Kuzeyi anlat…
TRT’de başlayacak olan “Taşacak Bu Deniz”, fragmanıyla bile bana Karadeniz havasını getirdi. Görsel anlamda Karadeniz’in doğasını muazzam kullanacak gibi görünüyor. Zaten o denizin dalgası, dağın sisi, yaylanın kırk yeşilini yansıtmayacak işi neden orada çekerler hiç anlamam.

Başrollerde Ulaş Tuna Astepe ve Deniz Baysal var. İkisinin de oyunculuklarını çok beğenirim. Onlara Burak Yörük, Yeşim Ceren Bozoğlu, Hakan Salınmış, Erdem Şanlı, Onur Dilber, Burcu Cavrar, Ali Öner gibi güçlü bir ekip eşlik ediyor. Yönetmen koltuğunda Çağrı Bayrak, senaryoda ise Ayşe Ferda Eryılmaz ile Nehir Erdem var. Yapım OGM Pictures imzalı. Dizinin çekimleri Trabzon’da sürüyor. Yayın günü netleşmese de Ekim ayında TRT 1 ekranına geleceği açıklandı.
Umarım bu dizi klişelere düşmeden ilerler... “Karadeniz insanı deli doludur” deyip işin kolayına kaçmasın. Lehçeyi, espriyi tadında versin ama asıl hikâyeyi Karadeniz’in doğası ve insanının derinliği üzerinden anlatsın. Eğer bunu başarırsa “Taşacak Bu Deniz” sadece bir Karadeniz dizisi değil, izleyiciyi içine çeken bambaşka bir proje olabilir.
ALTINOK YAYDAN ÇIKTI!
Giray Altınok’un işlerini uzun zamandır takip ediyorum, ama itiraf edeyim özellikle “Var Bunlar” ve “Prens”ten sonra benim için ayrı bir yere oturdu. “Var Bunlar” TOD’da üçüncü sezonunu bitirmek üzere ve gayet iyi gidiyor. Her hafta kaçırmadan izliyorum.

Şimdi Altınok’un bir diğer projesi “Karşılaşmalar” ikinci sezonuyla Exxen’de geri döndü. 19 Eylül Cuma günü başlayan yeni sezon, haftalık yayın akışıyla yayınlanıyor. İlk sezonun üzerine koyarak gelen bir iş olmuş. İşin Aslı astarı; Giray Arap atı gibi sonradan açıldı. Başta çok ses getirmedi, yurdum insanı Giray’a yavaş yavaş alıştı ve sonra… “Alamam” dediği ödülleri aldı. Hayalinde olmayan izleyici kitlesi ulaştı. Projeleri tahminlerinin ötesinde reytingler aldı. Sosyal medyada da her bölüm sonrası replikleri dönüp dolaşıyor, göndermeler yapılıyor, fan kitlesi genişliyor. Bu da gösteriyor ki, “Karşılaşmalar” sadece ekranda bir dizi olarak kalmadı, izleyicinin günlük hayatına sızdı.
İkinci sezonda da yine o tesadüfleri, gündelik anların absürtlüğünü tiye alan bir anlatım var. Konuk oyuncuların da desteğiyle dizi haftadan haftaya daha çok konuşulacağa benziyor. Giray Altınok’un gözlemlerini mizahla harmanlayan işlerini izlemek, benim için artık vazgeçilmez bir alışkanlık oldu.
BABALAR BAŞKADIR!
Ekranda anne hikâyeleri tutar ama baba hikâyeleri yıkar geçer. “Süper Baba”, “Babam ve Oğlum”, “Baba Evi”, Haluk Bilginer’in “Baba” dizisi... İsimlerini yazarken bile içim tuhaf oluyor. Şimdi onlara bir yenisi geliyor, “Al Beni Baba”.

Erkan Petekkaya’yı uzun zamandır görmüyorduk, hasret bitiyor. Yanında Ayça Ayşin Turan var. İkisini aynı projede görmek bence çok hoş bir fikir… Üstüne Ayça Bingöl de eklenince ortaya sağlam bir kadro çıkmış.
Film gerçek bir hikâyeden yola çıkıyor. Yönetmen Ahmet Topuz, yapımcı Kemalhan Balçık, senaryo Mustafa ve Sinem Uslu. İstanbul’dan sonra, filmin çekimleri Çorum’da hala devam ediyor.
Hikâye baba-kız hattında dönüyor. Nazlı, yani Ayça Ayşin Turan evden ayrılıyor… Baba Savaş, yani Erkan Petekkaya gizli bir mesajla “al beni baba” çağrısını alıyor.ve olaylar başlıyor… Anne Gülderen’i de Ayça Bingöl oynuyor.
Petekkaya ve Bingöl’ü yıllar önce “Öyle Bir Geçer Zaman Ki”de izlemiştik. Şimdi Ayça Ayşin Turan’la aynı filmde bir araya gelmeleri bence zekice bir seçim. Ben bu işi merakla bekliyorum.