Daha çok bekleriz
Mayıs ayında sete çıkan “Maestro” dizisinden hala bir tanıtım videosu gelmedi. Yayın tarihi de açıklanmadı. Yayınlanacağı kanalla ilgili çok şey konuşulsa da, siz hiçbirine inanmayın! Onunla ilgili de net bir bilgi hala yok. Ama oyuncu kadrosu ve hikâyesi öyle merak uyandırdı ki… Herkes dört gözle “Maestro”yu bekliyor.
Konu, psikolojik dram… Ama öyle iç bayıltan türden değil. Karakter çatışmalarına ve zihin oyunlarına dayalı ilginç bir hikaye.
Başrolde Uğur Yücel var. Dr. Münit Aziz’i oynuyor. Alışılmışın dışında bir psikiyatr… Hastalarıyla öyle yöntemler deniyor ki, seansları zamanla karanlık bir oyuna dönüşüyor.
Dizinin oyuncu kadrosunda Esra Bilgiç, Onur Seyit Yaran, Deniz Işın, Büşra Pekin, Şenay Gürler, Murat Kılıç, Suzan Kardeş, Cem Davran gibi güçlü ama alakasız, bir o kadar ilginç isimler de var… İşte bu da ayrı bi merak uyandırıyor.
Liste de Kaan Yıldırım da var... Onu en son bir polisiye dizide izlemiştim. Berbattı diyeceğim, çok ayıp olacak. Umarım bu işle hafızalarda daha iyi bir iz bırakır. Neyseeee; edindiğim bilgiye göre, “Maestro” 2026’dan önce vizyona girmeyecekmiş.
Masal Tadında Biyografiler!
Michael Jackson’ın hayatını konu alan biyografi bu yıl vizyona girecekti. Önce Nisan dediler, sonra Ekim. Şimdi de filmin 24 Nisan 2026’ya ertelendiğini duyurdular.
Bu sadece bir tarih kayması değil. Filmin son bölümlerinde Michael’ın 1993’teki cinsel istismar iddialarına yer veriliyor. Bu sahneler yasal açıdan sorun yaratmış. Üstelik aileyle yıllar önce yapılmış bir anlaşma da devreye girmiş. Bazı sahneler yeniden yazılmış, bazıları da tekrar çekilmiş. Film uzadıkça uzamış.
Süre üç buçuk saat olunca, bu kez de “iki film olsun” demişler. İlki 2026’da vizyona girecek. İkinci bölüm 2027’de vizyona girerse şanslıyız.
Michael’ı kendi yeğeni Jaafar Jackson canlandırıyor. Fiziksel olarak çok benziyor. Filmin kadrosu güçlü. Ama benim asıl merak ettiğim, Michael Jackson’ın nasıl anlatılacağı…
Çünkü artık sahne ışıkları değil, arka planı görmek istiyorum. Bu bir film değil, biyografi! Biyografi demek, gerçeği olduğu gibi anlatmak demek. Araştırılmış, tartılmış, her yönüyle ele alınmış bir hikâye demek. İyisiyle kötüsüyle, ne çıktıysa onu ortaya koyacaksın. Bunun için de yapımcının elini taşın altına koyması şart. Ama herkes hâlâ risksiz alanda… Sonra da karşımıza biyografi değil, Mickey Mouse tadında işler çıkıyor. Madem bu kadar bekledik, o zaman bize gerçekten Michael Jackson’ın hayatını anlatın. Çünkü artık masal değil, hakikat istiyoruz.
Ateş ve Kül
Nihayet beklediğim haber geldi. “Avatar: Fire and Ash”ın ilk fragman yayınlandı ve ben birçok kez izledim. O büyülü dünyaya yeniden, yeniden girdim.
Ama bu sefer işler değişmiş. Mavi tonlar gitmiş, yerine ateşin kızılı ve külün grisi gelmiş. Renkler koyulaşmış, hava kararmış. Artık Pandora sadece güzel değil, tehlikeli de.
Yeni bir kabile giriyor devreye. Daha önce hiç görmediğimiz bir topluluk. Karanlık bir dünyadan çıkmış gibiler. Fragmanda onların sahneleri insanın içini ürpertiyor. Bu kez sadece hayran kalmadım, biraz da gerildim.
Filmdeki o tanıdık yüzler yine karşımızda. Ama artık her şey daha ağır. Aile içinde yaşanan kayıplar var, savaşın yaraları var.
O kısacık fragman bile bir görsel şölendi. Çünkü bu evrenin arkasında yine ustaların ustası James Cameron var. 19 Aralık’ta benim nerede olacağım belli…
