Mahathir’den asrın hesaplaşması: Gazze vicdanı, Çin gücü ve ‘Biten’ Amerikan rüyası
100 yıl. Dile kolay, koskoca bir asır. Malezya'nın 'Dr. M'si, yani eski Başbakan Mahathir Muhammed, yüz yaşına bastı ve anlaşılan o ki, beynini 'sürekli çalıştırma' rutini sayesinde dünyayı izlemeye devam ediyor.
Az yemek, çok çalışmak ve dinlenmeye prim vermemek...
Mahathir'in uzun yaşam reçetesi bu. Ancak kendisi sadece biyolojik bir mucize değil; aynı zamanda fikirleriyle de gündemi sallamaya devam eden nadir bir siyasi figür.
GAZZE’NİN ACISI UNUTULMAYACAK!
Mahathir, doğum gününü bile masa başında, ülkesinin ve dünyanın dertleriyle meşgul olarak geçirmiş. Ve tahmin edin en çok neye değinmiş? Gazze.
Eski lider, İsrail'in Filistin halkına yönelik acımasızlığının dünya tarihine kazınacağını söylüyor. Düşünün, 66 binden fazla insan, çoğunluğu kadın ve çocuk...
"Hamile anneleri, yeni doğmuş bebekleri öldürdüler... Bunlar nasıl unutulabilir?" diye soruyor.
Cevabı net: "Belki yüzyıllarca unutulmayacak."
En can alıcı nokta ise, Mahathir'in Holokost deneyimini yaşamış olan bir halkın, aynı soykırımı başkalarına uygulamasını şaşkınlıkla karşılaması...
"Böyle acılar çeken insanların, aynı acıyı başkalarına yaşatmak istemeyeceğini düşündüm" diyor.
Ama yanılmış.
Ona göre İsrailliler, Nazi Almanyası'nın soykırım deneyiminden 'hiçbir şey öğrenmediler.'
Mahathir'in bu sözleri, Filistin davasına ömür boyu verdiği desteğin ve Batı'yı eleştiren 'anti-Semitik' söylemleri yüzünden aldığı eleştirilerle birlikte vicdanları sarsacak nitelikte...
Ona göre tek makul çözüm iki devletli çözüm, ama maalesef bu çözümün yakın zamanda gerçekleşeceğini göremeyecek kadar yaşlı olduğunu da itiraf ediyor.
ÇİN YÜKSELİYOR AMERİKA DÜŞÜYOR
Mahathir sadece Ortadoğu'yu değil, küresel güç dengelerini de yorumlamış. 100 yıllık hafızasıyla, 1970'lerde ziyaret ettiği "çok fakir" Çin'den, bugünün küresel devine nasıl dönüştüğünü anlatıyor. O zamanlar Pekin'de kendisini gezdirdikleri, bağımsız üretilen ilk araçlardan olan "Kırmızı Bayrak" arabasını hatırlıyor.
Bugün ise Çin, büyük iç pazarı, çalışkan nüfusu ve ticari zekasıyla Mahathir'e göre "dünyanın bir numaralı ülkesi" olmaya kaçınılmaz bir şekilde ilerliyor.
Tahmini mi?
"Çin'in Amerika'ya yetişmesi 10 yıl sürecek. Ondan sonra Çin, Amerika'yı geçecek."
Peki ABD ne olacak?
Mahathir, özellikle Donald Trump'ın politikalarını, yani 'gümrük savaşını' eleştiriyor.
Üretimi Amerika'ya geri taşıma çabalarının, yüksek işçi ücretleri ve Amerikalı işçilerin 'sürekli çalışma' anlayışının Çinlilere göre farklı olması nedeniyle maliyetleri artıracağını söylüyor.
Sonuç?
"Amerika dünyanın geri kalanıyla rekabet edemeyecek."
YAŞAYAN BİR TARİH KİTABI
Üç kalp krizi atlatmış, 24 yıl başbakanlık yapmış, 92 yaşında tekrar koltuğa oturup dünyanın en yaşlı lideri olmuş bir doktor Mahathir. Malezya'yı tarım ekonomisinden modern bir sanayi devletine dönüştüren, ikonik Petronas Kuleleri'nin yükselmesini sağlayan vizyoner de o.
100 yaşındaki Mahathir, siyaset sahnesinden çekilmiş olsa da, zihni hâlâ keskin, sesli ve hatta alaycı. Adeta yaşayan bir tarih kitabı gibi.
Onun öngörüleri ve eleştirileri, sadece Malezya için değil, tüm dünya için önemli bir ders niteliğinde: Sürekli çalışmak, aktif kalmak ve daima eleştirel bir gözle bakmak.
Şimdi bize düşen, Mahathir'in 'yüzyıllar sürecek' dediği Gazze'nin acısını unutmamak, Gazze ablukasını kırmak ve 'kaçınılmaz' gördüğü küresel güç değişimlerini dikkatle izlemek. Yoksa Dr. M, 100 yıl sonra bile haklı çıkacak gibi görünüyor.
