İstanbul
Açık
12°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce

Aile; kalbin ve bilimin kesiştiği yolculuk

YAYINLAMA: | GÜNCELLEME:

Aile, hepimizin hayatındaki ilk aynadır. İnsanın gelişiminin ilk okuludur. Çocuk, dünyaya gözlerini açtığı andan itibaren anne ve babasının yüzünde kendi varlığının yansımasını görür. Psikoloji bize şunu söyler: Sağlıklı bir bireyin temelinde güvenli bir bağlanma ve koşulsuz kabul vardır. Bu bağın temeli de ailede atılır. Aile, bireyin psikososyal gelişiminde en temel bağlamı oluşturur. Gelişim psikolojisi araştırmaları, çocuğun erken dönemde kurduğu ebeveyn ilişkilerinin hem kişilik yapılanmasını hem de yaşam boyu sürecek sosyal uyumunu belirlediğini ortaya koymaktadır.

BİZDEN EN ÇOK NEYİ BEKLER?

Bugün teknolojinin, hızlı yaşamın ve toplumsal baskıların arasında anne-baba olmak hiç olmadığı kadar zor. O zaman bir düşünelim. Gün sonunda çocuğumuz bizden en çok neyi bekler? Uzun nasihatler mi? Büyük ödüller mi? Hayır. Onun istediği şey, göz göze gelmek, dinlendiğini hissetmek, kucaklanmak… Çocuk için güven duygusunun en büyük kaynağı, anne ve babasının yanında olduğuna dair sarsılmaz inançtır. Çocuğunuzun gözlerinin içine şefkatle bakın, en saçma sorularını bile ciddiye alarak cevaplayın, hayal kurmasını doğrularla bölmeyin. Onu çizdiği resimde ki ağaçlar mor, gökyüzü yeşilse bırakın öyle kalsın. Daima açık bir iletişim kurun. Duygularınızı ifade edin, bastırmayın ki o da duygularını tanısın. Başarı gibi herhangi bir koşula bağlamadan sevin, olduğu insanı kucaklayarak her yönü ile kabul edin. Mukayese etmeyin. Kendini özgün ve özgürce ifade etmesine izin verin. Sorumluluk verin. Kararlarını küçümsemeyin. Yaşıtları ile etrafında siz olmadan sosyalleşmesine izin verin. Ona güvenin. Çocuklarınızın dert ortağınız olmadığını unutmayın. Özellikle eşinizle tartışmalarınızda ondan taraf olmasını beklemeyin. Eşinizi çocuğunuza kötülemeyin. Unutmayın ki yaptıklarınız veya yapmadıklarınız evladınızın psikolojik yatırımıdır. Çünkü çocuklar değerlilik duygusunu anneden, yeterlilik duygusunu babadan alırlar.

“DEMOKRATİK EBEVEYNLİK”

Anne-baba olmak, yalnızca bakım sağlamak değil; aynı zamanda çocuğun duygusal ihtiyaçlarını fark edebilmek, sınır koyarken aynı zamanda koşulsuz kabul gösterebilmek anlamına gelir. Psikoloji literatürü, “otoriter” ya da “ihmalkâr” ebeveynlik tutumlarının çocukta kaygı, düşük benlik saygısı ve davranış sorunlarına yol açabileceğini göstermektedir. Buna karşın “demokratik ebeveynlik”, hem sınır koymayı hem de çocuğu bir birey olarak değerli görmeyi içerdiği için psikolojik açıdan en sağlıklı model olarak kabul edilmektedir. Çocuğu bir birey olarak ciddiye almak, ama ona rehberlik etmeyi de ihmal etmemek. Mesele sevgiyle sınır arasında bir denge kurmaktır. Çünkü bir çocuğun gelecekte nasıl bir yetişkin olacağı, büyük ölçüde anne ve babasıyla kurduğu ilişkiye bağlıdır.

“KARŞILIKLI ÖĞRENMENİN VE DÖNÜŞÜMÜN MERKEZİ”

Ebeveyn olmak, kitaplardan öğrenilen bir bilgi değil; yaşarken, hata yaparken ve en çok da çocuklarımızdan öğrenerek ilerleyen bir yolculuk. Hepimiz isteriz ki çocuklarımız mutlu, özgüvenli, güçlü bireyler olsun. Aslında sorsalar hiç düşünmeden onlar için canımızı veririz. Ama çoğu zaman hayatın telaşında o şefkat dolu sevgiyi vermeyi unuturuz. Sonuç olarak, anne-baba olmak psikoloji biliminin perspektifinden bakıldığında bir süreçtir. Bu süreçte ebeveynler yalnızca çocuklarını büyütmez; aynı zamanda kendi psikolojik esnekliklerini, empati kapasitelerini ve duygusal zekâlarını da geliştirirler. Yani kendi ruhsal yolculuğumuz dur. Aile, bu anlamda, hem çocuğun hem de yetişkinin ruhsal gelişiminde karşılıklı öğrenmenin ve dönüşümün merkezidir.

Sonuç mu? Aile, sadece çocuk için değil, anne-baba için de bir okuldur. Psikoloji bunun kurallarını anlatır, ama yolun asıl rehberi kalptir.

Yorumlar
Yorumlar yükleniyor...
Daha fazla yorum yükle...