Muhsin Bulutgöçer (1940 – 2025)
“Her canlı ölümü tadacaktır ve sonunda huzurumuza geleceksiniz.” Ankebût 57.ayet
“Ölüm güzel şey perde ardından haber
Hiç güzel olmasaydı ölür müydü peygamber” Necip Fazıl Kısakürek
"Ölüm bize ne uzak, bize ne yakın ölüm
Ölümsüzlüğü tattık, bize ne yapsın ölüm." Erdem Bayazıt
Bir insanın hikâyesi olmalıydı. Şairdi, yazardı, hatipti, dertliydi, hoş sohbetti. Muhsin Bulutgöçer Hoca’nın kıraati sade idi. Mahmut Hali'l-Husari tavrında okurdu. Mütebbesim bir çehreye sahipti Hocamız. Mücadelenin en zor olduğu dönemlerde görev yaptı, arkasında hoş bir sadâ bıraktı. Adana-Seyhan Tahtalı Camii kürsüsünde 25 yıl Cami cemaatinin bilinçlenmesi için gayret etti ve imametlik yaptı. Türkiye’mizin ve İslam âleminin içinden geçtiği zor dönemlerde bir çıkış yolu aramayı sürdürdü. Kendisini ve konuşmalarını takip eden bir cemaati vardı. Uzaktan ve yakından takip edenler ve Adana esnafı özellikle Cuma konuşmalarını ve hutbelerini dinlemeye gelirlerdi. Cuma hutbelerini çoğaltarak elden ele yayar, “Cuma gününü iple çeker, Hutbesini can kulağıyla dinlerdik.”. 85 yıllık bir ömürde dini ve hayri hizmetlere öncülük yapmıştır. Adana’nın manevi dokusunda elbette pay sahibidir.
Ömrünü Mümince yaşamaya ve davete adamış olan Muhsin Bulutgöçer Hocamız da dünya yükünü tamamlayarak dar-ı bekaya intikal etmiştir. Adana Tahtalı Camii'nde Resulü Kibriya Efendimizin makamının, mihrabın, minberin ve kürsünün hakkını veren bir büyüğümüzdü. Ruhu şâd makamı âlî, mekânı cennet olsun. 1980 İhtilali ve 28 Şubat günlerinde irticalî hutbe irad eder İslam'ın evlatlarına kürsüden hep hakikat ve diriliş çağrısı yapardı. Soruşturmalar geçirdi, başı derde girdi asla susmadı, susturulamadı. “Gayret bizden tevfik Allah’tandır” derdi. Onurlu bir müminin duruşu neyi gerektiriyorsa öyle yaşadı, öyle tavır koydu, öyle örnek oldu ve öyle hayatını tamamladı. Yabancılaşmayı ve köle olmayı reddetti. Batıcılara benzemeyi, yaşamayı, giyinmeyi küfür gördü. Ömer hiddetiyle hiddetli, Osman şefkatiyle mütebessimdi.
Çocukluk yıllarından bu yana şiirler yazdığını bir söyleşide ifade eden Bulutgöçer Hocaefendi; “Şiir yazmaya çobanlık yaptığım dönemlerde başladım. O dönemlerde Necip Fazıl Kısakürek, Karacaoğlan ve Dadaloğlu gibi şairleri okuduğum için şiir merakım başladı. O gün bu gündür şiir yazıyorum, ancak bir türlü kitap çıkarmak mümkün olmadı. Kitap çıkarmadığım için şiirlerim bir bir yok olup gidiyor. Arkadaşlar bunun önüne geçmek için "Yalan Dünya", "Anne" ve "Lale" adlı şiirlerimi el broşürü şeklinde bastırmışlar. Bunları gördükten sonra şiir kitabı çıkarmaya karar verdim. Yoksa yıllarca emek verdiğim şiirlerim yok olup gidecek. Yazdığım yaklaşık 250 şiirimi bir kitapta toplayacağım ve gelirini imam Hatip Lisesi öğrencilerine bağışlayacağım.” Hayatta, “acı çekmeyen ve âşık olmayan kişinin şiir yazamayacağını söyleyen Bulutgöçer, "Şiirlerimde anne sevgisi, ilahi aşk ve doğa gibi konuları işliyorum. Vatan sevgisi ve din gayreti olmayan şiir, ideal bir şiir değildir. Genç şairler konuşuyor gibi şiir yazıyorlar. Bu nedenle o şiirlerin düz yazıdan bir farkı kalmıyor. Bir insanda aşk yoksa onda hayat yoktur. Aşk, sevginin damıtılmış halidir" dediği kayıtlarda rastlanıyor. Muhsin Bulutgöçer’de Antakya’da Habib-i Neccar camiinde Numan Esmerligil’in yetiştirdiği yüzlerce talebelerinden biridir.
