta düz alanda hareket eden robotlar, sonra eklem bacaklı ve insan görünümünde, yapılan robotlara geçebiliyorsunuz.
Basamakları inen çıkanı mı ararsın, mutfak aleti kullananları mı, ararsın her şey var.
Şu anda, yaşlı bakımı yapabilecek robotları tasarlamaya çalışıyorlar.
Böyle bakınca aman ne şahane diyenler olabilir.
Ama ben bir taraftan ne kadar iyi derken diğer taraftan üzüldüm diyebilirim.
Robotlar bizden daha kıymetli hale gelecek, insanın kıymeti kaybolup gidecek.
Diğer taraftan robot arkadaşlarımız olacak ve içlerinde kötü niyetlisi hiç olmayacak.
Yani dümdüz soracaksın, dümdüz cevap verecek.
Nasılsın tatlım.
İyiyim teşekkür ederim tatlım.
Dertlerimizi paylaşabiliriz, kim bilir belki sırlarımızı söyleyebiliriz.
Asla, onlar başka robot kardeşleri ile paylaşmayacaktır.
Canım kek istiyor tatlım, dediğinde robot arkadaşın peki tatlım diyecek ve yapacak.
Belki de refakat eden, bize arkadaş olan robotumuz olacak.
Hadi, beni aşağıya iskeleye bırakıver tatlım.
Peki tatlım, sen yeter ki iste hemen bırakırım diyecek.
Ama unutmayın ki robotlar ne isterse o olacak.
Öyle ikiyüzlülük riyakarlık yok.
Ahahahaha.
Zamanla ceza kesecekler kim bilir.
Ve şöyle bir söylem girecek hayatımıza
Ahhh ahhhh,
Şu hayatta!
Bir robot kadar değerim yokmuş diyeceksiniz.
İnsanlığa sevgiler.
Funda'nın aklındakiler…
… Başladık yine ve yine fenalık geldi.
Her sene aynı şey ve insanlara bıkkınlık getirdi.
Bodrum'da lahmacun 2 bin 500 TL.
Ben Bodrum'dayım, orası neresi bilmiyorum ama, mesela bizim sitede lahmacun, taş fırında ve yönetici etleri özel olarak çektiriyor.
Mis gibi tertemiz.
Ve lahmacun 100 TL.
Haberler şöyle.
Bodrum’da, OPA Bodrum denen mekanın bir adisyonunu paylaşmışlar, 1 milyon 38 bin TL ödemişler.
Masa 24 kişilikmiş, masa 10 şişe şampanya açtırmış, 2 şişe tekila açtırmış, salatası, mezeleri, ara sıcağı ve en pahalı ana yemekler yenmiş.
Servis ücreti 111 bin TL ödemişler.
Ödeyene oh! olsun diyeceğim, bunların umuru değil.
Gitmeyin o zaman kardeşim.
Madem gittiniz, ödediğiniz hesabı neden paylaşıyorsunuz ki.
Amanınn.
Zenginin ödediği hesap, BIM alışveriş fişinin çenesini yoruyor.
Funda'nın aklındakiler…
... Veren el, alan elden pek kıymetlidir derler.
İyilik yapanlar daha sağlıklı bir ömür yaşayarak daha uzun yaşıyormuş…
Doktorlar diyor ki.
Pahalı ilaçlar, vitaminler, takviyeler ve antioksidanlar alacağınıza iyilik yapın.
Ve sıralamışlar:
Her gün 5 dakika iyilik yapın.
Her akşam seni kızdıran birini affedin.
Doğada daha fazla vakit geçirin.
Ayda bir gün gönüllülük projelerine katılın.
Sosyal medyada geçirdiğin zamanı sınırla ve arkadaşlarına ve ailene daha fazla vakit ayır.
Sahip olduğun maddi kazancın, bir bölümünü ihtiyacı olan birine verelim.
Hadi başlatalım arkadaşlarım.