İstanbul
Açık
15°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce

Utanmazlığın sarı bez anlatımı

YAYINLAMA: | GÜNCELLEME:

İki adam karşılıklı konuşuyor ve sosyal medya için video çekiyorlar.

Eğitimli oldukları belli.

Eğitimin kıçlarını kaldırdığı çok belli.

Ego tavan.

Birincisi diğerine diyor ki!

Fakirliğin üç göstergesi nedir.

Diğeri geğire geğire, anlatıyor, 1.si mutfaktaki çamaşır makinası ve devam ediyor fakirlere ev satan müteahhit kafası ne imişi anlatıyorlar.

İkincisi, mutfaktaki sarı bez, işte bataryanın üstüne asılır, kurusun diye, kurur u şeklinde şekli alır falan..

ahahahahaha... 

Ya üçüncüsü diyor, o da ortada görünen bacalar, davlumbazlar falan diyor.

İkisinin saçının önleri açılmış, zengin hali, tuzu kuru hali, anlaşılır olsun diye, bacak bacak üstüne atmışlar. 

Dizi ağzına girecek bacak bacak üstüne atma şekli var o hal.

Genel olarak üstten bakan, üstten bakışının ne rezil bir şey olduğunu bilmeyen, üstelik anlaşılsın diye, çaba gösteren insanlar var.

Genel olarak bu adamlar fakir ailelerden değil, vasat ailelerden çıkıyor.

Fakir ailelerin çocukları, kolejler falan bunların aldığı paralı eğitimi alamıyor.

İsimli markalı bilmem üniversitelerde eğitim alamıyorlar 

Fakir aile çocuklarında yırtma telaşı falan başlıyor, ekmek parası kazanma falan, ha gayret çabalamaya başlıyorlar.

Ve fakir çocuklar, para kazanıp ailelerine bakma derdine düşüyorlar.

Vasat aileler, genel olarak ortalama eğitimli, kısadan erken meslek sahibi olmuşlar, hayata hemen uyanmışlar.

Onların çocuklarının ve kendilerinin yırtma telaşı farklı.

Kızlar için ayrı, erkekler için ayrı.

Vasat aileler, kendi okuyamadığı okullar alamadığı eğitimler, üniversiteler, masterler falan bunun peşine düşüyor.

Analar ayrı, babalar ayrı, övüne övüne etrafta anlatacak insanlar bakıyorlar.

Kimi yakalarsa anlatıyorlar.

Eh çocukları, dönüp dolaşıp kendi ülkesine geldiği zaman.

Kendi ailesine, anasına, babasına hatta dedesine ve anneannesine falan bakmıyor.

Aynaya da hiç bakmıyor.

Onlara benzemiyor zaten.

Egolanıyor.

Kendini şahane bir şey sanıyor.

Çirkin ama, kendini güzel sanıyor.

Çirkin ama, kendini yakışıklı sanıyor. 

Sanıyor da sanıyor.

Fakir ailelerin sarı bezlerinin peşine düşüyor, başlıyorlar alay etmeye.

Bunu da, sosyal medyada yayınlıyorlar.

Sanki kendi evinin mutfağında annesinin sarı bezi yok, yoksa ne renk var.

İnanılmaz değil mi?

Ülkem ortalamasının tamamına yakın aileleri, alay ede ede evlerinin ve mutfaklarının tanımından yola çıkarak fakirlik tanımı yapıyorlar.

O zaman, sen çalış çabala ülkeni kalkındır, bacaları gömelim, çamaşır makineleri mutfaktan alalım öyle değil mi?

Ayrıca mutfakta çamaşır makinesinin ne sakıncası var anlayamadım.

Ne yapmak istiyorsunuz bilemem.

Çok antipatik görünüyorsunuz bu net.

İnsanları aşağılamak çok utanmazca bu da net.

Benim gözümde.

Ekmeğin gramajından çalanlardan hiç farkınız yok.

Anlattıklarınız birçok insanın canını sıktı mutlaka.

Sizin don renginiz nedir acaba, sarı gibi geldi bana.

Neyse.

Don rengi sormak ayıp değil mi?

Sizin gibi hiç kimse kusura bakmasın.

Siz de olmayan terbiyeyi kendimde arayacak değilim.

Funda'nın aklındakiler…

...Yukarıdaki yazımı okudunuz değil mi?

Öyle ise, eğitim, parası var halleri, tuzu kuru olma hali nedir anladık.

Sarı bez meselesinden, egoludan fakirliğe aşağılama nedir anladık.

Bazı insanların, parası, serveti ve varlığı ve şöhreti ölçülemeyecek derecede büyür.

Tıpkı Kıvanç Tatlıtuğ gibi.

Adamın hayatına bakın, tek satır antipatik ve tek cümle üstten bakış açıklaması var mı, arayın bakın bulabilecek misiniz?

Şimdi, denize dalmış balık adam gibi her gün kaybolan arkadaşını arıyor.

Arkadaşının akıbetini arıyor.

Umarım bulursun.

İnşallah bulursun.

Adam olmak, merhametli olmak, vicdanlı olmak, böyle bir şey işte.

Kıvanç'a bakınca, adamlık hali, babalık hali, eşlik hali ve yuvasının güveni hali var değil mi?

Paşa adam.

Çok yaşa ve hep mutlu yaşa.

Yorumlar
Yorumlar yükleniyor...
Daha fazla yorum yükle...