Tıpkı Adana Zincirli Camii İmam’ı Ahmet Garip Hocaefendi gibi. Aşağıda okuyacağınız bilgiler; “Ahmet Garip Hoca (Zincirli Cami Medresesi) isimli eserin 175.sayfasında Nizamettin Duran ile birlikte kaleme aldığımız makaleden aynıyla aktarıyorum:
“Alınan bilgiye göre, Numan Hoca’nın yetiştirdiği öğrencilerin sayılamayacak kadar çok olduğu anlaşılmaktadır. Ama bilinen bir hakikat vardır ki, o dönemde, Numan hocada okumayan, ondan rahle-i tedrisatta bulunmayan birinin, imam ve müezzin olması imkânsız gibiydi. Bugün ilmiyle maruf nice hocalar onun öğrencisi olarak yetişmiş ve onun eseri olarak bu millete bu vatanın hizmetine sunulmuştur. Numan Esmerligil Hoca Hataylıdır. Son dönemin Osmanlı Bakiyesi münevverlerinden biridir, Kıraat âlimidir. Güneyin-Hatay’ın Aşere-Takrip Hocalarındandır. (Ahmet Garip ve Muhsin Bulutgöçer, Numan Esmerligil Hoca’nın talebelerindendir.) Numan Esmerligil Hoca’nın yetiştirdiği öğrenciler arasında, tespit edebildiğimiz, ulaşabildiğimiz şunlardır; Hacı Şemseddin Işık, tam anlamıyla talebeliğini yapmamış olsa da onun yanında bulunmuş ve istifade etmiştir, denilebilir. Merhum Dr. Emin Işık, Hacı Şemsettin Işık Hoca’nın oğlu, İstanbul İlahiyat Fakültesi Eski Öğretim Üyelerinden (D. 1936-Hatay Tepehan (Ermence) Köyü – (Ö.1 Ağustos 2019, İstanbul) Merhum Durdu Parlak, Antakya Kantara Camii eski imamlarındandır (D.1933, Ö.06.02.2016).

Tarsuslu Ahmet Garip, (D.1928-Ö.1989) Adana Buruk mezarlığında medfundur. Kütahyalı Selim Demirli, İbrahim Deliveli, Dursun Yüzgeç ve Adana’lı Muhsin Bulutgöçer (D. 1940-V. 2025-Karaisalı, Kırıklı köyü). Muhsin Bulutgöçer Hocadan aldığımız bilgiye göre Adana’dan, Numan Hocaefendi’den 1950-1956 yılları arasında okuyan talebelerin isimleri şöyledir; merhum Muhittin Taş Hoca, Adana Ulu Camii İmam Hatipliğinden emeklidir. Kılıçlı köyünden Hafız Ali, Baklalı köyünden Hafız İsmet Coşkun, Hafız Mehmet Ali Gürbüz, Hafız Halil Gürbüz (iki kardeş) ve Ceyhanlı Hafız Ahmet (berber)” dir. Numan Hocaefendi, Kur’ân tilaveti üzerine ihtisas yapmış, ilim ve irfan sahibi bir okuyucu ve kıraat Âlimiydi. Arapça ilminden çok, hocanın ihtisas alanı Kur’ân-ı Kerîm kıraati üzerineydi, Ulumü’l-Kur’ân’dı. Özellikle, bugün İslam âleminin çoğunluğunun Asım Kıraati ve Rivayeti Hafs okuduğu düşünüldüğünde Numan Hoca’nın, Kur’ân’ın ve Kur’ân tilavetinin sonraki nesle aktarılması konusunda çok büyük emeği bulunmaktadır. Numan Efendi, bu konuda üstattır; Fem-i muhsin’dir, yani kıraat uzmanıdır, örnek bir hocadır. Kendisini Kur’ân hizmetine vakfetmiştir adeta. Sabah namazında başlayıp-yatsı namazına kadar, Ulu Camii ve Habib-i Neccar Camilerinde, talebeleriyle geçen bereketli bir ömürden bahsediyoruz.
Muhsin Bulutgöçer hocamızı, İslam Dininin öğrenilmesine, yayılmasına katkılarda bulunmuş, ismi geçen, geçmeyen tüm büyüklerimizi rahmetle yâd ediyoruz. Makamları âlî, mekânları cennet, yoldaşları Resulullah Efendimiz (sav) olsun. 03 Ağustos 2025 Pazar günü Baklalı köyünde kılınan cenaze namazının ardından son yolculuğuna duâlarla uğurlandı, Baklalı köyü kabristanlığına defnedildi. Ruhları şad olsun.
www.recepgarip.com