İstanbul
Açık
12°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce

Sâyebân-ı Asr

YAYINLAMA: | GÜNCELLEME:

Vakit vakt-i Asr içinde bir asr vakti. Kıyamete bir vakitten az bir süre kala, zaman “Asra yemin olsun ki, insan ziyandadır“ âyetini okuyor. 

Ziyandadır insan, zira en çok ziyan ettiği de kendisine verilen en kıymetli şey olan ömür sermayesi. Bir buz parçası gibi eriyor sür’atle gidiyor, mâni olamıyorsun. Alınan her nefes ömürden bir parça alıp götürüyor. Bu kıymetli sermaye, küçük bir çocuğun mücevherlerini renkli bilyelerle değiştirmesi gibi oyun ve oyalanma ile hebâ ediliyor. 

Yüce Rabb’imiz Asr Sûresi’nde “Asra yemin olsun ki, insan ziyandadır. Bundan ancak iman edenler, salih amel işleyenler ve birbirlerine Hakk’ı ve sabrı tavsiye edenler müstesna” buyurarak Allah için kullanılmayan ömrün insanı hüsrana uğratacağını ve bu hasarete mâni olmanın da formüllerini vererek seri-üs seyr olan bu zamanın insanına hikmetli bir şekilde öğretiyor ki, insanın en büyük vazifesi imanını kurtarmak ve başkalarının da imanının kurtulmasına vesile olmaktır.

Kalbini iman nuruyla dolduran insan salih amellerle bu imanını kavileştirdiğinde ,etrafını da Hakkı ve sabrı tavsiye ederek nurlandıracak. Aczini ve fakrını idrak ederek kulluğunu yapacak, aynı zamanda şefkat ve tefekkürüyle gittiği her yere bir yağmur gibi rahmet götürüp çiçeklendirecektir. İmam Şâfii (ra) başka hiçbir sûre inmeseydi bu Asr Sûresi bize yeterdi. Bu, Kur’an’ın bütün ilimlerini içeriyor” buyuruyor.

 Sahabe Efendilerimiz de âdeta vasiyetleşir gibi her karşılaştıklarında bu sûreyi okur, birbirlerine Selâm vermeden de ayrılmazlardı. Nasibine bu asırda yaşamak düşen zamane insanı Asr Sûresi’nin mânâsını yaşamaya ve bu dehşetli zamanda onun gölgesine sığınmaya ne kadar da muhtaç. 

Bütün menfi cümleler yan yana getirildiğinde ancak tavsif edilebilebilecek bu zamanda, salihlerle beraber olabileceğimiz sığınabileceğimiz bir Gâr-ı Hira, bir Sefine-i Nuh bularak ancak kurtulabiliriz. Işığın kıymeti karanlıkta anlaşılabildiği gibi imanımız ve yaptığımız küçücük ameller nura dönüşerek büyük kıymet kazanacak ve etrafı ışıklandıracaktır. 

Eda edilen namazlar ve iki namaz arasında yapılan mübah ameller sünnet-i seniyye dairesinde, güzel bir niyetle ibadete dönüşerek bâki olacak ve ömür sermayesi ziyan olmayacaktır. Vakit Asr vakti. Güneşin gurûb etmesine yakın, her şeyin fâni olduğunu ve bundan elem çeken insanın Bâki olan Allah’ın huzuruna gidip teselli bulma ve verdiği nimetlerine olan şükrünü eda etme vakti. Vakit maddi ve manevi açlık çeken tüm insanların, Gazze’de ve tüm yeryüzünde zulüm altında inleyen mü’minlerin kurtuluşu için secdeye kapanma vakti, tevbe vakti. 

Vakit sâyebân-ı Asr ‘da huzur bulma vakti. 

Vakit, duâ vakti: Allah’ım! 

Kullarına Seni nasıl tanıyacaklarını ve Sana nasıl kulluk edeceklerini öğretmek ve isimlerinin hazinelerini tarif etmek üzere kâinat kitabının âyetlerinin tercümanı ve kulluğuyla senin Cemal-i Rububiyetine bir ayna olarak gönderdiğin Zâta, O’nun bütün âl ve ashabına salât ve Selam et. Bize ve erkek, kadın bütün müminlere merhamet et. Âmin! 

Rahmetinle Ey merhamet edenlerin en merhametlisi! (Sözler, Salâvat Meâli)

Yorumlar
Yorumlar yükleniyor...
Daha fazla yorum yükle...