Yanlış anne!
ATV’nin yeni dizisi “Aynadaki Yabancı” yakında başlıyor. Yapımcı MF Yapım, yönetmen Eda Teksöz. Senaryo ekibi; Pelin Gülcan, Lara Bulut Tecim ve Batuhan Özbay. Başrolde Simay Barlas ve Onur Tuna var. Kadroda ayrıca Kerem Arslanoğlu ve Nazlı Senem Ünal da yer alıyor.

Dizide Azra adında bir kadın var. Çocuğundan koparılmış. Ve onu geri almak için savaşmaya karar veriyor. Yani tam bir “annelik mücadelesi” hikâyesi. Slogan da zaten bunu açık açık söylüyor… “Bir kadın çocuğu için nelerden vazgeçer?”
İşte ben; tam da bu noktada durup, düşündüm... Çünkü Azra’yı Simay Barlas canlandırıyor. Ve bana sorarsanız, bu pek de doğru bir seçim gibi görünmüyor.
Simay yetenekli olabilir ama bu rol başka şeyler istiyor. Yüzde yaşanmışlık, gözlerde yorgunluk, hayatın yıprattığı bir kadın istiyor. Simay’ın ekran görüntüsü ise gençlik dizilerinden fırlamış gibi. Simay’ı Azra gibi bir kadını oynarken hayal etsenize… Hiç gerçekçi değil. Ben Simay’a baktığımda o duyguyu alabileceğimi hiç sanmıyorum. İşin Aslı astarı; dizi “tutmaz” demem için çok erken, ama bir hayli zorlanacağı kesin.
TAT KATANLAR…

İtiraf etmeliyim; bu sezonun beni en heyecanlandıran işi… “Kıskanmak!” Oyuncu kadrosu muazzam. Özgü Namal, Mehmet Günsür, Selahattin Paşalı, Hafsanur Sancaktutan… Yıllardır her projede ayrı ayrı övdüğüm isimlerin hepsi bir arada. Hepsi oyunculuklarına hayran olduğum, yer aldıkları projelere kendi tatlarını katan isimler.
Üstelik konu da sıradan bir hikâye değil. Nahid Sırrı Örik’in aynı adlı romanından uyarlanıyor. Yani dizinin arkasında klasikleşmiş bir edebi eser var. Ve kitapta her karakterlerin ayrı bir derinliği var. Her birinin acısı, bastırdığı duygular, iç çatışmaları çok güçlü. Seniha, Halit, Mükerrem… Hepsinin hikâyesi tek başına bile izlenir.
Benim bu diziyle ilgili tek endişem, diyaloglar! Oyuncular çok iyi, ama doğru cümleler ağızlarından dökülmeli. Sığ, sıradan, anlamsız diyaloglarla bu işi mahveder. Ve umarım senaristler, romanın ruhunu bozmadan, bu kadroya yakışan diyaloglar yazar.
Açık açık söylemeliyim… Bu kadroyla, bu hikâyeyle bu iş tutmazsa… Yuh olsun bize.
YENİDEN EŞLEŞENLER…
Bazı oyuncu eşleşmeleri vardır, aradan yıllar geçse de unutulmaz. “İlk ve Son” dizisinde o uyumu yakalamıştık. Şimdi aynı eşleşme “Sakıncalı”da karşımıza çıkıyor. Özge Özpirinçci ve Salih Bademci yeniden bir arada!

Bu kez hikâyenin tam merkezinde bir anne var. Süreyya. Çocuğu elinden alınmış, hayatı altüst olmuş. Ama bu kez, salya sümük ağlayan bir anne izlemeyeceğiz... Mücadele eden, yenilgiyi kabul etmeyen, kaderinin üstüne yürüyen bir kadın izleyeceğiz. Ve Özge Özpirinçci de bu rol için en doğru isimlerden biri.
Salih Bademci’nin oyunculuğu zaten tartışılmaz. Kimi oynasa içinden geçiyor. Bu dizide de işini layığıyla yapar, o konuda içim rahat.
“Sakıncalı” klasik bir dram gibi görünse de, altından bambaşka şeyler çıkacak. İçinde bir dolu hesaplaşma olacak. Sistemle, çevreyle, geçmişle, hatta vicdanla.
Riskli bir iş… Fakat doğru yerden hikayeyi ele alırlarsa çok ses getirir. Konusu cesur, kadrosu sağlam. “Sakıncalı” ezber bozan bir kadın, anne hikâyesi olacak gibi duruyor.